Giriş
(7)

bu ayakkabı nasıl sizce

orhan tv
ilk kez bir ayakkabıyı görünce kalbim pır pır etti, sizce nasıl? bir de nerden bulurum ben bunu hiçbir yerde yok?https://tr.ecco.com/tr/siyah-ecco-byway-tred-black_50182402001-1346
ilk kez bir ayakkabıyı görünce kalbim pır pır etti, sizce nasıl? bir de nerden bulurum ben bunu hiçbir yerde yok?
tr.ecco.com
0
orhan tv
(15.02.22)
Ben tipini beğenmedim. Sıradan bir tasarımı var. Buna göre fiyatı da fazlasıyla abartılı.

Reebok'ın şu modelini buna tercih ederim: www.trendyol.com

Neredeyse 3'te 1 fiyatına.
0
himmet dayi
(15.02.22)
muadili çok var ve fiyatı asırı pahalı
0
all girls dream
(15.02.22)
Benzeri çok ve pahalı +1 o paralara camper alınır. Bence çirkin.
0
orient blue
(15.02.22)
Muadil önerilerine açığım
0
🌸orhan tv
(16.02.22)
berbat
0
ehti
(16.02.22)
herkes gömmüş ama bence güzel, ben beğendim. ecco aşağıda bahsi geçen markalara kıyasla üst segment bir marka, evladiyelik sayılır o açıdan parası batmadı bana. eğer ayakkabılarınızı çabuk deforme etmiyorsanız yıllar boyunca giyersiniz öyle söyleyeyim.

müşteri ilişkilerine ne kadar önem veriyorlar bilmiyorum ama iletişime geçmeyi denediniz mi? en azından stoklara ne zaman girecek onu öğrenmiş olursunuz.
0
evde liyakat kalmamis
(16.02.22)
güzel harbiden, kumaş hariç her pantolonun altına gider. ama o kadar paralara çıkmışken alternatif;

static.rockcity.com.br
0
onemoremile
(16.02.22)
(19)

İşinizi seviyor musunuz?

dissendium
İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?
İşinizi seviyor musunuz? İşinizde rahata hemen mi ulaştınız? Hemen ulaşmadıysanız ulaşmanız ne kadar sürdü? İşinizde rahatlık, maaş anlamında sıçramayı ne kadar süre sonra yaptınız?
0
dissendium
(13.02.22)
İşimi eskiden çok seviyordum. Kişisel sıkıntılarımdan oturu artık sadece maas aldigim yer olarak goruyorum. İsimde rahata ulasmak icin 2 kere is degistirdim. Toplamda 3 yildan biraz kisa sürdü. Maas ise yine 3 sene.
0
zor azizim zor
(13.02.22)
Yapılacak iş değil. Para kazansam bi nebze severdim o da yok.
0
photo85
(13.02.22)
Küçük bir şirkette belirli olmayan bir pozisyonda çalışıyorum, maaş, ortam ve sorumluluklarımın net olmamasından memnun değilim, geleceğim olduğunu da düşünmüyorum fakat tepeme binen yok, saatleri iyi, evim yakın, ayrı odam var ve kendi çalışma düzenimi kendim ayarlıyorum bu açıdan da memnunum.
0
alicek
(13.02.22)
Valla bir iş ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum. Gönül isterdi ki hiç çalışmadan yaşayabileyim ancak o da mümkün değil.

Işte rahata erişmek de anca işi çok sallamayinca olur bence, yani yukselmek ve birilerinin gozune girmek için çabalamamaya başladığın an rahatlarsın. Bu da usengeclik sağolsun bende zaten doğuştan var olan bişeydi.
0
j r r tolkien hayrani
(13.02.22)
Seviyordum. Ama artık money talks. 45 gün için muş gibi yapıyorum.
0
baldan kaymak
(13.02.22)
mevcut işimi çok seviyorum. daha çok seveceğim bir iş de düşünemiyorum açıkçası. sorun şu ki el oğlunun deyişiyle dead-end bir iş, ilerleyebileceğim bir alan yok. öğrencilik için müthiş. çok büyük vakit harcamadan, büyük oranda hem zamansal hem fiziksel serbestiyle kendi çapımda iyi kazanıyorum (iyi dediğim harcadığım zamana kıyasla) ama 35 yaşında yapabileceğim, kariyer hedefleyebileceğim, yarın bir gün atıyorum evlenirsem aile geçindirip çoluk çocuk bakabileceğim bir iş değil.

o yüzden mezun olduktan sonra tır şoförü olma fikrini ciddi ciddi değerlendirmeye başladım açıkçası, plazadır toplantıdır kariyerdir vs. bunlar bana inanılmaz ters şeyler, yapamayacağımı düşünüyorum. içinde futbol ya da yolculuk olmayan bir şeyi tutkuyla, severek yapacağımı pek sanmıyorum maalesef. o yüzden tır sürcem.
0
der meister
(13.02.22)
genel olarak seviyorum. calisma arkadasim iyi. bundan iyisi zor bulunur. parasi az ve kolay kolay artmayacak, o kismi sikinti.
0
hot potato
(13.02.22)
İşim güzel ama sektörde maaşlar uçtuğu için kim çok verirse orayı daha çok severim :)

Mevcut işimde 1.5 sene falan sürdü; bir yandan kendimi kanıtlamam gerekti ki sonra hakkımı savunduğumda insanlar ignore edemesin saygı göstersinler.
0
aguen
(13.02.22)
isimi seviyorum, isim de oldukca zor baya baya zor oyle diyim. meslegimde de ancak bir seyler bana yetmiyor. beni kesmiyor artik. basit kaciyor bunlar. sanki buralarda zayi oluyorum cok daha onemli, dunyayi kurtacak seyleri yapabilecek potansiyelim var da cercople ugrasiyorum gibi. su siralar boyle bi ziyan olma hissindeyim.
dunyaya bedava elektrik sunma ne bileyim covidi komple bitirme gibi bir seyleri basarmam lazim. benim bir seyler yapmam lazim bu dunyaya adimi kazimam lazim ammaaa ne yapmam lazim.
0
turbo sadık
(13.02.22)
işimi acayip seviyorum ama (elbette herşeyde bir "ama" vardır) bazen gerçek hayattan uzakta kalıyormuş gibi hissediyorum (gemide çalışıyorum). Bazen de "Ulan bu nasıl iş ya, o kadar uğraş edin ne için...? Dünyaya hiçbir fayda olmadan geçinip git" diyorum. Tabi bunlar hep anlamsal, varoluşsal sorgulamalar.

Gelir, imkan vb. kısmına gelirsek; tekrar söylemek adına gerçekten mutlu olarak çalıştığım bir iş. Maaş anlamında iyi bir ücret ile başlamıştım, bunu düşünmüyordum zaten hiç ancak terfi alınca iyi bir artış ile birlikte güzel yan haklar kazandım. Rahata ulaşma kısmına gelirsek 3 sene kadar sürdü. Pandemiye kadar ilk girdiğim pozisyondaydım ve konforsuz konaklama, uzun kontrat süreleri alıyordum. Ama tabi karşılaştırma imkanım olmadığından diğer imkanları hiç bilmiyordum. Şimdi terfi alınca aradaki farkı rahatlıkla görebiliyorum ama o zamanlar hem bilmiyordum hem de umursamıyordum işin aslı. Gerçi ben hiçbir zaman konformist bir insan olmadım da pek.

Uzun sözün kısası arada sırada her insanda olduğu gibi "Lan napıyorum ben, noluyoruz..." gelgitlerim olmakla birlikte ideal mutluluğa ulaşmışım galiba diyebiliyorum. Çok garip ya. İyi ki bu soruyu sordunuz aslında. Size açıklama yaparken kaç zamandır aklımda olan şeyleri de kendime izah etmiş gibi oldum :)
0
burka
(14.02.22)
İşimi seviyorum. Rahata 10 sene sonra ulaştım
0
alaimisema
(14.02.22)
Isimi seviyorum, meslegimi de seviyorum. Ama mesela, birden milyonlar kazanip isi birakabilecek hale gelseydim 'aa yine de yaparim' demem veya ozlemem. Son birkac senedir is hayatina 'hayatima sponsor olan sey' olarak bakiyorum, bana iyi para verdikleri icin yapiyorum, sirket de ben bu isi iyi yaptigim icin bana para veriyor. Daha fazla anlam yuklemek gereksiz.

Isimde neredeyse her yil bir oncekinden daha iyi imkanlar olacak sekilde devam ettim. Son iki uc yilda da asagi yukari olabilecek en iyi durumda diyebilirim. 16 yildir yapiyorum.
0
sopiro
(14.02.22)
10 yili askin ogretmenlik yapiyorum. Is sahane ama bu sartlarda 1 dakika daha yapilmaz. Parasi mesaisi iyi. Baska bi numarasi yok. Keyif ya da tatmin yok. Takmiyor devam ediyorum.
0
halk
(14.02.22)
evet
0
nuisance
(14.02.22)
hiçççççççççççç sevmiyorum keşke biri bana çalışmadan maaş verse bi gün bile gitmem işe.
0
sizofren06
(14.02.22)
işimin parası çok ama stresi bol, eskiden daha az kazanırdım ama stresi onda biri kadardı.

çok para çok sorumluluk artık yoruldum (34 yaşındayım-yazılım işleri) denk getirebilsem bu işleri bırakıp stressiz bi iş yapmayı 7/24 yaşamayan sistemleri olan bir dünyayı tercih ederdim.
0
prezarlatif
(14.02.22)
işimi sevmiyorum, hatta genellemek gerekirse çalışma fikrini sevmiyorum. işimi sevmem de gerekmiyor, birtakım ihtiyaçlarımı karşılamak için çalışıyorum. bu ihtiyaçlarım karşılandığı sürece mutsuz olmam.

şu anki işimde rahata ulaşmam 2 seneye yakın sürdü, ilk altı ayında sevmem bu benzetmeyi ama it gibi çalıştım. ofiste sabahladığım, eve gittiğimde de kalan enerjimle duş mu alsam yemek mi yesem ikileminde kaldığım çok oldu, hiç abartmıyorum bazen yorgunluktan ağlardım. buna paralel olarak o dönem iyi para kazandım sayılır, yine de çevremde çok daha az çalışarak çok daha iyi para kazanan fazlaca insan vardı. o dönem o insanlara çok imrenirdim :)

bu aralar rahatım, çoğunlukla ufak tefek işlerim oluyor ve evde vakit geçiriyorum. programımı kendim oluşturuyorum. yoğunluk olduğu zamanlar olmuyor değil, oluyor. bazen akşam saatlerinde çalışmam gerekebiliyor ama genelde vaktimi istediğim gibi yönettiğim için hiç üzmüyor bu beni. sıçrama konusuna gelince, iyi mi kazanıyorum? hayır. arkadaşlarım benden çok daha fazla para kazanıyorlar. benim sıçrama kriterim yalnız başıma kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak. ortalamanın üstünde bir maaşım olması bir şey değiştirmiyor bu anlamda, dolayısıyla hala sıçramış sayılmam. devam ediyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(14.02.22)
patron yanlış hatırlamıyorsam senin aynısının tıpkısı bir duyurun daha vardı.

işi sevmek çok az kişinin şansı. benim işimin sorumlulukları çok büyük. eskiden çok büyük ekipleri olan şirketlerde çalıştım. örneğin orada bir vergi incelemesi geldiğinde 20 kişi birden ortak olur. şimdi sadece benim sırtımda bir yük. benim performansıma direkt bağlı. eskiye göre çok büyük stres altındayım ama aynı zamanda rahat bir iş. parası, benefitleri çok iyi. 15 senedir çalışıyorum. ilk 5 senesi kölelik. sonraki 5 senesi yatış. sonraki 1 senesi kölelik, ondan sonraki 4 senesi de ilk anlattığım durum. çok büyük sorumluluk ama çok ciddi parası, imkanı var. 6 haneli maaşım var. 2,5-3 maaş prim. araba, şoför.
0
gabe h coud
(14.02.22)
İşimi seviyorum fakat bu dönem dönem değişiyor, çünkü yapmak istediğim ile yapmak zorunda olduğum işler arasında farklar var. Yapmak istediğim işe her zaman zorunda olduğum işler engel oluyor. Rutini yaşamayı sevmediğim için de bu dönemlerde hep işime söverim.

İşimde rahata hiç ulaşmadım ulaşacağımı da zannetmiyorum çünkü yaptığınız işte rahatsanız ya mükemmel bir işyerinde çalışıyorsunuzdur ya da yeteri kadar çalışmıyorsunuzdur. İlk söylediğim TR'de hatta bence genel olarak imkansız gibi bir şey.

Maaş anlamında sıçramayı zam oranları bazında bakarsan geçen sene hariç 3 senedir yakaladım. Bunda yaptığım iyileştirmeler, kazanımlarım, kazandırdıklarım çok etkili.
0
kablelvuku
(14.02.22)
(10)

Taziyeye giderken

gmzo
Arkadaşımın babası vefat etti, taziyeye gideceğiz. Ben bitkileri çok seviyorum, evdeki bitkilerden birini güzel bir saksıya dikip, babasının anısına hediye etmek istiyorum ama abes mi kaçar?
Arkadaşımın babası vefat etti, taziyeye gideceğiz. Ben bitkileri çok seviyorum, evdeki bitkilerden birini güzel bir saksıya dikip, babasının anısına hediye etmek istiyorum ama abes mi kaçar?
0
gmzo
(10.02.22)
Evet gereksiz bir eylem olur
0
freebird5406_2
(10.02.22)
Olmaz.
0
Erva
(10.02.22)
gitmez, taziye evine yemek gider, onu yapamazsanız, çay, şeker, türk kahvesi gibi şeyler götürülür
0
love and trust
(10.02.22)
aşırı saçma.
olmaz.
0
rewlack
(10.02.22)
bence güzel düşünmüşsünüz ama acıları yeniyken, kalabalık içinde olmaz. eğer bitki sever bir aileyse üzerinden biraz vakit geçtikten sonra X amcanın anısına dikmiştim diye hediye etmeniz daha anlamlı olur.
0
evde liyakat kalmamis
(10.02.22)
4 hafta oldu. ben hamile olduğum için ve gelen giden çok olduğu için bu süreçte, ne olur ne olmaz yakında açık havada bir yerde görüşelim dedi. öyle kalabalık bir taziye evine gitmiyoruz yani, cevaplar için teşekkür ederim ama türk kahvesi, şeker gibi şeyler de bana çok jenerik geliyor zaten.
0
🌸gmzo
(10.02.22)
boyle zamanlarda sadece yaninda olmak yeterli o anda hediyenin bir kiymeti yok
0
tahtakafa
(10.02.22)
Aradan zaman geçtiyse @evde liyakat kalmamış'ın dediği gibi götürebilirsiniz bence.
0
kobuzchu kiz
(10.02.22)
cicek, bitki genelde guzel seylerde tercih ediliyor. bu nedenle biraz hosgorusuz gorulebilir. onun yerine babasinin adina fidan diktirebilirsiniz belki illa bitkiye yonelecekseniz. kendi adima dusundugumda babamin taziyesine gelen bitkiye gordukce hep hatirlatacagindan dolayi hos bakmazdim sanirim.
0
65 derece
(10.02.22)
Biz çalıştığım zümrede birinin kaybı olduğunda anısına ağaç diktiriyoruz tema’ya bağış yaparak. Karşı taraf hep mutlu oluyor kaybettiği kişinin adının böyle yaşayacağı için. Bence sizin rahmetli için diktiğiniz bitki de onun anısını yaşatacaktır, hoşlarına gider, güzel bir jest olur.
0
duma duma dum
(10.02.22)
(2)

Ikea mutfak adası

harmonikhakaret
İkea'nın kataloğunda şöyle bir görsel var. Ancak hangi ürünlerle, hangi dolaplarla bunu oluşturabileceğimizi bulamadık. Böyle bir ürün yok gibi. Bir fikri olan var mıdır? İkea'ya gidip mi sormak lazım?Teşekkürler
İkea'nın kataloğunda şöyle bir görsel var. Ancak hangi ürünlerle, hangi dolaplarla bunu oluşturabileceğimizi bulamadık. Böyle bir ürün yok gibi.

Bir fikri olan var mıdır? İkea'ya gidip mi sormak lazım?

Teşekkürler
0
harmonikhakaret
(07.02.22)
ürün artık üretilmiyor olabilir eğer bulamadıysanız. bence maille de sorabilirsiniz gitmeden
0
ala09
(07.02.22)
ikea'ya fiziki olarak sormadan evvel sadece internetten satılı ürünleri işaretlemediğinizden emin olmayı denediniz mi? o filtre defaultta saçma bir şekilde seçili geldiğinden bir sürü ürünü görüntüleyemediğim oluyordu benim.
0
evde liyakat kalmamis
(07.02.22)
(6)

board game'lerin ingilizcelilerini bulabileceğimi bir yer var mı?

tepedeki psychedelic adam
online ya da bir dükkan da olabilir istanbul'da. hepsiburada'ya bakılmış orda yokmuş mesela.
online ya da bir dükkan da olabilir istanbul'da. hepsiburada'ya bakılmış orda yokmuş mesela.
0
tepedeki psychedelic adam
(06.02.22)
Pandora veya Homer Kitabevi'nde olabilir gibi geldi ama emin olamadım.
0
fotrsapka
(07.02.22)
goblin oyun kulübü'ne baktınız mı? monopoly vb mainstream kutu oyunlarının ingilizcelerini arıyorsanız tahminim yoktur ama çok güzel başka kutu oyunları var.

www.goblin-store.com
0
evde liyakat kalmamis
(07.02.22)
www.facebook.com
Bu grup epey hareketli, aradığınız oyunlara buradan da bakın.
0
kobuzchu kiz
(07.02.22)
kobuzchu nun yazdığı grubu yazacaktım, grup baya aktif, biz de zaman zaman al/sat veya takas yapıyoruz.
0
benaslinda
(07.02.22)
elimde GOT un ıngılızce board game i var. amazondan soylemıştım ıstersenız makul bır fıyata verebılırım. yer bostancı
0
morden kainen
(07.02.22)
ben de başkası adına soruyorum. mainstream oyunlar aranıyor aslında. yanıtlar için teşekkürler.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(07.02.22)
(6)

Aşırı düşünmeyi çözmeye yardımcı olacak kitap dizi film önerileri

kahver
her şeyin sonuçlarını çok düşünüyorum. en ufak şeyde, "şunu yapsam şöyle mi olur, bunu yapsam böyle olur" ve genelde hep olumsuz sonuçları düşünüyorum. hobi, iş, ilişki. her konuda böyleyim. anksiyete denebilir ama, bu daha fazla bir şey. overthinking gibi. ve inanılmaz garanticiyim. ha bu bazı kişi
her şeyin sonuçlarını çok düşünüyorum. en ufak şeyde, "şunu yapsam şöyle mi olur, bunu yapsam böyle olur" ve genelde hep olumsuz sonuçları düşünüyorum. hobi, iş, ilişki. her konuda böyleyim. anksiyete denebilir ama, bu daha fazla bir şey. overthinking gibi. ve inanılmaz garanticiyim. ha bu bazı kişilere kötü bir şey değilmiş gibi gelebilir, belki de öyledir ama ben daha rahat daha sonunu düşünmeden adımlar atmak istiyorum. her yaptığımın sonucunu düşünmekten yoruldum. her konunun bin türlü kötü sonucu olacağı düşüncesi yıpratıyor. bunu kendim çözmem lazım.
bu konuda daha rahatlamama yardımcı olacak kitap, makale, dizi, film önerisi alabilir miyim?
0
kahver
(04.02.22)
kimmiş bu yakışıklı, aaa benmişim. gerçekten de bundan bir-iki sene evvel ben de kendime dair bu nahoş farkındalığa varmış; fakat bunun kendi kendime çözmem gereken bir durum olduğu konusunda feci şartlanmıştım. yani bu çok büyük bir sorun değil, insanların hayatında neler neler var ya kendim hallederim gibi geliyordu.

neyse uzatmıycam. terapiye gitmenizi öneririm. bu şekilde düşünüyor olmak (yani ara sıra değil, bunun artık bir yaşam biçimi olarak her an durmaksızın ve kontrolünüz dışında devam etmesi) birtakım travmalardan ve hatta bu birtakım travmaların da başka travmalarla katmerlenmesinden kaynaklanıyor olabilir. olmayadabilir ama bence olabilitesi çok daha yüksek. filmle kitapla makaleyle olmuyor. kısa süreli oluyor aslında ama pekiştirilmedikçe insan eski haline dönüyor.
0
evde liyakat kalmamis
(04.02.22)
Zygmunt bauman mutluluk üzerine bir şeyler söylemiş aslında hayatın bir sorunlar silsilesi olduğunu bunlardan kaçamayacağımızı söylüyor
youtu.be

Genelde bizdeki yanlış düşünce, a b ve c seçenekleri arasında a yı seçtiğimiz için iş istediğimiz gibi gitmediğinde yanlış seçimi yaptığımızı düşünüyor, b veya c yi seçseydik işin düzgün tam planladığımız gibi gerçekleşeceğini hayal edip kendimizi suçluyoruz

Hayat çizgisel değil bir sürü kırılmalardan oluşuyor, diğer yoldan gitseydik kesin daha iyi olacaktı diye bir şey aslında gerçek değil
0
freebird5406_2
(04.02.22)
hayatı yeniden keşfedin ve iyi hissetmek tarzı psikolojik olarak kendine yardım etme kitapları iş görebilir. sözlükte de bu kitapların çok yardımcı olduğu da yazılmış.
0
rose parks
(04.02.22)
Yaygın Kaygı Bozukluğu Çalışma Kitabı pisikonet yayınları bu konuda gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
0
psmstc
(04.02.22)
Kimmiş bu yakışıklı, aa benmişim +1

Öyle bir garantici insanım ki, asla risk alamıyorum. Yani almak istiyorum aslında, yoksa hayatımda hiçbir değişiklik olmayacak onu da biliyorum ama hep detaylarda boğuluyor, kötü ihtimalleri düşünüyorum. Başarısız olma korkusu sanırım bunu tetikliyor.

Nasıl çözülür, ben de takipteyim açıkçası.
0
deveyidiken
(04.02.22)
aa benmişim + 1

ben kötüyü düşünerek yaşamaya alıştım gibi. mesleğimi titizlikle yapmamı sağladığını düşünüyorum. ama yakınlarımın düşüncesizliği beni deli ediyor. iyice düşünmeyip bir karar uygulayıp gün sonunda bundan muzdarip olmalarına içten içe sinirleniyorum.
0
illiyet dağı
(05.02.22)
(3)

3. doz covid aşısı sonrası adet düzeninde bozulma

kakamelsokoban
ilk 2 dozdan sonra sorun yaşamadım. hatta 2. dozdan sonra ağrısız, sızısız ve daha bile düzenli oluyordum adetlerimi.kasım ayında covid geçirdim, aralık ayında aşımı oldum. covid sonrası bozulabiliyor dediler ama geçen ay sorunsuz adet gördüm.bugün itibariyle 12 gün gecikti adetim. geçen hafta perşe
ilk 2 dozdan sonra sorun yaşamadım. hatta 2. dozdan sonra ağrısız, sızısız ve daha bile düzenli oluyordum adetlerimi.

kasım ayında covid geçirdim, aralık ayında aşımı oldum. covid sonrası bozulabiliyor dediler ama geçen ay sorunsuz adet gördüm.

bugün itibariyle 12 gün gecikti adetim. geçen hafta perşembe günü test yaptım, negatif çıktı. bugün yine yapacağım ama negatif çıkarsa yine gidip kan vermeyi düşünüyorum.

başka aşı sonrası adet düzeni bozulan var mı? özellikle aşıya bağlıyorum olayı çünkü farklı olarak içtiğim bir ilaç, geçirdiğim hastalık ya da düzenimi bozacak herhangi bir şey olmadı.

cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler...
0
kakamelsokoban
(04.02.22)
ben 3. aşıdan sonra 10 gün erken regl olmuştum, etrafımda aşıdan sonra regl gecikmesi yaşayan arkadaşlarım da oldu. bence gitmişken bir kadın doğum uzmanına da görünmenizde fayda var, belki başka bir sorun vardır.
0
evde liyakat kalmamis
(04.02.22)
sözlüğe bakarsanız pek çok kişinin yaşadığını görebilirsiniz.
0
rose parks
(04.02.22)
komando kani var bende
(04.02.22)
(11)

Katı meyve sıkacağı

esinikaybetmiscorap
Merhaba, Eşim çok fazla meyve seviyor bu katı meyve sıkacağına da çok meraklı, ben ise hiç meyve yemeyen bir insanım üşengeçlikten. En azından böyle bir makine de benim işime gelir direkt suyunu içerim diye düşündüm. Kullanan var mı, tavsiye eder misiniz? Yoksa alıp rafa kaldırılan bir ürün mü direk
Merhaba,

Eşim çok fazla meyve seviyor bu katı meyve sıkacağına da çok meraklı, ben ise hiç meyve yemeyen bir insanım üşengeçlikten. En azından böyle bir makine de benim işime gelir direkt suyunu içerim diye düşündüm. Kullanan var mı, tavsiye eder misiniz? Yoksa alıp rafa kaldırılan bir ürün mü direkt?

Bir de şuan 300-400 e kiwi markasının ürünleri var piyasada onlar işe yarar mı? Uoksa philips gibi 1000 tl verilip mi alsak?

Yardımcı olursanız seviniriz

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap
(03.02.22)
dandiği çok dandik oluyor. alırsanız düzgün bir şey alın. temizleme sistemine bakın dikkat edin. bazıları zor temizleniyor. makinede yıkanabilen parçaları olanlar var. kullanıldığında temizlenmesi gerekiyor.
evde meyve alma alışkanlığı varsa suyunu içmek adına da çok sağlıklı ve kullanışlı oluyor. tavsiye ederim.
0
erty_ksk
(03.02.22)
Meyveyi direk meyve suyu olarak tüketmenin faydadan çok zararı var. Almanız gerek tüm lif ve besinler posa adı altında çöpe atılıyor geriye sadece şekerli su kalıyor.
Direk meyve yemek daha sağlıklı.
0
catamenia
(03.02.22)
Daha önce birkaç dandik marka kullandıktan sonra Philips aldım, onu kullanıyorum ve çok memnunum.

Arıyacağın özellikler, Çok su ve Az posa çıkarması, bir seferde çok meyve sıkabilmesi, sökme ve temizleme kolaylığı, dayanıklılık.

Bu şartları Philips karşılıyor.

Ben şarap yapmak için kullanıyorum, meyve suyu içmek için alıp da uzun süre kullananı görmedim. İlk heves birkaç kullanımdan sonra mutfağın bir köşesinde terkedilen bir ürün.

Sağlık açısından ele alırsak, vücudun ihtiyacı olan posayı ayrıştırıp çöpe atmak hiç akıllıca bir şey değil. İnsanlar posa almayı sevmeyip sonra 'Niye kabız oldum?' diye soruyor.

Ayrıca insanlar bir seferde bir elma yiyebilecekken, suyunu sıkarak bir seferde 4-5 elmayı mideye gömebiliyor. Vücuda o kadar fruktozu bir anda almak mis gibi bir obezite sorunu ile tanışmak oluyor.

Bu sebeplerden katı meyve sıkacaklarından uzak durmanı öneririm.

Yine de 'Alacağım.' dersen bir püf noktası. Kuruyan posanın makineden temizlenmesi çok zor oluyor. Sıkma işleminden sonra önce makineyi temizleyip sonra meyve suyunu içmenizi öneririm.
0
Mirket
(03.02.22)
gabe h coud
(03.02.22)
meyve suyu çok sağlıklı bir şey değil, bir bardak meyve suyu için günlük önerilen porsiyonunun en az 4-5 katı meyve tüketmiş oluyorsunuz.
bunun dışında üşenmekten meyve yemediğinizi söylemişsiniz fakat katı meyve sıkacağı düz meyveyi yıkayıp doğrayıp yemekten çok daha uğraşlı bir iş, onu göz önünde bulundurmamışsınız.
0
evde liyakat kalmamis
(03.02.22)
pişmanlık sebebi, alıp da devamlı kullanan görmedim.
0
bugisme
(03.02.22)
Kesinlikle 2. El al. Herkes alip temizlemesi zor geldiği için buzdolabının üstüne, ne bileyim mutfak dolabı üstü olur kiler olur oraya koyuyor süs gibi bekliyor yıllarca.
0
westblack
(03.02.22)
Ben de tavsiye etmiyorum. Alıp düzenli kullanan da duymadım şimdiye kadar. Çok zahmetli bir cihaz.

Sağlık boyutunu tam bilemiyorum ama makinenin kullanım ve temizlik zorluğunu düşününce almanızı tavsiye etmem.
0
pispinti
(03.02.22)
Devamlı kullanan bir kişi bile duymadım. En çok kullanan senede bir defa kullanıyordur.

Akrabalarınızın olduğu bir WhatsApp grubu varsa bence sorun "katı meyve sıkacağı olan var mı? Birkaç hafta ödünç alıp deneyebilir miyim?" diye sorsanız pek çok akrabanız makineden kurtulmak için "sende kalsın" diye verecektir bence.
0
michael_knight
(03.02.22)
Biz bu aralar sık kullanmaya başladık, severseniz içmeyi, bir yerden sonra temizlemek de çok zor gelmiyor. Arzum almıştık yıllar oldu halen kullanıyoruz.
0
heathen
(03.02.22)
meyveyi meyve olarak yemeye üşeniyorsanız, sıkıp içmeye daha fazla üşenirsiniz. bir bardak meyve suyu içmek için yıkamanız gereken ellibinmilyon küsür parça çıkıyor.
meyve sıkma makinası pişmanlıktır.
0
halanne
(03.02.22)
(4)

pırasa mücverine yumurta yerine ne koyabilirim?

la lykia
pırasa mücverini çok seviyorum ancak tüm tariflerde içinde yumurta var.şu tarif gibi yapıyorum: https://www.google.com/amp/s/www.kevserinmutfagi.com/firinda-pirasa-mucver-tarifi.htmlbu tarifte yumurta yerine ne koyabilirim?çok teşekkürler.
pırasa mücverini çok seviyorum ancak tüm tariflerde içinde yumurta var.

şu tarif gibi yapıyorum: www.google.com

bu tarifte yumurta yerine ne koyabilirim?
çok teşekkürler.
0
la lykia
(01.02.22)
daha önce kabak mücverinde aquafaba kullandım. bu tariflerde yumurtanın en büyük olayı bağlayıcılık. aquafaba da bunu yapıyor zaten. bi araştırın derim, yapması da zor değil çok.
0
patronaj1
(01.02.22)
yumurta yerine çırpılmış nohut suyu kullananlar vardı tariflerde, denenebilir.
0
inanna
(01.02.22)
chia tohumunu da sulandırıp bağlayıcı kıvama getirebilirsiniz.
0
evde liyakat kalmamis
(02.02.22)
karnıyarık otu kullanıyorlar vegan usulü
0
SiyamkedisiZorro
(02.02.22)
(16)

kadın erkek algısı

Çağa ayak uyduramayan
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?Cinsiyet de belirtirseniz seviniri
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.

aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?

Cinsiyet de belirtirseniz sevinirim.
0
Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
Ama ben bunun ne demek olduunu biliyorum, saylanır mi xd arazi, arsa, ev vs kastediliyo

Kadınım. İlk kez duydugumda da böyle algilamistim
0
abuzer
(01.02.22)
Miras icerde kalsin. E.
0
ghilleinthemist
(01.02.22)
Miras, mal, mülk muhabbeti evet. Üslup leş açıkçası ama kastedilenin bu olduğunu düşünüyorum. Ha bu dilin, zihniyetin arkasındaki insan perde arkasında insan a da 'mal' ı yakıştırır gibi.

Edit: E
0
lüzumsuz adam
(01.02.22)
Anadoluda çokça kullanılır. mülk, para, miras, tarla, toprak diyorlar. Çocuklarına demiyorlar :)
0
lcha
(01.02.22)
Mirastan bahsediyor. Kanıtlayamam ama eminim.

K
0
zimbirik
(01.02.22)
Mal, mülk, miras, tarla vesaire. E.
0
kaptankedi
(01.02.22)
mal mülk dışarıya gitmesin +1
k
0
blatta hiberna
(01.02.22)
Calistik didindik kazandik, mali mulku elin oglu yemesin diyor amca.
0
brkylmz
(01.02.22)
teşekkürler cevaplar için.

biz duyduğumuzda iki kişi aynı anda nasıl çocuklarınız için bu yakıştırmayı yaparsınız tepkisi verdik :/ bizde sıkıntı var demek ki. sevindim miras, mal varlığının akla gelmesine, çok teşekkürler.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
para dışarıya çıkmasın zengin ailelerin temel evlilik sebebidir.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.22)
Eski bir olay bu, mal mülk bölünmesin aile içinde kalsın diye akraba evliliği yaptırıyorlar

E
0
not sure if serious
(01.02.22)
kadın kişisiyim, mal mülkten bahsediyorlar, tarladır, evdir, mirastır...
0
Phoebe
(01.02.22)
ya bir şey söyleyeceğim, ben de çocuklarından şakalı şekilde mal diye bahsettiklerini düşünürdüm. mal mülk aklıma gelmezdi yani.
0
evde liyakat kalmamis
(01.02.22)
@evde liyakat kalmamış ohh be teşekkürler :)) bizim de aklımıza hiç mal mülk gelmedi. sorun bizde :) söyleyen kişi de örnek arası kullanan çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm öyle bir şey kastetmeyeceğini bildiğim biri. o da nasıl böyle düşünebildiğime şaşırdı:D
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
mal mulk - E

ask evliligi nispeten yeni bir fenomen. evlilik ailelerin, mallarinin, topraklarinin birlesimi ve soyun devami icin aileler tarafindan eslestirilip ayarlanip onaylanan bir konseptti, eski nesil ve muhafazakarlarin aklina da ilk bu tanim geliyor - modern tanima alismamislar veya kabul edemiyorlar.
0
robokot
(01.02.22)
gerçek anlamda mal-mülk-para. e
0
ya ben lan neyse
(01.02.22)
(12)

Kadın Sevgiliye Kozmetik Almak

ceketimi alip cikcam
Merhabalar malum 14 şubat yaklaşıyor.Takı d.gününde almıştım. Parfüm vs de klasik geliyor. Kozmetik seti gibi bir şey mi alsam dedim. kendisi kozmetik seviyor ama sonra aklıma şöyle bir şey geldi.Kişisel bakım/kozmetik tarzı bir hediyeyi alınca "ulan ben bakımsız mıyım da bana böyle şeyler alıyor" g
Merhabalar malum 14 şubat yaklaşıyor.

Takı d.gününde almıştım. Parfüm vs de klasik geliyor. Kozmetik seti gibi bir şey mi alsam dedim. kendisi kozmetik seviyor ama sonra aklıma şöyle bir şey geldi.

Kişisel bakım/kozmetik tarzı bir hediyeyi alınca "ulan ben bakımsız mıyım da bana böyle şeyler alıyor" gibi bir düşünce olur mu acaba ? Ne dersiniz hanımlar.
0
ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Başlığı okuyunca "tersten anlaşılabilir" diye benim de aklıma geldi, bir de trip yapmayı seven bir yapısı varsa eyvah eyvah.

Düzenli kullandığı bir set, marka vs varsa sarf malzemesi olarak, alabilirsin. Zaten kullanıyor çünkü.
0
John Bloor
(31.01.22)
Böyle zamanlarda gördüğünde hoşuna giden, istediği, ama normal şartlarda para verip almayacağı şeyleri almak iyi oluyor.
Sallıyorum, highlighter çok beğeniyordur ama ona bütçe ayırıp kendi için almıyordur, bu durumda alınabilir bence.
0
veritaslibertas
(31.01.22)
sephora'dan veya benzeri bir yerden hediye çeki alın, ufak sembolik bir hediyeyle birlikte verin gitsin. sevdiğini bildiğiniz için alıyorsunuz hediyeyi sonuçta ama direkt spesifik ürün çok ters bi zamanda yanlış yorumlanma ihtimalini barındırırken dilediğince harca gülüm temalı hediye yanlış yorumlanamaz bence. en fazla kolaya kaçmış iblis falan denilebilir, o da olsun o kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(31.01.22)
Abi kendi keyfine göre bir şey alırsan bozulabilir ama ben bu konuda kendine has bi tercihin olduğunu düşünmüyorum benim de yok mesela ama kendisinin düzenli kullandığı kullanmaktan zevk aldığı bi ürün vs varsa onu alabilirsin tabii yanlış anlaşılacak bir durum oluşmaz.
0
Zaman Tamircisi
(31.01.22)
asla bakimsiz anlami cikmaz ama alacagin urunun ona hitap ettigini bilmen SART. rastgele krem alamazsin veya makyaj malzemesi falan. ancak peeling tarzi seyler olabilir o da tek basina cok bi hediye havasi vermez. belki cok populer urunlerden sepet yapabilirsin serum, gozalti kremi, lip balm, highlighter ve allik tarzi seyler olabilir. aa hatta yazdikca limonian geldi aklima ayak maskesi, el maskesi var cokzel
0
ala09
(31.01.22)
Krem falan almak çok zor. Daha biz kendi cildimize iyi gelen şeyleri bulurken zorlanıyoruz, cilt tipimize göre içerik bakıyoruz deniyoruz ediyoruz. Bu riskli bence.

Fiyatlar uçmuş ama makyaj yapıyorsa şunlar çok iyi. Cilt rengine göre allık highlighter vs de olabilir. Hediye çekine de +1 diyorum

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr

www.sephora.com.tr
0
jazzabel
(31.01.22)
Teşekkürler cevaplar için.

Evet dediğiniz gibi spesifik olarak bilmek zor.

Ben daha çok şu tarz set gibi bir şey düşünmüştüm.

www.beymen.com

@jazzabel evet makyaj yapıyor çok olmasada. linktekiler de olabilir, ilgimi çekti.
0
🌸ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Normalde de bakım yağları kullandığını biliyorsanız hoş hediye ama bu seti ben mesela asla kullanamazdım çünkü bu yağlar bende sivilce yapıyor.
0
jazzabel
(31.01.22)
sephora'ya mac'e hayır demez ya.. al geç :)
0
lcha
(31.01.22)
en mantikli seylerden biri hazirlandigi alani bir sonraki gordugunuzde belki ortadaki urunlerin fotografini cekip gidip onlardan almak olabilir. Problemli bir cildi varsa, cok spesifik bir makyaj tarzi vs varsa rastgele urunler bosa gider. Yani bana sevgilim isterse Mac'ten alsin, isterse bana ozel imal ettirsin ruj veya far surmem. Ama kullandigim retinol kreminin yedegini alirsa hos olur, gibi...
Haliyle kullandigi markadan hediye ceki de mantikli olabilir.

Edit: yani soruya cevabim su ki 'ya bakimsiz mi diyor bana' demem ama cok alakasiz seyler almissa (yukarida bahsettigim gibi) 'yahu hic mi tanimiyorsun beni' diye dusunurdum veya cilt tipime uygun seyler degilse 'hay allah ya emegi bosa gitti' diye uzulurdum.
0
sopiro
(31.01.22)
Makyajında far kullanıyorsa kesinlikle far paleti. Cilt ürünü biz kendimiz bile bulana kadar göbeğimiz çatlıyor çöp olabilir güzelim hediye.
0
cilekli pasta
(31.01.22)
ben de almamaniz taraftarıyım. istedigi bir seyi biliyorsaniz/ogrenebilirseniz alin tabii ama bilmeden kozmetik almak riskli bence. alerji olur bir sey olur.
0
rallied
(31.01.22)
(2)

Baklagillerle İlgili Soru

duma duma dum
Merhabalar,Evde börülce, maş fasülyesi, siyez bulguru var. Bunların üçünü biraz biraz haşlasam, salata gibi yapsam olur mu? Yoksa birlikte yenmesi iyi olmaz mı? Ne önerirsiniz? Teşekkürler!
Merhabalar,

Evde börülce, maş fasülyesi, siyez bulguru var. Bunların üçünü biraz biraz haşlasam, salata gibi yapsam olur mu? Yoksa birlikte yenmesi iyi olmaz mı? Ne önerirsiniz? Teşekkürler!
0
duma duma dum
(28.01.22)
Olur neden olmasın

Yeşillikler, küp doğranmış turşu, mısır, kapya biber gibi şeyler de ekleyince renklenir

Yoğurt hardal limon ile ince bir sos da ekleyebilirsin
0
freebird5406_2
(28.01.22)
olur tabi ki ama hepsini aynı tencerede haşlamayın, börülce kara su salar, maş fasulyesi de yeşil çamur gibi. mümkünse süzün hatta. soğan, mısır, turşu bayağı yakışır +1
0
evde liyakat kalmamis
(28.01.22)
(18)

Erkek çocuk ismi

tiny toon
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, ken
İki gün önce bir oğlumuz oldu arkadaşlar. İsmini bu zamana kadar bulmamız gerekirdi ama koymayı düşündüğümüz isimden birden soğuduk. En sıcak olduğumuz isimler Yiğit Ege ve Yiğit Alp. Fakat babalarımızın ikisinin de adı Ahmet olduğu için oğlumuza dedelerinin ismini de koysak mı diye düşünüyoruz, kendilerine sorsanız öyle bir beklentimiz yok derler ama içten içe istediklerinden eminim. Aşağıdaki seçenekler arasından hangi ismi önerirsiniz? Teşekkürler.

Yiğit Ege,
Yiğit Alp,
Ahmet Ege,
Ahmet Yiğit,
Ahmet Yiğit Alp (Üç isim biraz zorlama gibi duruyor).
0
tiny toon
(27.01.22)
Ben iki isme karşıyım. Sadece Alp olsun derim.
0
dissendium
(27.01.22)
öncelikle gözünüz aydın, sağlıkla, güzellikle analı babalı büyüsün :)

önerim ahmet alp ya da sadece alp
0
elma
(27.01.22)
Hayırlı olsun ama üç ismi de beğenmedim. Oy vermem gerekirse Ahmet Yiğit'e oy veririm.
0
prole
(27.01.22)
gözünüz aydın. şansı açık olsun.
oğlunuz portekizli futbolcu değilse Ahmet Yiğit Alp'i eleyin derim.
sadece alp +1
0
brakgn
(27.01.22)
İki isim çok zorlama. Zaten bir tanesiyle seslenecek herkes. İçlerinde en iyisi Ahmet.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
tek isim iyidir yiğit koy gitsin
allah analı babalı büyütsün bu arada
0
all girls dream
(27.01.22)
İki isim çok zor. Yiğit ya da Alp tek başlarına çok güzel isimler bence.
0
jazzabel
(27.01.22)
ege ismini koymayan kalmadı diğer isimlerde gayet popüler. bence tek sade isimler daha güzel.
0
mikahakkinen
(27.01.22)
öncelikle tebrikler, mutlu ve sağlıklı bir ömür dilerim oğlunuzla.

siz hep yancı isim gibi değerlendirmişsiniz sanırım ama Yiğit tek başına da çok güzel isim. Yiğit'i tek düşünmez misiniz?
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
iki isim çok gereksiz ve saçma. bence çok kro hatta "ahmet yiğiiit" diye seslenmek çocuğuna. ege, yiğit, alp bunların üçü de çok güzel.
0
kenarortay
(27.01.22)
İki isimli biri olarak gayet memnunum iki isimli olmaktan. Ahmet gibi demode bi isim koyacaksanız yanında Alp ya da Yiğit koyabilirsiniz. Yiğitte türkçe karakter olduğu için Alp daha tercih edilebilir gibi.
0
nundu
(27.01.22)
Ben bir ek yapmak istiyorum. Eğer soyadınız çok bulunan bir soyad ise iki isim işlevseldir. İki ismi var diye çocuğa iki isimle seslenmek zorunda değilsiniz tabi ki.
0
prole
(27.01.22)
Yiğit güzel
0
Josephine.
(27.01.22)
ne kadar cok isim o kadar yuk, gobek adi falan bunlara gerek yok.
Alp yeterli +1
0
cooperr
(27.01.22)
İki isimli biri olarak tek isim +1
0
estella
(27.01.22)
ay lütfen artık iki isim koyan bile kalmamışken 3 işim nedir? lütfen alp yada sadece ahmet.
0
morden kainen
(27.01.22)
Uc isim biraz degil bayagi zorlama. Buna bir de soyad eklenince ortalik fena karisacak. Iki isim bence iyi, en azindan ona da secim hakki veriliyor gibi. Hangi isimle cagrilmak istiyorsa onu kullanir. Yigit ahmet olsun.
0
j r r tolkien hayrani
(27.01.22)
Soyadınızı bilmek uyum konusunda fikir verebilir.
0
cekcekli
(27.01.22)
(28)

Evlilere soruyorum, gelinliğinizi/damatlığınızı ne şekilde ödediniz?

i m cool with that
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?

Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
0
i m cool with that
(26.01.22)
Hepsini ben ödemiştim. Erkek.
0
pispinti
(26.01.22)
Hepsini eşim (erkek) ödedi ama adetten filan değil, o sıralarda şartlar öyle el verdiği için.
0
gmzo
(26.01.22)
Valla eşimle birlikte ödedik aklınıza gelebilecek her şeyi.

Ailelerden yardım beklemedik, zaten eden de olmadı.
0
hooiken
(26.01.22)
Gelinliği erkek damatlığı kız tarafı ödedi. Kuaförler iki taraf da erkek.
0
but that was just a dream
(26.01.22)
Gelinliği damat, damatligi gelin aldı. Kuaförü gelin kendi ödedi ama kuaför benden tarak parası mı ne istedi. 50 100 birsey vermiştim. Ben normal berberime gittim zaten. Normal tras oldum sadece.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.22)
geleneklere bağlı bi aileyse falan o şekilde oluyormuş. Ben sordum, yok herkes kendininkini alsın işte dedik. Karşılıklı ödenince bi kontrol mekanizması oluyor hoş değil, bir taraf beğendiğini söyleyemez yük olmamak için pahalı olanı beğense söyleyemeyebilir veya tam tersi gelenekçi tipler gidip en pahalısını almaya çalışabilir vs durumlar oluşabilir sanki. Bu tür durumlardan yarıda kalan veya sorun çıkan evlilikler varmış anlatıyorlar :D Cool olup kendi kendine halletmek lazım bence.
0
nhk ni youkosu
(26.01.22)
damatlığı eşim aldı, gelinliği annem aldı. ama ne fark eder, sonuçta aynı cepten çıkıyor. kuaförü de eşim kendi ödedi. öyle bi senin benim ayrımımız yoktu yani.
0
roket adam
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1
0
in vino veritas
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

Bir tek kuaförde eşimin annesi de yanımda olduğu için her şeyi ödemekte ısrar edip ödedi. Eşim zaten gidip damat tıraşı falan yaptırmadı, kendi halletti.
0
kobuzchu kiz
(26.01.22)
Herkes kendi harcamalarını ödedi.
0
fotrsapka
(26.01.22)
Gelinliği erkek, damatlığı kız aldı.
Gelin kuaför ücretini de erkek ödedi.
0
hrvl
(26.01.22)
Benim gelinliği diktirdik, eşim ödedi, ben de onun damatlığını ödedim.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.22)
gelinliği eşim ödedi, damatlığı ben.
kuaför ve makyajı da ben ödedim. zaten eşimin teyzesi, kardeşi, annesi, benim annem, kardeşim derken gelinlik kadar para da buna verdim neredeyse. eşim kendisi için benim şuraya git dediğim bir kuaföre normal tıraşa gitmiş gibi gitti.
0
marla is in my head
(26.01.22)
Gelinlik haladan ve damatlık da kuzenden hediye geldi, gelinin kuaförü para almadı. Ben de normal traş oldum.
Acaip bedavaya gelmiş şimdi onu farkettim:)
0
kumandanim
(26.01.22)
ıkisinide ben odedim hatta alyanslari da
0
all girls dream
(26.01.22)
kuafor işine karismadim eşim kendi halletti
0
all girls dream
(26.01.22)
gelinliği ve kuaförü ben ödedim. damatlığı gelin tarafı aldı.
0
zgrydn
(26.01.22)
Gelinliği kuaförü ben, damatlığı eşim ödedi.
0
oligomer
(27.01.22)
nisani gelinin ailesi halletti, nikahi biz.
gelinlik, damatlik, kuafor, arapasi, plase, muz orta..hersey dahil..
0
cooperr
(27.01.22)
gelin damatlığı, damat gelinliği şeklinde yaptık.
kuaförde herkes kendi masrafını ödedi.
0
estella
(27.01.22)
gelinliği eşim almıştı, damatlığı ben aldım. kadın tarafıyım.
kuaförü eşimin kuzeni ödemiş biz çıkmadan hediye olsun diye ama haberimiz yoktu, yanımıza para almıştık da o para kimin parasıydı o kısmı hiç hatırlamıyorum. eşim özel bi damat tıraşı olayına girmemişti.
0
elorelia
(27.01.22)
damatlığı erkek aldı, gelinliği kadın aldı(kiraladı), herkes kendi kuaför paralarını ödedi.
damatlığı sonra giyerim diye satın almıştım ama bir iki düğünde giydim, zaten kesimler felan değişti demode oldu, olabilirse onu da kiralayın, ödünç alın vb.
0
ravenudon
(27.01.22)
gelinliği annemle beraber aldık, damatlığı eşim aldı.
kuaförü de kendim ödedim.
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
Biz gelinlik ve damatlıgi birlikte ödedik. Alyanslari annem ısrarla kendisi almak istedi; o aldı.

Kuaför için de yanimda para vardı ama eşimin ablası bizden habersiz ödemiş. eşim de kendi enistesiyle öyle normal bir tıraş olmuştu, damat tıraşı olmamıştı.
0
fraise
(27.01.22)
gelinligimi gittim, begendim ve aldim. damatligi birlikte gittik, begendi ve aldi.
Kuaforumu ben odedim, o da gitti trasini oldu. alyanslarimizi bile kendimiz aldik. kimseyi karistirmadik, senin paran benim param yapmadik.

nhk ni youkosu guzel yazmis. sen aldin ben aldim olunca karsilikli bir kontrol mekanizmasi oluyor otomatikmen. gerek yok. kendiniz hallediverin.
0
65 derece
(27.01.22)
gelinliği ailem damatlığı ise eşimin ailesi ödemişti.
0
drako
(27.01.22)
Bu düğün işlerine gereksiz, çok para harcanıyor.

Eşinizle, arkadaşlarınızı çağırıp sadece bir nikah kıyın. Nikah sonrası küçük bir yemek/eğlenceden sonra, parayı gezmeye/balayına harcayın. Damatlık, gelinliğe bile ihtiyaç yok. Güzel bir elbisenizi giymeniz yeter.

Hazır pandemi de bahane edilerek, bu adetler azalarak bitsin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.01.22)
Bizde herkes kendi masrafını ödedi, ailelere ödetmedik.
Gelinliğimi kendim ödedim - canım babamın yardımıyla
kuaförü de kendim ödedim.
Damatlığı eşim ödedi.
0
amelie poulain
(27.01.22)
(17)

gun boyu en ne iciyorsunuz (icecek)?

my pink
ne kadar iciyorsunuz? ne zaman iciyorsunuz (kahvaltidan once, sonra, aksam vs) ve toplamda ne kadar kahve tuketiyorsunuz?ornek:sabah sukahvaltidan sonra kahveaksam yatmadan bitki cayitoplamda 2 kupa americano
ne kadar iciyorsunuz? ne zaman iciyorsunuz (kahvaltidan once, sonra, aksam vs) ve toplamda ne kadar kahve tuketiyorsunuz?

ornek:

sabah su
kahvaltidan sonra kahve
aksam yatmadan bitki cayi
toplamda 2 kupa americano
0
my pink
(26.01.22)
Sabah spordan ve is hazirligindan sonra iki kupa sade filtre kahve - bu hergun
Iste ogle yemeginden once veya sonra bir latte veya cappuccino (sadece is gunleri)
Haftada birkac gun aksam yemegi ile bir kadeh sarap, genelde bitirmiyorum bile (genelde cuma ve cumartesi aksamlari)
gun boyunca su
kirk yilin basi aksam yemeginden sonra ihlamur

Saat 2'yi gectiyse kahve veya kafeinli seyler icmiyorum.
0
sopiro
(26.01.22)
1-2 turk kahvesi
Her gun kahvaltida cay
Gun icinde latte
Yazin soda
0
mor oje
(26.01.22)
Gün boyu su, akşam da 6, 7 bardak çay.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.22)
bol bol soguk su iciyorum, ozellikle ilk kalktigimda su icmeye dikkat ediyorum. bu aralar rooibos cayina sardim ondan iciyorum. bazen de gun icinde veya aksamlari sprite/soda vs iciyorum.

arada bir canim kahve cekiyor kahve iciyorum, sanirim canim ne isterse onu iciyormusum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(26.01.22)
1 veya 2 kupa filtre kahve
1 soda
haftada 3-4 kere zencefil ve ıhlamur çayı
sabahları çay
ve su
0
axl
(26.01.22)
sabah kahvaltı 1 kupa çay,
iş yerine gidince sabah 1 kupa çay,
öğle yemeği sonrası 1 kupa çay,
akşam yemeği sonrası 2 kupa çay
en sonra 1 şişe beypazarı sodası.

cuma akşamları depressive times ile 1 şişe ucuz şarap.

gün içinde suda içeye çalışıyorum ama çok değil.

Tam fakir işi.
0
morcivert
(26.01.22)
uyanır uynamaz 0.5 litre su
öğle yemeğine kadar bir büyük filtre kahve
0.5 litre su
öğle yemeği sonrası bir büyük filtre kahve
zaman zaman ek olarak çay x 2-3
0.5 litre su
keyifliysem akşam yemeği öncesi ya da hemen sonrası bira ya da viski
0.5 litre su
Alabildiğince çay. (~ 3-4 kupa)
0
foolrules
(26.01.22)
sabah soguk sutlu cortado (double espresso+espresso kadar sut)
aksama kadar bol bol su (3-4lt) ve cay (1.5lt)
eve gelince veya hic cikmadiysam yatmadan once yine soguk sutlu cortado
eve geldiysem caya devam
0
nibba
(26.01.22)
3 litre su, 300-400 ml kahve, 1,5 litre çok açık çay (3 kupa 450 ml)

evden çalıştığım için tuvalete gitmek kolay :)

çaylar şunlar:
KLOOF Rooibos Tea Earl Grey
KLOOF Rooibos Tea Vanilya Aromalı
KLOOF Rooibos Tea Bal Aromalı

çok nadir ıhlamur kaynatırım ama baş ağrısı yapıyor bende. bir sürü çeşit bitki çayı karışımı var, onları da nadir de olsa demlerim.

bazı yemeklerin yanında cola zero içiyorum. ayda 4-5 kutu içiyorum sanırım.

ağır kardiyo yaptığım zaman da 1 litre soğuk suya 2 tane soğuk beypazarı maden suyunu ekleyip onu içiyorum pipetle, yavaş yavaş. damardan serum alıyormuş gibi bir his oluyor :)
0
gabe h coud
(26.01.22)
sabah kalkar kalkmaz bir bardak su
öğlene kadar iki kupa kahve, bir bardak su
gün boyu su, nadiren saat 3 olmadıysa buna bir fincan da türk kahvesi eklenir
suya devam
haftada iki üç gün akşam yemekten sonra bitki çayı

en çok su içiyorum, kahve ikinci en çok tükettiğim içecek. iki kupadan fazla tüketmemeye dikkat ediyorum, çok stresli ve yoğun bir günse bu sayı çoğalır ama nadiren. günün ikinci yarısı benim için saat 3 itibariyle başlar, o saatten sonra kahve içmem.
0
evde liyakat kalmamis
(26.01.22)
kahvaltıdan önce bir çay bardağı kefir.
gün boyunca bol bol ama gerçekten bol su.
kahvaltıda çay ama bununla ilgili de aralar vermeye çalışıyorum, örneğin 10 gün hiç çay içmiyorum.
öğlene doğru bir türk kahvesi veya filtre kahve. çay için uyguladığım ara vermeler kahve içinde geçerli.
öğleden sonra bitki veya meyve çayı ama poşet çaylardan değil. ya kurutulmuş bitkilerden (biberiye, rezene, melisa, ıhlamur gibi) ya da doğrudan meyveleri (ayva, elma, mandalin vb) demliyorum. yazın da bunların soğuk versiyonlarını yapıyorum.
alkol hiç kullanmıyorum.
0
Phoebe
(26.01.22)
sabah kapsül kahve
öğleye kadar, öğleden sonra kekik,ıhlamur,yeşil çay ve türk kahvesi
bazen akşam eve gidince kapsül kahve.
0
mikahakkinen
(26.01.22)
gun boyu su min 3litre.
IF yaptigim ve ac karnina cay midemi bulandirdigi icin ozellikle soguk havada 1 siyah 1 de meyveli cay vs tarzi seylerden.
aksam yemekten sonra da yesil cay.
kahve icmiyorum.
0
bay b
(26.01.22)
sabah 1 bardak su
kapsül kahve
işe gelince efervesanla yarım litre su
gün içinde filtre veya türk kahvesi 1 bazen 2 adet
gün boyunca su
akşam eve gelince hafta içi 4-5 haftasonu 8-9 bira
0
kumandanim
(26.01.22)
Sabah su
Kahvaltıda çok az çay
Kahvaltıdan sonra kahve
Gün içinde 3-4 kupa filtre kahve bazen 1-2 nescafe
Akşam 1-2 bardak çay veya bazen bir kupa bitki çayı
Günde 2 litre su
0
sevilen progressive türkücü
(26.01.22)
filtre kahve.
su.
bulursam americano.
evde ve kışın boş günse bira.
0
rewlack
(26.01.22)
sabah kahve
gün boyu 2 litre kadar su
akşam yemeğinden sonra türk kahvesi
akşam rakı
0
brakgn
(26.01.22)
(5)

kedilerde asi-kanser iliskisi ve kedi psikolojisi

kaputt
selamlar, benim bir türlü icinden cikamadigim bir sikintim var, karar veremiyorum. kedi sahibi arkadaslarin yorumlarina/yardimlarina ihtiyacim var.ben 10 yasindaki kedimi gecen sene kanserden kaybettim. ve kanser yüksek ihtimalle yaptirdigim asidan oldu. tumor tam asinin yapildigi sirt bölgesindeydi
selamlar, benim bir türlü icinden cikamadigim bir sikintim var, karar veremiyorum. kedi sahibi arkadaslarin yorumlarina/yardimlarina ihtiyacim var.

ben 10 yasindaki kedimi gecen sene kanserden kaybettim. ve kanser yüksek ihtimalle yaptirdigim asidan oldu. tumor tam asinin yapildigi sirt bölgesindeydi. bu konuda (duymayanlar icin) son yillarda cok arastirma yapiliyor ve asilarin gerekliligi tartisiliyor. ben de kedim kanser olana kadar duymamistim. bakmak isterseniz, vaccine-associated sarcoma ya da asi iliskili sarkom diye aratip biraz okuyabilirsiniz. tabii böyle bir aci yasayinca bir daha kedime asi yaptirmam dedim.

sonuc olarak iki yeni kedi sahiplendik, su anda ikisi de bir yasini yeni gecti. biz sahiplenmeden ilk asilari tamamlanmisti zaten. simdi bir sene sonra yenilenen karma asi vakitleri geldi. ve benim aylardir uykularim kaciyor ne yapmam gerektigine dair. bir de sorun sadece kanser de degil, belki kanser zaten cok düsük bir ihtimalken benim basima geldi.. durum su:

öncelikle kanser riski nedeniyle, asla evden cikmayan, seyahat etmeyen iki kediye asi yaptirma konusunda ne düsünüyorsunuz, gercekten gerekli mi sizce, yaptirmazsak bunun yaptirimi ya da sonucu ne olabilir?

ikincisi yaptirmaya karar verdim diyelim. asil beni kitleyen durum kedilerin psikolojileri. biz bu kedileri aldigimizda ikisi de barinaktaydi, ve psikolojileri iyi degildi. hayatimda hic görmedigim bir korkaklik seviyeleri vardi. zaman icinde (ki neredeyse bir yil oldu bizle olali, ve corona sayesinde evde her an birlikteydik) bir tanesi bize cok alisti, kucagimizdan inmez, ama yine de bir ses duysun, kapi calsin, birinin gelmesini hic düsünemiyorum bile, hayvanin korkusunu ve kacisini sonra kendini bir delige sokusunu anlatamam.. digeri bunun bin kat kötüsü cünkü o bize bile alisamadi, evde denk gelince korkarak yolunu degistiriyor. anca biz sabit yatarken otururken 3. ayin sonunda filan bizim yanimiza biraz gelmeye basladi ama bu da cok kisa sürüyor. bana biraz sevdiriyor, ama esimden cok korkuyor. hayvan sürekli korkak ve tedirgen, cok üzülüyoruz, asiri zor bir hayati var. corona olunca eve cok gelen giden olmadi. ilk kez gecen ay iki arkadasimiz 3 gün bizde kaldi, ve iki kedimiz de bu 3 günü dolabin altinda gecirdi :(
simdi bu korkaklikta iki kediyi, özellikle ikinciyi, kutuya koyup, ilk kez disari cikarip, baska insanlarla (veterinerle) denk getirip, hele onu kontrol edip asi yapmasini istemek, bu hayvanin kalp kirizi filan gecirmesine, ya da bir daha düzelmeyecek sekilde travma yasamasina sebep olabilir diye düsünüyorum, bundan cok korkuyorum. dedigim gibi bir senede tüm cabalarimiza ilgimize ragmen anca bu duruma getirebildik.

ikisini birlikte cikarmak var. ama baska bir insanla karsilikli gelmek ikisi icin de cok korkunc olabilir. ama nereye kadar tabii.. bu hayvanlar hic mi veterinere gitmeyecek.

ya kafam o kadar karisti ki dün gece düsünmekten hic uyuymadim, ne yapayim, nasil yaparim diye.. siz benim yerimde olsaniz ne yapardiniz? dedigim gibi iki konu var biri kanser, digeri tamamen bu psikolojik durum.
simdiden bu kadar uzun yaziyi okuyup cevap yazacak arkadaslara tesekkür ederim..
0
kaputt
(24.01.22)
Öncelikle başınız sağolsun, kedi kaybetme acısını yaşadım, o vicdan muhasebesini de çok iyi anlıyorum.

Evden dışarı çıkmayan/seyahat etmeyen kedinin aşıya gereksinimi olması konusunda malesef gerekli olduğunu düşünüyorum. Kaybettiğim kedim, evden dışarı adımını atmayan 9 yıl boyunca evde yaşayan bir kediydi ve aynı bu şekilde 'evden çıkmıyorsa aşı yapmaya gerek yok' diyen veterinerlerin kurbanı oldu. Çünkü başka bir hayvandan bulaşan bir virüsle mücadele edemedi ve hızlı bir şekilde kaybettik. Evden çıkmamaları, virüsle başbaşa kalmayacakları anlamına gelmiyormuş, bu şekilde öğrendik. Dışarda sevdiğimiz hayvanlar, üzerinden geçtiğimiz yollar, kedili bahçeler vb. biz onlara sürekli bir şeyler taşıyoruz.

İkinci kısma gelince, yerinizde olsam bir vetterapistten yardım alırdım. instagram'da vetterapist ve beneklimorkedi kullanıcı isimli, kedi davranış bozuklukları ve travmalarıyla ilgili yardımcı olabilecek iki hesap önerebilirim.

istanbul'daysanız, çok başarılı olduğunu düşündüğüm vetart ile görüşebilir, aşı ve kanser arasındaki kafa karışıklığını bi nebze olsun giderebilirsiniz.

Yani kanser olmasın diye uğraştıktan sonra bu kez de organ yetmezliği vs. başınıza gelebilir. Umarım kedileriniz hızlıca düzelirler ve çok mutlu olurlar.
0
amelie poulain
(24.01.22)
başınız sağ olsun.

evden hiç çıkmayan kedilerime iç-dış parazit aşısı dışında aşı yaptırmıyorum.
ne olursa olsun, 10 yaşındaki hayvanların bünyesine aşılar ağır geliyor.
2 yaşına kadar tüm aşılarını tam yaptırıp, devamında aşısız devam ettim hepsinde ve hiçbir sorun yaşamadım.
şimdiye kadar tanıdığım iyi kötü birçok veteriner de aşı konusunda ısrarcı olmuyor zaten.

amelie poulain'e hem katılıyorum hem katılmıyorum.
sorun bence aşı yaptırmamaktan değil, buna bağlı olarak yapılan diğer şeylerden kaynaklanıyor.
mesela, evde kediniz varken -aşılı ya da aşısız- dışarıda sokak kedisi falan "asla" sevmemeniz lazım.
dokunmayacaksınız yani.
hatta ben arkadaşlarımın bile hayvanlarıyla çok haşır neşir olmuyorum.
dışarı da paçama bir kedi sürtünürse, gerekirse kedilerime temas etmeden kapıdan girer girmez üzerimi değiştiriyorum.
veterinerin bekleme odası kalabalıksa, dışarıda bekliyorum.
bunlara aşı olsa da dikkat etmeniz lazım, olmasa da.
yani onlara sürekli bir şey taşıyoruz ama bunun kontrol edebileceğimiz bir kısmı da var.

bunun dışında, evinize giren çıkan eşinizin dostunuzun fipli kedisi vs. olabilir.
benim bir arkadaşımın kedisi fip taşıyıcısı ve evime almıyorum, o da gelmiyor zaten mesela.

diğer yandan, kedilerin bağışıklığını sadece aşılar sağlamıyor.
gidip yılda 1-2 kere tam biyokimya kan tahlillerini yaptırıp içorganlarına, bağışıklık seviyesine bakacaksınız.
iyi besleyeceksiniz, iyi bakacaksınız, üşütmemesine, diş sağlığına dikkat edeceksiniz.

veterinere götürmekten dolayı kalp krizi geçirip ölmezler ama travmatize oluyorlar ister istemez.
yine de aşı için olmasa da bir şekilde bir gün veterinere götürmeniz gerekecek.
maalesef biraz zor olabiliyor ama aranızda güven bağı güçlendikçe biraz sakinleşebilir zamanla.
0
blatta hiberna
(24.01.22)
merhaba, öncelikle başınız sağ olsun. yıllar önce kedimi yanlış tercihlere kaybetmiş biri olarak sizi ve içinde bulunduğunuz durumu anlıyorum.

dışarıda kedilerle haşır neşir olmuyorsanız ve eve yeni bir kedi getirme ihtimaliniz yoksa aşı yaptırmasanız da olur gibi düşünüyorum çünkü başınızdan böyle bir hikaye halihazırda geçtiğinden allah korusun ikinci bir denk gelmede kendinizi nasıl hissedersiniz bilmiyorum. bu çok kişisel bir karar ve bilimin de yüzde yüz bu olmalıdır diye üzerinde mutabık kaldığı bir konu değil maalesef. ben ve etrafımdaki birçok kişi mevcut veterinerimizin aşı yapmayabiliriz isterseniz zaten dikkat ediyorsunuz tecrübelisiniz yönlendirmesini dinledik, ben henüz pişmanlık yaşayan birini görmedim. yine de bu çok kişisel bir tercih ve yaşadığınız hayatın kedinize karşı risklerini en iyi siz tahlil ederek bu kararı verebilirsiniz.

eğer aşı yaptırma kararı alırsanız istanbul içinde birçok veteriner hekim evinize gelerek aşı yapıyorlar, o konuda sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum. başından travma geçmiş kedilerle ilgili olarak da yine hekiminize danışarak belki bir dönem antidepresan kullanmanızı (kediler için:)), evin içinde imkanınız dahilinde yüksek alanlar yaratarak ve çeşitli yerlere kutular koyarak kedilerinize güvenli bölgeler yaratmanızı ve bu ne kadar işe yarayabilir bilmiyorum ama feliway ürünlerini denemenizi önerebilirim. yine senelerdir kedilerle olan tecrübelerimden yola çıkarak eşinizde özellikle öteki kediyi tedirgin eden davranış nedir, onu belki gözlemleyerek bulmayı ve azaltmayı önerebilirim. bu tiz veya yüksek ses olabilir, üstten yanaşma olabilir, yere topuklarını vurarak yürüme olabilir bu tarz hani sizin normal şartlarda fark etmeyeceğiniz ama kediler için çok ayırt edici şeylere dikkat ederek belki bu süreci daha ılımlı hale getirebilirsiniz.

kedilerinize ve size sağlıklı ve musmutlu ömürler diliyorum :)
0
evde liyakat kalmamis
(24.01.22)
cok tesekkür ederim cevaplar icin. kedilerin evde sadece bizleyken sikintisini astik diyebiliriz. kücük olan kendi kendine tedirgin, ama yanima geliyor sevdiriyor. birlikte oynuyorlar. sorun kapi caldiginda, baskasinin gelmesi ihtimali. yani baska insanlar, sesler her seyden korkuyorlar. yani haliyle veteriner bayagi korkunc bir tecrübe olabilir onlar icin..

istanbul'da degilim hatta yurtdisindayim, burada asi yapmamaya nasil bakacaklarina da emin degilim, bence yapmayi tercih ederler. ben de aslinda ilk birkac sene yapilabilir diye düsünüyorum. ama dedigim gibi asiri korkak olmalari beni cok geriyor.

acaba kücük bir sakinlestirici vermeyi mi denesem veterinerle konusup en azindan travma yasamazlar.. kanserli kedimi de anca sakinlestirici ile götürebilir olmustum :(
yani asi olmasa genel kontrol icin eninde sonunda bu hayvanlar veterinere gidecek.. gercekten zor bir durum.

bir de, eve arkadasimizin köpeginin evimize gelme ihtimali var. daha onlar varken hic gelmedi, ama ihtimal sonucta. belki bu durumda asi yaptirmak daha yararli olabilir.
0
🌸kaputt
(24.01.22)
sakinleştirici değil de, bitki ilacı etkisi gibi hafif bir şey için composure ya da kalmvet bulabilirseniz deneyin.
veterinerinize de sorun tabii.

köpekten kediye hastalık geçişi kediden kediye olduğu kadar çok değil bu arada.
yani dış parazit aşısı olduğu sürece köpek sorun olmaz.
0
blatta hiberna
(24.01.22)
(7)

Havadurumu yorumu için takip ettiğiniz kişi/sayfalar

ceketimi alip cikcam
Merhabalar malum hafta sonu için İstanbul'da ciddi yağışlar bekleniyor. Bu süre zarfında amatör ya da prof. hangi sayfaları takip ediyorsunuz. Daha fazla tahmin/yorum okumak isterim Benim takip ettiklerimBuluttan bildiriyorHava sinerjiHava forum Kerem ökten https://twitter.com/AfetTehlikesiEdit: Sad
Merhabalar malum hafta sonu için İstanbul'da ciddi yağışlar bekleniyor. Bu süre zarfında amatör ya da prof. hangi sayfaları takip ediyorsunuz. Daha fazla tahmin/yorum okumak isterim

Benim takip ettiklerim

Buluttan bildiriyor
Hava sinerji
Hava forum
Kerem ökten twitter.com

Edit: Sadece kerem öktene link verince fanı gibi oldum ama kim bu hacı demeyesiniz diye link verme ihtiyacı duydum.
0
ceketimi alip cikcam
(20.01.22)
Havaforum
Buluttan
izmir hava durumu
0
freebird5406_2
(20.01.22)
Havaforum
0
invictae
(20.01.22)
yazılanlara ek olarak:
havadelisi
0
nimberjack
(20.01.22)
Meteoroloji genel müdürlüğü uygulaması
Havadelisi +1
0
kobuzchu kiz
(21.01.22)
Telefonun kendi uygulamasi(weather.com)
Bazen de mgm

Twitter'dakileri engelledim.
Borsa ustadlari gibi salliyorlar.
Onlara kalsa her sene istanbul'a 1 metre kar yagiyor bu kar 1 ay boyunca kalkmiyor.
0
divit
(21.01.22)
hava durumu böyle sansasyonel olduğu zamanlarda hep windy'e bakıyorum, genelde 24 saatlik öngörüsü doğru çıkıyor ama önümüzdeki 3 gün 5 gün değişime açık oluyor. son 48 saattir stabil bir şekilde önümüzdeki günler için kar tutulumu yüksek koşulları gösteriyor (hem hava sıcaklığı, hem yağış miktarı olarak) ama geçmişte de defalarca örneğini gördük ki bu işler belli olmuyor.

bunun dışında havadelisi +1
0
evde liyakat kalmamis
(21.01.22)
Meteoearth uygulamasına bakıyorum ben.
0
inanna
(21.01.22)
(10)

Etrafimda iki olay var, sizin yorumlarinizi merak ettim.

cleric
Olay 1:Yer: Avrupa. Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani
Olay 1:

Yer: Avrupa.

Kisi Erkek, epeydir netten konustugu bir kadin var, ikisinin de yaslar 30lar. Henuz fiziksel olarak birbirlerini gormediler, birkac resim alindi verildi, video acildi ama erkegin her seyi ortadayken, kadin hakkinda cok az bilgi var. (Kadinin sesi ve goruntusu goruldu/duyuldu yani Harun abi degil merak etmeyin)

Kadinin bize verdigi adi/resimleri sosyal medyalarin hicbirinde yok. Google'da arattik ve bu isim hakkinda unutulma hakki (Right to be forgotten) karari verildigi cikti. Yani kadinin gecmisinde mahkeme kararlik bir olay var. Kadin oldugu icin kotu bir olayin kurbani olmus olma ihtimali daha yuksek. O yuzden bulusmadan once sormaya cekindi eleman.

Sizce eleman bulusmaya gitsin mi? Ne kadar riskli buldunuz olayi?

Not: Epeyce basarili bir arastirmaci oldugumu dusunuyorum ve uyguladigim butun teknikler sonucsuz cikti. Butun olayin cok detayli bir saka olma ihtimali de var ama bence hatun gercek.

Olay 2:

Yer: Turkiye
Kisi Kadin. Konustugu kisi erkek.

Iki tarafin da adi sani belli, 2-3 kere bulusuldu ters bi durum yok ama elemanin adi internetten aratilinca cok korkunc bir olay cikiyor.

Yillar once eleman ergenken, eski kiz arkadasi baska bir erkekle bulusuyor ve bulusmadan donuste evine yakin bir yerde korkunc bir bicimde olduruluyor, tecavuz veya hirsizlik yok.

Elemanin olay saatinde telefonu kapali ama baska yerde olduguna dair cok sayida sahit var. Elemana gore kizla ayrilmislar ama arkadaslarina gore ayri degiller ve o gun kavga etmisler.

Gazetelerde elemanin polise gore kesinlikle supheli olmadigi soyleniyor ama elemanin ailesi cok zengin. Her sey olmus olabilir.

Arkadasim 2-3 kere ciktigi ve oldukca yakinlastigi halde bu konuyu elemana bir turlu soramiyor. Belki sorsa eleman suclu olmadigina dair cok net kanit gosterecek ama bunu bilemiyoruz. Su ana kadar davranislarda bir terslik yok ama bu hicbir seye kanit olmaz.

Siz arkadasimin yerinde olsaniz ne yaparsiniz?
0
cleric
(18.01.22)
Olay 1: hiç bir fikrim yok ne olmuş olabileceği ile ilgili ama insanı geren bir durum. Ben olsam iletişim kurmak için çaba göstermem.

Olay 2: elemanı her yerden engelleyip gerekli önlemleri alırım. Dünyada adam mı kalmadı da katil olma ihtimali barındıran biriyle muhatap olayım. Valla insan ne yapıyorsa kendine yapıyor ya. Bile isteye katille flört etmek filan.
Katil olmasa bile gerek Yok öyle şüpheyle durulmaz.
0
kaptan maydanoz
(18.01.22)
1- Sorardım açık açık bu ne iş diye.
2- Dünyada adam mı kalmadı +1
0
pispinti
(18.01.22)
1. Unutulma hakkı illaki mahkemelik bir şey olduğu anlamına gelmiyor ki. Sorardım +1 Ama yine de public bir yerde buluşsunlar.

2. Dünyada adam mı kalmadı +1
Hadi kanıt gösterdi, ikna olacak mı arkadaş, kafada o şüpheyle ilişki mi olur?
0
kobuzchu kiz
(18.01.22)
olay 1: beni ilgilendirmez, kadın belli ki geçmişinde bir şeyler yaşamış ve bu konuda hassas olduğu için herkes bilmesin önlemi almış diye düşünürüm. buluşmada risk yok bence, ama ciddi ilişki kafasındaysam kendime biçtiğim sürede bu konu aydınlanmazsa muhtemelen ayrılırım. çünkü ben herkes değilim.

olay 2: o erkeğe bu soruyu soracak kadar yakınlık yaşamam mümkün değil, her yerden siler engeller koşarak kaçarım. böyle bir şüphe varsa arkadaşlık bile edilmez. of allah muhafaza ya. bir yandan da ulan ya masumsa diye düşündüm ama işte bilemen. riske edilmez.
0
evde liyakat kalmamis
(18.01.22)
1. Buluşurdum. Ne olacak ki. Zaten alt tarafı dışarıda buluşma planı. Zaten yakınlaştıkça anlatır gerekirse.

2. Asla buluşmam görüşmem. Belli ki çocukluk hali ile bir şeyler olmuş. Ailesi bu kadar zengin birinin kız arkadaşı faili meçhul bi cinayete kurban gitse aile zaten faili meçhul kalmaması için araya tanıdık sokar: belli ki saklanan bir şeyler var.

İlk durumda her şey yasal görünüyor: kadın büyük ihtimalle bit mağduriyet yaşamış ve kimliğini gizli tutuyor. Yasal olarak da buna göre gerekli aksiyonları almış.

İkinci olayda katil gizlenmiş gibi.

İlk olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir mağdurla buluşacak. İkinci olaydaki kişi büyük ihtimalle eski bir katille buluşacak.
0
zimbirik
(18.01.22)
1. Anlamadigimiz bir olay, bizim ulkede karsiligi yok. Teshis koymak zor.

2. Ben erkek halimle benzer olaya karismis bir kadinla bulusmam.
Zaten "cok zengin" kisilere guvenmem arkadas da olmam.
0
divit
(18.01.22)
olay 1: buluşunca erkek kadın tarafından bıçaklanacak falan mı zannediyor yahu ne komik. buluşursun, konuşursun samimiyet ilerlerse olayı sorarsın. bitti. ayrıca büyük ihtimalle olsa olsa kadın mağdur olmuştur.

olay 2: bir kadın olarak bırak buluşmayı, 100 metre ötesinden geçmezdim adamın.
0
rose parks
(18.01.22)
Unutulma hakki illa ki korkunc bir sey oldugu anlamina gelmiyor. Utandirici bir sey misal rizasi olmayan bir fotograf vs, kendisinin dahil olmadigi ama ailesini vs ilgilendiren bir suc, atilmis sacma sapan bir tweet gibi seyler yuzunden bu karar alinabiliyor bildigim kadariyla. Jon Robson'in So You Have Been Publicly Shamed kitabinda benzer durumlardan cok bahsediliyor. Eger icimi cok kaldirmadiysa ve surekli gerilmeyeceksem iletisimimi cok etkilemezdi ama merak ederdim.

Ikinci olay da gereksiz bir gerginlik sanki. Yani ne kadar asik olmaliyiz ki bu insana gozumuz hicbir seyi gormeyecek? O huzursuzlugu cektigimize deger mi? Bilemiyorum.
0
sopiro
(19.01.22)
1- public alanda görüşürüm
2- görüşmezdim
0
lcha
(19.01.22)
Merak edenler icin not:

1. olayda gorusme oldu. Kadinin dedigi kadariyla cok sikintili bir eski sevgili problemi olmus. Eger bu problem olacaksa devam etmeyebiliriz demis, eleman hatuna bayildigi icin devam ediyorlar ama o manyak eski sevgili meselesi her zaman bir risk olarak duracak.

2. olayda kadin durumu sormus, eleman bu olaydan oldukca bikmis olmasina ragmen detayli bir bicimde anlatmis. Elemanin hikayesi oldukca tutarli gozukuyor ve bu is her yerde karsisina ciktigi icin kanitlarini, dava dosyasini ve polis raporlarini hep el altinda tutuyormus. Kizin babasi ile elemanin babasi arkadasmis zaten sagda solda beraber resimleri var. Ben sahsen elemana inandim ama gercekten cok zor durumu adamin. Insanlar otomatikman manyak gozuyle bakiyorlar.
0
🌸cleric
(21.01.22)
(5)

Bisikletimi kaça satmalıyım?

whoosie
Abim yurt dışına gidince bana kalan ve uzun zamandır kullanmadığım bisikletimi satmak istiyorum ekonomik sebeplerden ötürü ancak 2. el fiyatı ile ilgili hiçbir fikrim yok. Abuk derecede pahalı ya da ucuz olmaması için kaç liraya satmamı tavsiye edersiniz? Önce Kadıköy fb gruplarında, sonra letgo'da
Abim yurt dışına gidince bana kalan ve uzun zamandır kullanmadığım bisikletimi satmak istiyorum ekonomik sebeplerden ötürü ancak 2. el fiyatı ile ilgili hiçbir fikrim yok. Abuk derecede pahalı ya da ucuz olmaması için kaç liraya satmamı tavsiye edersiniz? Önce Kadıköy fb gruplarında, sonra letgo'da satmayı deneyeceğim.

Bisiklet bu: www.senbisiklet.com
Sedona City Series 301, bir skıntısı yok, gidip tekerleklerini de şişirteceğim.
0
whoosie
(18.01.22)
sıfır fiyatının %25-30 altına satılabilir. Satılmazsa yavaş yavaş düşersiniz.
0
jelly bear
(18.01.22)
@jelly bear güncelmiş gibi görünen tek bir satış sitesi buldum, onda da 8 bin diyor. Ona göre fiyatlandırma yapmam doğru olmaz diye düşündüm, biraz uçuk geldi diye.
0
🌸whoosie
(18.01.22)
Sedona sitesinde 301 yok şu an, herhalde artık satılmıyor.

Benzer 3 model şehir bisikletine baktım, 2000, 3000, 3500 TL fiyatları var.
0
John Bloor
(18.01.22)
sedona city bisikletlerin sıfırları kendi web sitelerinde 2000 civarına satılıyor gördüğüm kadarıyla, belki birebir aynı model değildir ama işte sele boyu tekerlik boyu gibi parametrelerden yola çıkarak üç aşağı beş yukarı muadilinin sıfır fiyatını bulabilirsiniz. atıyorum sitede 2bin ise 1300e gider gibi sıkıntısız.
0
evde liyakat kalmamis
(18.01.22)
(9)

The Expanse

Zaman Tamircisi
Çok övüyorlar bu diziyi siz izlediniz mi, övüldüğü kadar var mı? Teşekkür ederim.
Çok övüyorlar bu diziyi siz izlediniz mi, övüldüğü kadar var mı? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(18.01.22)
Bence yeterince övülmüyor. Mesela firefly zamanında daha çok övülüyordu. İzledim, kalan 3 kitabı alıp okumayı düşünüyorum.
0
archmage mahmut
(18.01.22)
Türünün en iyilerinden. Bu dizi, bilimkurgu arka planında bir drama. Dolayısıyla drama tarafı kuvvetli, sci fi taraflarında da mutlu etmeye yetecek lezzetleri olan bir dizi. Bu türün ağababası Battle Star Galactica'dan sonra, onun boşluğunu en iyi dolduran dizilerden biri diyebilirim. Galactica'yı seven bunu da sever. Ama tabii aksiyonu bol bir dizi aranıyorsa bu o değil.
0
thracia
(18.01.22)
Oven insanlarin cok oldugu bir ortamdaysan, iyi bir ortamim var diye sevinebilirsin.
0
cleric
(18.01.22)
bence de övüldüğü kadar var. dizi finalinde halen üstü tamamlanmamış konular var kitaplarının devam ettiği söyleniyor. ben kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
0
belkider
(18.01.22)
türün bağımlısı sayılabilirim ama beni çok sarmadı, bir sonraki bölümü açmak için kendimi iteklemem gerektiği için ikinci sezonun sonlarına doğru bırakmıştım. çok yavaş akıyor ve expanse evrenini bize tam geçiremiyor gibi hissettim. yine de bir şans verilebilir belki siz çok seversiniz.
0
evde liyakat kalmamis
(18.01.22)
evde liyakat kalmamis +1, bu türü çok sevmeme rağmen beni sarmadı. belki vakit bulursam bir şans daha veririm.
0
gabe h coud
(18.01.22)
Güzel dizi tavsiye ederim
0
monicapp
(18.01.22)
Senaryosu, temposu vs oldukca guzel. Bence en zayif tarafi aktorler.. Tahammul etmekte zorlandigim 1-2 oyuncu var.
0
kif
(18.01.22)
Bence gayet iyi.
0
nhtzmc
(18.01.22)
(14)

Doktor maaşı zabıta maaşı olayı doğru mu?

avatar is back
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de.. Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de..

Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
0
avatar is back
(17.01.22)
Doktor maaşı doğru. Daha fazla değil cidden. Herkes 20-30 yıl öncesinde yaşadığımızı, doktorların düzgün para kazandığını zannediyor. Bu günlere geleceğimizi bilsem tıp okumazdım asla. Bizim buradaki yan dal yapan uzmanlar 9-10bin alıyordu. Yandal uzmanı ya yandal! 6 yıl tıp, 4 yıl uzmanlık, 2 yıl zorunlu, 2 yıl da yandal eğitimi...
0
helena
(17.01.22)
Benim doğu Anadoluda şu an uzmanlık eğitimini tamamlamaya çalışan arkadaşlarım minimum 12-13 civarı alıyorlar ben inanmıyorum doktor maaşlarının doğruluğuna
0
mg3929
(17.01.22)
devlet hastanesindeki memur çıplak maaşı öyle. döner çok değişken. dönerden 20 de alan var, 5 de.

edit: doktorların, hakimlerin, savcıların açık çekle maaş alması gerektiğini düşünüyorum. maaşlarının ne olacağına kendileri karar versinler. canını, adaleti emanet ettiğin insanlara güvenmek gerekiyor. aynı zamanda mezuniyeti, uzman doktorluğu, hakimliğe ve savcılığa geçişi çok daha zorlaştırmalılar. üniversite sayısı azaltılmalı. ilk 20 binin üstü bu görevlere gelmemeli. parayla tıp okunmamalı.
0
gabe h coud
(17.01.22)
ciplak maasi soyluyorlar genelde. doner ve ek odemeler soylenmiyor. donerden cok az alanlar da var tabi bu arada.
0
antikadimag
(17.01.22)
tus çalışıp bir alanda uzmanlaşmazsanız doktorluğun hiçbir getirisi yok.
0
rose parks
(17.01.22)
Kendini zabıta ile karşılaştıran bir doktor tweet'i vardı. Onun doğru olmadığına yemin ederim ama ispatlayamam. 21 yıllık doktor, doçent nasıl 10 bin lira maaş alsın. O doktorun para basması lazım. Sadece bir yerden aldığı maaş olabilir belki.
0
dissendium
(17.01.22)
doğru, devlet hastanesinde uzmanlığı olmayan doktor dört senedir çalışıyor. en son yatan maaşı 7500₺.
başka bir arkadaşım geçen sene mezun oldu. altı ay önce işe girdi, x bir firmada operasyon sorumlusu, aldığı maaş 7500₺.

doktorlar hak ettikleri paraları kazanmıyor, çoğu alternatif yollar arıyor. bir çoğunun alternatif yolu da ya yurt dışı, ya işte botoks motoks öyle şeyler artık. zabıtaya hiç şaşırmadım.
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
Degil, muhtemelen docentlik gelirini paylasmis.

Maas = yillik gelir/12

Bunun disinda paylasimlar gercegi yansitmaz.
Ben de bu ay komik bir maas aldim paylassam gulerler ama gercek gelirim bu degil.
0
divit
(17.01.22)
Bahsettikleri ana maas, bir de döner falan var.
Yalnız döner benim bildiğim değişken bir para ve emeklilige katilmiyor.

Kısacası şirkette size 10 bin lira verilirken asgariden sigortaniz yatinca nasil şirketi ıfsa edesiniz geliyorsa aynisini buraya da uygulayin.

Ki döner denilen olay değişken, garanti değil. Herkes ayni parayı almiyor.

Bence insanlar böyle "yok ya yalan çok iyi aliyorlar" falan dedikçe birkaç yil sonra devlette doktor bulamayınca da umarım doktorlarin iyi maas aldığını düşünürler ve O zaman doktor bulmak için maas artirilirsa da karsi çıkarlar. Özele giden adama dokunmaz zaten onlar rahat.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
denizlide uzman doktor, döner ile birlikte toplam 10bin alıyor. şimdi yurtdışını araştırıyor, zabıta maaşını bilmiyorum
0
yemrem
(17.01.22)
İlgili gonderiyi tweetter'da yollayan Erhan hoca ile uzun süredir takiplesiyoruz. Kendisini yakından takip ediyorum.Erhan hoca gibi birinin ABD'de alacagı para yıllık 400-450K USD'dır. Yok 10 bin paylasmıs bir de doner odeme falan varmıs aslında 15-20 bın TL imis vs. bunlar cok ayıp geliyor bana. Boyle bir kardiyologun duz zabıtayla aynı maası alması Turkiye'nin ayıbıdır.
0
turkuaz
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak Türkiye'ye göre daha zor, eğitim süreci, elenme süreci vb şeyler daha zor. Eğitim süresi daha uzun. ABD ile kıyaslamak mantıksız çünkü TÜrkiye'de yaşıyor ve burada doktor olmuş. Ona bakarsan Afrika ülkelerinde olanlar ne yapsın.

Esas mesele şu, ekonomik kriz nedeniyle alım gücü düştü. Doktor artık araba, ev falan alamıyor. Marka giyinemiyor. Çoğunun doktor olma motivasyonu para olduğu için de böyle ağlamalar başladı.

Uzman doktor 12-13 civarı alıyor diye biliyorum. Özelde çalışanlar daha fazla alıyorlar. Bundan kaç sene öncesinde özel bir hastanede çalışan beyin cerrahı bir tanıdık aylık 60 bin tl'den fazla maaş alıyordu. Şimdi 100 bin tl'yi bulmuştur. Ameliyat yapan bir göz doktoru aylık 300 bin tl'ye çıkabiliyor. Bu paraları kazanabilmen için özelde çalışacaksın, ameliyat falan yapacaksın. Masa başında oturan dermatologa bu paraları kimse vermez.

Zabıtanın işi doktora göre çok da kolay değil. Bir sürü sorunlu tiple uğraşıyorlar. Dilenci vb tiplerle 10 dk muhatap olan sinir krizi geçirir. Bu adamların işi bunlarla uğraşmak. Esnafı denetlemek vb. Bu tip işlerde muhatap olunan kitle cahil ve sorunlu insanlar. Çelik gibi sinir lazım.
0
garylineker
(17.01.22)
mezun sayısı arttıkça daha da doğru olacak
cerrahi branşları ayrı tutarsak
girmek için zeka sonrası için ezber gerekiyor
0
bir soru sorcam
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak hem zor hem pahalı, 250-500.000 arası borçla mezun oluyorsunuz.

türkiyede ise maaşlar çok yüksek değil maalesef. eski maaşlar yalan oldu. özele geçenler iyi kazanıyor. o yüzden devlette adamakıllı inan kalmadı
0
KaraSakall
(17.01.22)
(16)

İlişkilerde çok kavga etmek normal mi

abuzer
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlı
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlıklı iletişim kuramıyor olmak neden bu kadar normallesmis?

Karşılıklı sevgi/saygı olan ilişkinizde sürekli kavga ediyor muydunuz?
0
abuzer
(17.01.22)
eşimle tartışmalarımız çok olmuştur ama soruda tanımlanan seviyede kavgalarımız olmadı.
kavga ile canlı tutulmaya çalışılan ilişki sığ bir ilişkidir.
0
lazpalle
(17.01.22)
bana göre kavga etmek ilişkinin zayıfladığına işaret. ilişkilerim genelde 4-5 sene gibi uzun sürelidir ve hiç kavga etmem, bir kere bile.
0
gabe h coud
(17.01.22)
Kavga, kaostan beslenen insanlar için bir ihtiyaç. Kavga etmeyince eksiklik hissediyorlar bunu normal görüyorlar.
Ben ilişkilerimde kavga etmem. Kavga edeceğim, hakaret edeceğim insanla aynı ortamda bile bulunmak istemem. Saygı duymadığın biriyle ne kadar sağlıklı bir ilişki kurulabilir ki.
0
kaptan maydanoz
(17.01.22)
karakter mevzusu, annem babam sürekli her halttan kavga eder ama birbirlerini de çok severler. ben, ses yükseldiği an koparım, hiç kavga edemem.
0
lcha
(17.01.22)
Kavgaların sıklaştığı, seslerin yükseldiği ve küfürlerin başladığı ilişki sona yaklaşmış demektir. Birçok kişi itiraz edecek ama gözlemlerim bu şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kavga edilmeyen ilişkide anormallik vardır evet, çünkü siz iki bireysiniz. Farklı ailelerce yetiştirilip farklı deneyimlerden geçtiniz ve farklı fikirleriniz var. İnsan zaman zaman gergin olabilir ve fikir çatışmaları, anlaşmazlıklar yaşanması kaçınılmaz. Eğer yaşanmıyorsa ortada kendini yok sayan biri var demektir ve bunun sonumda da ya bir taraf sıkılır gider ya da ses etmeyen taraf artık patlar gider. Kimse kimse için biçilmiş kaftan değil, herkes büyük ya da küçük tavizler verip ortaklaşmalı.

Ancak bu çok kavga edilmesi normal demek değil. Bu adeta "ölmek mi istersin, ölene kadar 18 saat çalışmak mı" gibi bir soru. İkisinden birisi normal olmak zorunda değil.

İki yetişkin insan arasında tartışmalar yaşanması doğal, ancak bu saygı sınırlarının aşılmasını gerektirmiyor, uzlaşma yolları aramayı gözardı etmeyi, herkesin kendini düşünmesini gerektirmiyor. Eğer çözümsüzlük varsa ilişkiyi devam ettirip birbirinizi yiyip bitirmenizi gerektirmiyor.
0
akhenaten
(17.01.22)
@akh, "ilişkilerde anlasmazlik olmamali" diyen kimse gormuyorum bu duyuruda. Anlasmazliklarimi saglikli bir şekilde iletisim kurarak cozuyorsam neden birey olamiyorum bunu anlamadim
0
🌸abuzer
(17.01.22)
İlişkilerde ilk başlarda sık, sonrasında da aralıklarla kavga iyidir.

Kavga = arada iletişim var demek + taraflar kavgada olsa, aralarındaki sorunu çözme iradesi gösteriyor demek.

Ancak kuru kavgalar çoğunluktaysa ve sürekli kavga ediliyorsa, bu artık kötü bence. Sorunları çözmeye yönelik değil de, birbirine hakaret etme, yıpratma, ego tatminine yönelik kavgalar ise kötü.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.22)
Kavga var, kavga var. Öyle küfürlü hakaretli kavga varsa zaten saygı olmaz. İki kişi kavga ederken de ortaya küfür diye bir şey olamaz. Duvarı yumruklasan da mesela o karşı tarafa yaptığın bir harekettir. Dolayısıyla mesela sesler yükselebilir zaman zaman ama, bu bir tarafın diğer tarafı bastırmak için kullandığı bir araca dönüşünce şiddet oluyor. Küfür ve hakaret etmek de öyle.

Bana göre arada bir kavga edilebilir. Sonra da anlaşıp mesele çözülebiliyorsa bu sağlıklıdır zaten, olması gerekir. Kavga etmeyelim diye içine atarsan sürekli sonrasında daha büyük sorunlar çıkar ilişkide. Ama öyle düzenli ve psikolojik şiddet içeren kavgalar olmamalı elbette.
0
gmzo
(17.01.22)
cok kavga hic de normal bir sey degil. kavgaci biri olarak soyluyorum bunu benim kavgam sevgilimle degil ki. bi taraf yukseldigi anda digeri duser kavgaya donusmeden de gecebiliyo o hararet. ama karsilikli bagrisma bence asiri yipratici bir durum ve zedeler
0
ala09
(17.01.22)
Her ilişki kendine özel diye bir başlangıç yapayım. Benim ilişki tanımıma göre böyle kavga normal değil. Tamam, işyeri tartışması gibi olmuyor, bazen ses tonu biraz daha artıyor (ki bunu da kontrol etmeye çalışıyoruz), bazen gözyaşları giriyor ama küfür hakaret olmaz. Ki bence bu tartışmalar bile sık olmamalı, olmayacak hale döndürmek lazım ilişkiyi. Daha sonra aynı yatağa gireceğin adama/ kadına hakaret hiç olmaz.

20+ yıllık evli kadın olarak yazıyorum
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.22)
tartışma elbet ki oluyor. ama kavga halinde çok sinirlendiğinde genelde hemen susarım, sakinleşmesini beklerim, konuyu değiştiririm. sakinleştikten sonra belki 3-4 saat sonra minnoş halimle yaptığının yanlış olduğunu fikrine katılmadığımı kızmasını istemediğini söylerim. o da birkaç kelam eder anlaşırız konu kapanır.

ben sinirlendiğim zaman da o konuşmaz, bana sarılır ya da sakinleşmemi bekler. çok uzun süre devam edersem kızar bi, ikimizde susarız mesela ama bu arada da el ele tutuşup yürümeye devam ederiz mesela. sonra da tekrar sakinleşip konuşup devam ederiz.

bu arada hiç birbirimize küfretmedik hakaret etmedik.

genelde bizde böyle devam ediyor. benim annemle babam çok zıtlaşır ve asla alttan almaz bir taraf. bu beni çok yordu. asla susmazlar kavga zamanında. böyle olmak istemiyorum çocuğum olduğunda da ileride bu hallerimizi görmesini istemiyorum. dolayısıyla susmak bence en iyi çözüm.
0
Hallegadola
(17.01.22)
@abuzer olamazsınız demedim ki, sanırım tanım farklılıklarından dolayı yanlış anladınız. Ben kavgayı daha kapsayıcı anlamda kullandım, tekme tokat ve küfürlerin olduğu bir anlamda değil. onun için aşağıda kavga ederken saygı sınırlarının korunması gerektiğinden bahsettim.

Yani sizin anlaşmazlık veya tartışma dediğiniz şeyle benim kavga dediğim şey aynı. Aynı şeyi söylüyoruz.

Eğer kavga ve tartışmayı şiddet dozu farklı iki ayrı şey olarak ayrırsak evet, "kavga" etmemeniz gerekir sağlıklı bir ilişkide.
0
akhenaten
(17.01.22)
normal şartlarda hiç kavga edilmemesi sıkıntılı bir sürece işaret ediyor aslında. "eeeh sikerler" eşiği var. onu geçmiş olabilirsin çünkü.

ayda yılda bir kavga olabilir de bundan fazla kavga ediliyorsa kendini tamamlayamamış, kaostan beslenen, toksik kişilerin ilişkisi olabilir o. hele evli falan değillerse "kurulu düzen" bahanesi de yok. o kadar kavga etmenin ne getirisi olabilir ki? kimsenin birbirini yıpratmaya hakkı yok.

böyle bir kalitesizlik var ama iş yerinde mobbing, ilişkilerde kavga her yerde aynısı var zaten diye normalleştiriliyor. bu çok saçma.
0
nawar
(17.01.22)
ben sana katılıyorum. sürekli kavga edilip didişilen ilişkiler kesinlikle huzursuz ve mutsuz bir aile ortamı doğuruyor. böyle bir çiftle aynı ortamda dahi bulunmak istemem, bu tarz arkadaşlarım vardı bizim yanımızda kavga eden ciddi ciddi görüşmeyi kestim. çevremde de var böyle paso kavga edip bunu birbirimizi çok seviyoruz diye normalleştiren, bence ciddi bir psikolojik problem bu. insan sürekli gergin yaşarken kendi duygularını zaten gösteremez ki.

benim de eşimle uyuşmadığım noktalar var ama çok seyrek kavga ederiz. birbirimizi kırana kadar devam ettirmek genellikle anlamsız. hele hakaret falan benim kırmızı çizgimdir. yani anlaşmazlık yok değil var, ama kavga yok. insan gibi medeni olarak tartışır, ya anlaşırız ya da agree to disagree olarak devam eder. ses yükseltmek falan dahi benim için çok aşırı şeyler.
0
roket adam
(17.01.22)
sağlıklı iletişimin tam olarak ne olduğuna dair ahkam kesemem, çünkü herkesin normali ve sağlıklısı kendine. sağlıklı tanımını da kişinin fonksiyonalitesini bozmayan şekilde yapmaya gayret ediyorum. benim etrafımda gördüğüm sürekli kavga eden o çiftler beni aşırı yoruyor ve geriyor. gerçekten negatif yükleniyorum, mümkünse o çiftlerle vakit geçirmemeye çalışıyorum. mesela kardeşim ve eşi sürekli kavga eden bir çift oldum olası, bayağı üzülüyordum bunlar ayrılacak yeğen başa kalacak diye en başlarda ama ayrılık falan yok iletişim tarzları öyleymiş meğer. manyaklar mı ne evet ama fonksiyonları devam ediyor, herhalde sağlıklı sınırlar içinde hala diyorum devam ediyorum.

yüz yıldır aynı adamlayım; dört senedir de evliyiz. küfürü hakareti konuşmuyorum, öyle bir şey söz konusu bile olmamalı normal şartlar altında ama birbirimize sesimizi yükselttiğimiz kavga sayısı bile gerçekten bir elin parmaklarını geçmez. sürekli kavga etsem yorulurum, motivasyonum düşer, ne bileyim o insanla paylaşımım doğal olarak azalır. hayata karşı bir hıncım varsa muhattabı kim ise ondan çıkarırım, çıkaramıyorsam da eşime anlatırım biraz yükümü alır rahatlarım. ben de bu şekilde fonksiyonlarımı koruyabiliyorum.
gerçi kavga var kavga var, misal ya bu mutfağı yine mi toplamadın o kadar yemek yaptım aşkolsun insan bari toplamaya yardım eder sitemini de kavga göreceksek işimiz iş :)
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
(11)

Başkasının kullandığı arabada kendini güvende hissedememek

Berck
Merhaba. Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanl
Merhaba.

Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanlar için bu durumdayım.

Pandemide arabamı sattım, şu an arabam yok ama mevcut kız arkadaşımın arabası var. Onun arabasıyla şehiriçinde bir yerlere gidip geliyoruz, o konuda kısmen sakin kalabilmeyi başardım. Ama şu günlerde arabasıyla şehirlerarası haftasonu bir yerlere kaçalım diyor. Uzun mesafeler söz konusu ve işte bu nokta sıkıntı, bu bana fazla gelen kısım. "Sen arabanı bana ver, ben kullanırım" gibi bir şey demek de istemiyorum, o pek hoş kaçmaz bence. Neticede araba onun arabası, o teklif etmedikçe ben demem.

Sizce durumumu açıkça böyle böyle, senin kullandığın araçta uzun yolda ben kendimi rahat hissetmem diye söylemem mi lazım? Böyle dersem de bir bozulur sanki. Bugün milli futbolcu Ahmet Çalık'ın trafik kazasında vefat ettiğini öğrenince kaygım daha da bir hortladı.
0
Berck
(11.01.22)
Bence dürüst olmak iyidir. Alınacak bir şey yok ama alınırsa da yapacak bir şey yok. Ben kendi adıma pek umursamazdım.
0
lcha
(11.01.22)
"Sadece seninle ilgili değil, arabayı kullanan ben olmadığım zaman ben kendimi rahat hissetmiyorum, sürekli sağ koltukta diken üstünde oturuyorum, sorun sende değil bende :)" derdim ben olsam.
0
pispinti
(11.01.22)
Sizin kadar yoğun hissetmiyorum bunu ama henüz acemi şoför olmama rağmen ehliyet almadan öncesi ve sonrası tutumum arasında fark çok büyük.

Önceden sadece yolcuydum, hiçbir şey anlamıyordum. Ehliyet alıp bir süre kullandıktan sonra insanların ne kadar emniyetsiz şerit değiştirdiklerini, trafiğin ne kadar öngörülemez olabileceğini anladığımdan beri dikenüstüyüm.

Sizin deneyiminiz de fazla olduğundan çok fazla nadir yaşanabilecek olay görmüş olmalısınız, haliyle normal bence temkinli olmak. Ama "asla başkasının arabasına binmem" düşüncesi insanın hayatını baltalayan bir düşünce. O açıdan sağlıklı görünmüyor. Sonuçta milyonlarca insan trafiğe çıkıyor ama milyonlarca kaza olmuyor.
0
akhenaten
(11.01.22)
mesleği taksicilik olan kişiler de dahil olmak üzere böyle bir kaygım var, o yüzden sizi çok iyi anlıyorum. taksicileri ikaz etmekten bıkıp araç kullanmaya başladım öyle söyleyeyim.

arabayı ben kullanmıyorsam genelde arka koltuğa oturup kemeri bağlayıp kendimi yoldan soyutluyorum ama sizin durumunuzda bu çok olası bir çözümmüş gibi görünmüyor. bence dürüst olmanızda bir sakınca yok ama bu kadar düz bir dürüstlük için ilişkinizde hala biraz vakte ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız arabayı ben kullanmıyorsam beni araba tutuyor gibi bir söylemle de olayı yumuşatabilirsiniz sanki.
0
evde liyakat kalmamis
(11.01.22)
Açıkça dersen bozulabilir de, o sana açıkça "binme o zaman" derse sen bozulmaz mısın? Kaygınız çok yüksek düzeyde değilse bence paylaşmanıza gerek yok.
0
dissendium
(11.01.22)
Arabayi ben kullanayim diye teklif etmekte ne sakinca var ki? Arabayi erkek kullnlanir zaten genelde yolculuklarda. Kizi oturtursun yolcu koltuğuna, arabayı sen kullanırsin erkek olarak. Kadina kapiyi tutmak veya kapi girisinde yol vermek gibi.
0
stavro
(11.01.22)
Bu kaygı durumunuzu bilmiyor mu kız arkadaşınız? Yani hiç bahsetmediniz mi daha önce? Bahsetmediyseniz eğer genel anlamda böyle bir sorununuz olduğundan bahsetseniz belki de kendisi teklif eder?
0
hrvl
(11.01.22)
Ben de aynı fikirdeyim, evet kız bozulur ama gerçek bu. Bence idare etmeye çalış kendini zorla derim. Ben taksiye bile binince ateşim çıkıyor resmen.
0
roket adam
(11.01.22)
@stavro Kendi arabam değilken kıza direksiyonu bana ver demem. Benim tercihim bu olmaz yani, başkası diyebilir tabii. Bana "Sen sürsene biraz da" demedi hiç, kendi teklif etmezse ben demem.

@hrvl Yok henüz hiç bahsetmedim.
0
🌸Berck
(11.01.22)
Trafikten ve araba kullanmaktan çok korkan biri olarak alternatif önereceğim.

1. Yol uzunsa "yolun yarısında yer değiştirelim istersen, sen de çok yorulma" diye önerebilirsiniz bence.

2. Copilot olma konumunu benimseyin, yola çıkmadan önce sandviçler alın, içecekler alın. Yolda yiyecek içecekle ilgilenerek, telefonunuzdan gideceğiniz yerle ilgili ilginç bilgiler bulup yüksek sesle okuyarak, "bak şöyle bir restoran varmış, mutlaka gitmek lazımmış" gibi planlar yaparak, yola özel müzikler seçip dj'lik yaparak vs... dikkatinizi yoldan başka bir şeylere yönlendirin.
0
kobuzchu kiz
(12.01.22)
Bu kaygı sadece araba için mi geçerli yoksa başka alanlarda da benzer durumlar mevcut mu? Yani mesela belli bir zamanda yetişmesi gereken bir işi, ekip arkadaşına anlatıp işi birlikte yapmak mı, yoksa ona anlatana kadar ben zaten işi yaparım hem onun hata yapıp yapmayacağı riskini de almak istemem mi?

Kontrolcü bir yapınız olabilir ve bu kaygı da onun bir sonucu olabilir gibi de duruyor sanki.

Yoksa sizin de bildiğiniz gibi kimse anasının karnından Michael Schumacher olarak doğmuyor. Sizin kadar iyi kullanabilmesi için sizin kadar tecrübe sahibi olması gerek. Eh bu tecrübe edinmenin yolu da araba kullanmaktan geçiyor. Bence bu gerçeğin farkındasınız ama buna rağmen kaygınızı engelleyemiyorsanız, travmatik başka bir sebebi de olabilir bu kaygının ve bu durumda belki bir psikologla da görüşmek iyi olabilir.
0
thracia
(12.01.22)
(31)

Evden Beton Masa Nasıl Çıkar???

onursensoz
merhaba, korona doneminde kiz arkadasimla beton masa yaptirmayi denedik ve oldu.ama oldukca agir oldu. simdi yeni masa aldik ve bunu nasil cikartabilecegim hakkinda hic bir fikrim yok.tam bir gerizekalilik oldugunun farkindayim fakat nasil cikartabiliriz fikirlerinizi bekliyorum.kirilmasin diye icin
merhaba,

korona doneminde kiz arkadasimla beton masa yaptirmayi denedik ve oldu.
ama oldukca agir oldu. simdi yeni masa aldik ve bunu nasil cikartabilecegim hakkinda hic bir fikrim yok.
tam bir gerizekalilik oldugunun farkindayim fakat nasil cikartabiliriz fikirlerinizi bekliyorum.
kirilmasin diye icinde ustte ve yanlarda boylamasina 2 tane demir de var.

isteyen olursa ucretsiz alabilir.

dedigim gibi oldukca agir:)
0
onursensoz
(11.01.22)
Hilti lazim onu kirmak icin.
Abi nereden gordunuz de yaptiniz ilk kez duyuyorum bu kadar sacma bir seyi
0
divit
(11.01.22)
kapıdan geçiyordur ve asansöre sığıyorsa şöyle taşınabilir

urun.n11.com
0
freebird5406_2
(11.01.22)
yan yatırıp kapıdan önce bir ayağını sonra üst kısmını sonra diğer ayağını geçirceksin. anca öyle çıkar.

harbiden çok saçma bi şey olmuş ama ya.
0
jelly bear
(11.01.22)
AHAHAHAHAHAHA duyuruyu favorilere ekledim, arkadaşlarıma atıcam. :F

divit +1 bu arada, kırın gitsin ama zemine zarar vermemeye çalışın. :F
0
rahip janick
(11.01.22)
:))))))))
Çıkartınca ne olacak peki?
Apartman yönetimi ile konuşun belki bahçeye koyarlar. O çöpe atılabilecek bir şey de değil
0
kisa
(11.01.22)
Nasıl bir şey yaptınız cidden anlamak zor.
Bazıları mekanda fazla gördüğü kolonu bile kesiyor genişlik için(!)
Hayvancağız bile
-abi halimize bir bak.. der gibi :)

Böyle bütün halde dışarı çıkma imkanı olsa bile insanların tuhaf bakışına kırmayı daha çok yeğlerim .
0
Erva
(11.01.22)
Valla çıkartmak büyük dert, kaç kilo olduğunu tahmin etmek bile istemiyorum. O tekerlek ayaklar falan dayanmaz buna, kaldı ki dayansa bile asansörün sınırını aşar ve kapıdan da biraz zor geçecek genişliği var.

Yan tutup önce bir bacak desek, bunu taşımaya kaç yiğit gerekir bilemiyorum. Belki küçük bir vinç gerekir :)

Şaka bir yana bu gerçekten zor çıkar, çıksa bile ne yapacaksın, ancak site izin verirse bahçeye bir yere koyarsın. Bu çöpe bile atılmaz. Bunu parçalasan bile inşaat atığı sayacaklarından çuvallayıp belediyeye haber vermen gerekir.

Valla zor iş.

Gelelim öneriye, evin içinde hilti falan olmaz, beton kesicisi olan birisi bulacaksın, gelecek taşınabilir büyüklükte kesecek ve belediyeye haber verip atacaksın. Arada da cebinden bir masa parası daha çıkacak.
0
yeninesiltupcu
(11.01.22)
Bedavaya verilen koltuk için evinin kapısına nakliye bekleyen varken beton masayı kimse gelip almaz. Masanın altına ortalığı batırmamak, zemine zarar vermemek için yumuşak bir şilte sereceksin, balyoz ya da murç ve çekiç yardımıyla girişip kıracaksın.
0
Tutkun
(11.01.22)
isteyen olursa ücretsiz alabilir mi :)
bunu kırıp, hafriyat çuvallarına doldurup evden çıkarmak için 300 liradan aşağı isteyen işçiye enayi derler.
0
dadasalon
(11.01.22)
masa oraya nasıl girdiyse öyle çıkamıyor mu?
evin salonunda çimento karıp kalıba döktüğünüz olasılığı düşünmek istemiyorum :)
0
evde liyakat kalmamis
(11.01.22)
kusura bakma hocam, cidden güldüm. musalla taşı gibi :) gelip almaları karşılığında bir camiye bağışla. başka kimsenin işine yarayacak bir şeye benzemiyor.
0
draconas
(11.01.22)
son derece saçma bir karar olduğunun farkındayım:):) korona zamanı aklımıza gelen çılgın bir projeydi. internette örnekleri var. Evimiz giriş katta, apartmanın bahçeside var.

dibine kadar alay edileceğini bildiğimiz için yönetime vs. de soramıyoruz. apartmanın önüne vinç gelecek ve balkondan vinç ile çıkartmak zorunda kalacaklar ve tüm türkiye'ye rezil olacağız diye düşünüyorum:)

fikir buralarda gezinirken ortaya çıktı.

tr.pinterest.com
0
🌸onursensoz
(11.01.22)
masanın en boy yükseklik ve kalınlığını yazın.

kabaca bir ağırlık hesabı yapalım belki bi çözüm buluruz.

tabi kullandığınız demirin de çapı önemli.

alçı çekip saten boya atsaydınız belki beton olduğunu söylemeden letgo'ya falan ücretsiz masa olarak ilan verebilirdiniz.
0
killerbee
(11.01.22)
Bir tane kaykay alın. Masayı ters çevirip kaykayın üstüne koyun. O şekilde iterek çıkartırsınız. İki kaykay olursa daha iyi. Kırmak gibi bir hata yapmayın bence. İnşaat pisliği çıkar. Şantiye gibi olur ev.
0
dissendium
(11.01.22)
Gercekten hayatimda gordugum en acayip seylerden biri, nerden akliniza geldi, insan hayret ediyor.

Eger hakikaten salonun ortasinda kendiniz yapmadiysaniz, nasil girdiyse oyle cikacak diye dusunuyor insan. Yani ihtiyaciniz olan sey insan gucudur o durumda.

Yok hakikaten cimento karip kendiniz yapip boyutunu falan kapidan gecemeyecek sekilde yaptiysaniz, akil alir gibi degil. Kirmak tek cozum sanki. Ya da veranda kapisi falan varsa onu sokseniz? Sonra tekrar taksaniz (?)

Eger her yerden geciyorsa ve tek sorun agir olmasiysa internette mobilya tasima aparati diye satilan krikolu gibi bir cihaz var. Alti tekerlekli gibi birkac parca var onlari takiyor buzdolabi falan tasiyorsunuz. Onu bir deneseniz? Pahali birsey de degil zira.
0
sopiro
(11.01.22)
bi ebatlarını versene lütfen, bakalım yaklaşık kaç kiloymuş?
asansör yük asansörü mü, 3 kişilikse patlamasın
<density of lightweight concrete is 1750 kg/m3.>
0
comp
(11.01.22)
şundan al. altına koy, sürerek çıkar.

www.hepsiburada.com

600 kg taşıyor 4 tane. bundan 2 tane alırsan rahat taşırsın bir solundan bir sağından.
0
gabe h coud
(11.01.22)
bu arada, hareket ettirince ortasından kırılacak gibi duruyor. betonun içinde inşaat demiri yok mu?

şimdi gördüm. 2 demir yetmez ona. hareket ettirince kırılır büyük ihtimal.
0
gabe h coud
(11.01.22)
hilti ile kıracaksın hocam başka çare yok. altına korumak için şilte gibi bir şey koyarsın artık ne kadar korursa zemini. iyi parçalarsanız da çuvallara doldurup atacaksınız. hilti ile iki üç vuruşta parçalanır zaten o. sonra parça parça götürüp atacaksın yapacak bir şey yok.

daha önce hilti kullanmadıysanız bulaşmayın sağınızı solunuzu sakatlarsınız. inşaat işleri yapan birinden yardım alın.
0
syozkn
(11.01.22)
kırmak falan neyse de, ben duvara 1 delik deliyorum, elektrik süpürgesi tutuyorum, ona rağmen her taraf toz içinde kalıyor, sizin durum nasıl olur hiç bilemedim.
0
killerbee
(11.01.22)
vinci falan boşver hocam çağır bir hiltici 300-400 lira ver parça pinçik etsin 15 dakikada, sonra çuval çuval aşağı indirirsiniz. bunun tek parça dışarı çıkması imkansız, çıkarmaya çalışırken çat diye kırılırsa üstüne bi de sakatlık olur ne gerek var.
0
roket adam
(11.01.22)
Hilti fikri +1

Ayrıca kimse bunun kalıbını sormamış, hikayenin o kısmını da merak ettim. Lütfen konuyu silmeyin ve güncelleyin.
0
mayday
(11.01.22)
tek sansin hilti +1
0
cooperr
(11.01.22)
kedi kumuna iseyen adamdan sonraki en saglam duyuru bu sanirim :D hahaha beton masa nedir abi :D

el cevab: hilti +1
0
nibba
(11.01.22)
olağanüstü bir duyuru : )))))))))))))))))

hilti+1
0
rewlack
(11.01.22)
Öncelikle fikrinizi hayata geçirdiğiniz için tebrik etmek istiyorum. Diğer arkadaşların yazdığı kadar saçma bir şey olmadığını düşünüyorum.
İnternette gördüğünüz, beğendiğiniz fikri kendiniz de yapmışsınız, bence çok güzel bir şey. orijinalliğine diyecek bir şey yok.

Beton masa tablaları bence güzel duruyor. Neden bu kadar saçma bulduğunu anlayamadım arkadaşların.

Taşınma şirketlerine danışmanı öneriyorum. Ucuz olmaz ama en azından gerekli kas gücü konusunda yardımcı olurlar.
0
burfak
(12.01.22)
Herkes Hilti demiş ama onu zor bulursun bir de aşırı kaçar. Onu yerine bulabildiğin en büyük matkap ucu ile minik minik delikler açman gerekir masa üzerinde ve bir murç çekiç vasıtasıyla artık kaç parçaya bölünmesi gerekiyorsa o şekilde bölünebilir. Delerken dikkatli ol birden çökebilir, altına bir şey koymakta fayda var.
0
rhollor
(15.01.22)
masanın altına yorgan yastık koyun. sonrasında da bır tane balyoz alın ve ortadan bam gum kırın. dısarıya da boyle tasırsınız ancak.
0
brazzerstaki kel adamin yegeni
(15.01.22)
ne oldu bu masa çıktı mı evden?
0
komando kani var bende
(19.01.22)
Herkese merhaba, baya merak eden olmuş masanın durumunu:) geç editliyorum kusura bakmayın. Soru başlığına editleyemedim kusura bakmayın.

Yeni masayı eve getiren ustalar (2 kişi) ertesi gün hiltiyle geldiler.
Öncelikle masayı yan yatırıp (ki en zorlu kısım) hiltiyle birkaç yerden girip masayı parçaladiktan sonra molozlari çuvallara koyup gittiler.
Moloz çuvallarini belediye aldı.

Beklediğimizden çok daha kolay oldu ve neredeyse hiç toz çıkmadı.

Ben ise bu hatamdan gerekli dersleri çıkararak daha hafif ve taşınabilir bir beton
masayı nasıl yaparım diye düşünmeye başladım:) buradan bizi anlayan tek kişi olan burfak'a teşekkürler
0
🌸onursensoz
(28.01.22)
Kalıbında hikayesi şöyle;
Bi marangoza gidip fikrimi anlattim. Adam çok gaza geldi. arayan arkadaşlarına betondan bı masa projesine giriştik bi arkadaşla vs. anlattı sürekli:) ve tek parça halinde masa seklinde bı kalıp çıkarttık pürüzsüz ahsaplarla. Daha sonra kalıba beton dökecek bi usta buldum ve marangozla tanistirdim. Bunlar aralarında konuşup kalıbı geliştirdiler. daha sonra evdede yerinde betonu döktük:) ustalar çok kötüydü bu arada ama iş bittikten sonra WhatsApp hikayelerinde betondan sehpa vs gibi eşyalar satmaya başladıklarını gördüm:)
0
🌸onursensoz
(28.01.22)
(9)

arabada online iş görüşmesi

bol kepce
çalışan bir bireyim, görüşme yapabileceğim müsait bir alan yok mevcut iş yerimde. mecburen arabamda yapacağım görüşmeyi. garip karşılanır mı?
çalışan bir bireyim, görüşme yapabileceğim müsait bir alan yok mevcut iş yerimde. mecburen arabamda yapacağım görüşmeyi. garip karşılanır mı?
0
bol kepce
(06.01.22)
Arka koltuğa otursan, sol kapıdan sağ kapıta bir örtü gibi bişeyi sıkıştırıp arkaya gersen fon için. Arabada olduğun anlaşılmasa, yapamaz mısın?

Hani karşı taraf "ulan görüşme saatini bile ayarlayamamış, arabada yakalanmış zamana, demek ki sorumlu ve dakik değil" diye düşünür mü acaba?
0
John Bloor
(06.01.22)
Ben çok girdim öyle görüşmeye. Çoğu yer takılmıyordu ama bozulan şirketler de vardı. Buna bozulacak şirkete ben girmem zaten.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.01.22)
ik cıyım, çok kişiyle arabada mülakat yaptım, sahada çalışan adam benimle görüşmek için izin mi alsın?

bence çok normal.
0
benaslinda
(06.01.22)
araba hareket halinde değilse garip karşılanmıyor genellikle. görüşmeden önce çok dikkat dağıtıcı bir açıda olmadığınızdan ve ekranın sürekli hareket etmediğinden emin olun sadece.
0
evde liyakat kalmamis
(06.01.22)
Ben de cok girdim arabada, buna takilan sirkete girme zaten.
0
divit
(06.01.22)
Karşılanmaz ben yaptım, gayet anlaşılabilir bir yöntem. Hatta iş yerindekilerin dikkatini çekmesin diye yakındaki AVM'nin otoparkına gitmiştim:)
0
anten
(06.01.22)
öncesinde haber verirsen daha iyi olur
0
bir soru sorcam
(06.01.22)
görüştüm. gayet anlayışla karşıladılar, hiç öyle ters bi durum yaşanmadı.
cevap veren herkese teşekkürler.
0
🌸bol kepce
(06.01.22)
az önce biri görüşmeye arabadan katıldı. Sürekli karşılaşıyoruz. Sorun edilecek bir durum değil
0
PoscheN
(06.01.22)
(3)

bu kıyafetin "tarzı" nedir?

architects creed
şu desenler, renkler. hani biliriz aslında. karşılaşmışızdır hayatın süreğenliğinde. kah önemsiz bir detayın arka planında, kah sevinçli bir ortamın tam göbeğinde. kendisine zihinlerimizin yollarında bir han misali yer bulmuştur. nedir bu kıyafetin tarzı? yoksa ürünü müdür tarihin sanat akımlarının?
şu desenler, renkler. hani biliriz aslında. karşılaşmışızdır hayatın süreğenliğinde. kah önemsiz bir detayın arka planında, kah sevinçli bir ortamın tam göbeğinde. kendisine zihinlerimizin yollarında bir han misali yer bulmuştur.
nedir bu kıyafetin tarzı? yoksa ürünü müdür tarihin sanat akımlarının? classic midir barok mu? ya da orta asya hun devletinin yerel motifleri mi?
nasıl seslenmeli bu kıyafete?
i.imgur.com
0
architects creed
(30.12.21)
ooo flucular toplansın : )

retro işte?
90lar?

motifi soruyorsanız;
şal desen veya (tr.de damla desen diye de geçer) diye bakabilrisiniz.
paisley iskoçya ve hindistan anahtar kelimeler olacak.
ayrıca etro markası çok kullanır, kimliği gibidir.
0
jimjim
(30.12.21)
etnik modern desek adına ve bu kelimelerle arasak benzer daha çok örnekle karşılaşabiliriz gibi geliyor bana. desen etnik ama kıyafet modern zira.

bu arada türkçe arattım ve karşıma neler çıktı, abv. hayatımda hiç bu kadar yanılmamıştım galiba ajdlkadsjdk.
0
evde liyakat kalmamis
(30.12.21)
"Şal desen" desenin adı.
Kıyafet tarzı biraz retro biraz folk gibi
0
SiyamkedisiZorro
(30.12.21)
(14)

Kendine sarıp, durmak için duyuru cevaplamaya sarmak filan.

kaptankedi
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz? neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz? bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz? sonra ke
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz?

neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?

bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz?

sonra kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz? ya da bu döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?
0
kaptankedi
(28.12.21)
sıradan günlerde burst mode, bir giriyorum 3-4 soruya cevap, 3-4 saat sonra bir daha girip 3-4 soruya cevap, şakkadanak. bu süre zarfında fazla soru sorulmamışsa, ki artık duyuru eskisi gibi değil, sanki her soruya bir cevabım varmış hissi oluşuyor.

bunun dışında, önemli olayların öncesindeki sessizlik anlarında burada çok yazıyorum. sene kapanışı var 2 gün sonra. öncesinde biraz sakin zamanlardayız. kapanış zamanı 3-5 gün telsizleri kapatıp cebrail'e yol çekiyor, reks eyliyorum.
0
gabe h coud
(28.12.21)
canım sıkılıyor, tek sebep bu
0
passion rules the game
(28.12.21)
"Nasılsınız? iyi misiniz?"
Valla tiyatrodan çıktım keyfim yerinde az biraz, iyiyim, siz nasılsınız?

"Neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?"

Canım sıkılıyor bazen. Müzikle ilgili ya da bildiğim yerden soru gelirse cevaplıyorum. Artık gelenek haline getirdiğim üzere yılın ilk 6 ayı duyuruya girmiyor, ikinci yarısında sıkılmaya başlayınca tekrar giriyorum. Şimdi de malum yıl sonu diye yoğunluk başladı:D

"Kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz?"

Kendimi isteyince düzene koyabiliyorum çok şükür otokontrol mekanizmam iyi seviyede:D

"Döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?"

Valla kendime biraz zaman tanıyorum boşlamak için, sonra zaten çok sürmüyor sıkılınca düzen arayışı başlıyor:D
0
Amaranta ursula
(28.12.21)
yoğun çalışıyorum, kafam dağılıyor. bir nevi kaçış noktası oluyor. çekirdek çitler gibi yazıyorum sonra işime dönüyorum.
0
roket adam
(28.12.21)
roket +1

ben yoğun çalışmıyorum gerçi. iki bilgisayar açık birinde işe bakıyorum, diğerinde binance'te trade yapıp arada buraya bakıyorum. her duyurunun altından çıkma sebebim bu.

saygılar.
0
himmet dayi
(28.12.21)
Roket +1
Benim için kafa dağıtmak demek dikkati başka şeye vermek demek. Kafam doluyken(genelde iş sebepli) pür dikkat buradaki sorulara odaklanmak tazeleyici oluyor. O yüzden okuyan için "yuh bu kadar detaylı cevap vermeye üşenmedin mi" dedirten cevaplarım var genelde. Bakınca işsizlik gibi duruyor ama aksine, soruyu soranın derdini dert ediniyor, empati yapıyor ve önemseyerek yaklaşıyorum; bu sayede dikkatimi başka şeylerden koparmış oluyorum. Burada verdiğim cevaplar için harcadığım vakti başka şeye harcayıp da bu kadar kısa sürede dikkat yoğunlaştıramıyorum.

Bi de işim gereği problem çözmek, çözüm üretmek, alternatif bulmak, başka açılardan bakmak standart düşünme şeklim, dürtü gibi bişey haline dönüştü. Bunu iş icabı değil kendi seçtiğim bir şey üzerine yapınca hem o dürtüyü tatmin etmiş hem de odağımı değiştirmiş oluyorum.
0
Bruce
(29.12.21)
Benim için paylaşım ve öğrenmek.

2000lerdeki forum dünyasının etkisinde kaldım sanırım.
Alışkanlık oldu.
0
Erva
(29.12.21)
Ya maalesef şu an buradan iyi bir yer yok türkçe interwebzde. Maalesef burayı sevmediğimden değil, aksine muadili yok diye. Eski internet ruhu hala burada bir parça yaşıyor bence.
0
aguen
(29.12.21)
yaklaşık 10 yıldır bağımlıyım.
müptela olmadan kurtulun. :)
0
jimjim
(29.12.21)
Roket +1, 8 yıldır kopamadım.
0
ananiyimioguz
(29.12.21)
can sıkıntısına iyi gelmesi ve forumların son mohikanı olması görüşlerine katılıyorum.
0
onemoremile
(29.12.21)
fena değilim, siz de iyisiniz umarım kaptankedi.

buradayım çünkü bir işe yarama konusunda iflah olmaz bir dürtüm var. boşa düştüğümde hep önce buraya bakıyorum. gerçi artık eskiden aldığım keyfi almıyorum ve çok az süre geçiriyorum burada ama olsun. bunun dışında bazen hakikatten objektif fikir almam gerekiyor bazı konularda, sorumu soruyorum cevabımı alıyorum yoluma bakıyorum.

ek olarak zayıf anlarımda buraya bakıp başka dertlerle, sorunlarla oyalandığım, çözüm sunarak rahatladığım oluyor. siz böyle bir şeyden mi bahsediyorsunuz? eğer böyleyse bu bir ihtiyaç, öğrendiğiniz bir kendinizi güçlendirme modeliniz ve o döngü kendi kendine kırılıyor bence yeterince güçlendiğinizde. bir metodum yok maalesef. kendime zaman veriyorum, düzene giriyor.
0
evde liyakat kalmamis
(29.12.21)
tamamen seninle aynı sebepten buradayım diyebilirim. yapacak işim olmadığı esnada kendime sarmamak için soru cevaplıyorum. Kendimi oyalamaya çalışıyorum internette. Sözlükte entry, birkaç twit, instagram ve burası arasında mekik dokuyorum. Filme diziye odaklanmak dahi zor geliyor çünkü bazen. Ama bu kafanın da kendinden başka yere gitmesi lazım, kendime döndüğünde sıkıntı çıkarıyor. :)
0
inanna
(29.12.21)
ben gecerken ugruyorum, ya da bir soru soracaksam.

ama internete sardiysan en güzeli disari cikmak
0
durgunfoton
(29.12.21)
(3)

Çizim kalemi - karakalem

somethinginthewayshemoves
Selam duyurumun sanatçı kişilikleri. Eşim kendine bir çizim aleti yaptı, baktık çalışıyor, çocuğumuzun fotoğraflarını çizime dökelim dedik. Ama hangi kalemle, hangi uçla yapılır bu çizim hiçbir fikrimiz yok. Benim normal tombo 0.7 ucumla çizdiriyoruz şu an, çok silik oluyor. Ne önerirsiniz? Ne almal
Selam duyurumun sanatçı kişilikleri.

Eşim kendine bir çizim aleti yaptı, baktık çalışıyor, çocuğumuzun fotoğraflarını çizime dökelim dedik. Ama hangi kalemle, hangi uçla yapılır bu çizim hiçbir fikrimiz yok. Benim normal tombo 0.7 ucumla çizdiriyoruz şu an, çok silik oluyor. Ne önerirsiniz? Ne almalı? Link de olur isim/model de.

Şimdiden teşekkürler ve iyi seneler.

foto yükkeyemedim sanırım linkledim:

ibb.co
0
somethinginthewayshemoves
(28.12.21)
encrypted-tbn0.gstatic.com

Uni pin eskiz çizim kalemlerinden olur, mürekkebi iyi hemen kuruyor dağılmıyor, uzun ömürlü ve ekonomik

0.1 kalınlık ile bir deneyin isterseniz, sonuca göre uç kalınlığını arttırırsınız

Uni-Ball Pin01-200 Fine Line Akrilik Uçlu Kalem, Siyah www.amazon.com.tr
0
freebird5406_2
(28.12.21)
çok güzel fikir olmuş öncelikle, müthiş fikriniz için sizi ve eşinizi kutlarım.

önemli olan uç kalınlığı değil esasen, B uçlarda daha tok H uçlarda daha ince sonuç alırsınız. kara kalem çalışacaksanız halihazırda kullandığınız versatil kaleme tombow 3b uç alarak deneyebilirsiniz. aklınızda bulunsun, B dereceli uçlar dereceleri arttıkça H dereceli uçlara göre daha çok dağılır, dolayısıyla sabitleyici kullanmak isteyebilirsiniz.

artline teknik çizim kalemleri çok güzel bu arada, kara kalem zorunluluğu yoksa fotoğraf detayına göre ince uçtan kalın uca doğru seçim yaparak basabilirsiniz.
0
evde liyakat kalmamis
(28.12.21)
Teşekkür ederiz @evde liyakat kalmamis
Çok başlangıç aşamasındayız, çizik atma şekilleri vs bir dolu ddğişken var, inceliyoruz bakalım. Beklediğimizden iyi sonuç aldık bu aşamada bile.

@freebird ün önerdiği kalemlerden babadan kalma vardı depoda. Onları bir çıkaracağız, ne işe yaradığını bilmiyorduk, atmaya da kıyamıyorduk. Belki çalışıyorlardır hala.
Sizin önerinizi de uygulayıp seçeriz sonrasında.

Teşekkürler ikinize de gayet kapsamlı cevap vermişsiniz <3
0
🌸somethinginthewayshemoves
(28.12.21)
(19)

kedimiz çok hasta, ne yapmalı

roket adam
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete göt
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete götürdük. vet midesinde ülser var dedi, ilaca ve sıvı mamaya başlattı. 1 gece öyle geçirdikten ve biraz normalleştikten sonra 2. gün hayvan birden nefes alamaz oldu. bu dediğim olay 15 dkda falan oluyor. suratında bir korku ve dehşet ifadesi, sürekli dili dışarıda. sağda solda telaş içinde dolanıyor, ayakta duramıyor. direkt vete götürdük, bir sürü tetkik vs, ciğerde sıvı var ve kalbinde de şekil bozukluğu var dediler ülsere ek olarak ve yoğun bakıma bıraktık.

2 gündür yoğun bakım ünitesinde, bugün görmeye gittik ama hiç bir gelişme yok desem yeridir. dili dışarıda, kutusundan dışarı kafayı uzatmış öyle duruyor. bizi görünce hareketlenmeye çalıştı ama kalkamadı yerinden. vet yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz diyor, biz de ağlamaktan helak olduk bu süreçte tabii. gerçek manada geberdik iki gündür.

1) yoğun bakımdan iyileşip çıkan kedi hikayesi varsa duymak isterim
2) yarın vet yapacak bir şey yok eve götürün derse, evde nasıl bakmak lazımdır bu zorluk içindeki arkadaşa
3) çok acı çekiyor mudur, uyutmak ve buna bir son vermek bir seçenek midir sizce? suratındaki dehşet ve yorgunluk ifadesi gözümün önünden gitmiyor. astımlı insanlar gibi nefes alıp veremiyor hayvan. ne yapacağımı bilmiyorum
4) ben işle güçle bir şekilde oyalanıyorum ama eşim gerçekten perişan oldu ağlamaktan. bu süreci daha kolay atlatması için ona ne önerebilirim sizce
0
roket adam
(27.12.21)
Yoğun bakımdan çıkarıldığı takdirde uyutulmasına gerek kalmayacak diye tahmin ediyorum çünkü tedaviler onu muhtemelen çok yormuştur. Sizden uzak olmak da fazlasıyla yıpratmıştır çünkü kediler mekan değişikliği olursa zaten depresyona girerler.

Çok üzüldüm, üzüntünüzü çok iyi anlıyorum... yüksek ihtimalle kaçınılamayacak durumda. Maalesef muhakkak yaşanacak bir durum bu, belki kabullenmek gerek.

Bir fikir olarak sunuyorum, iyot çalışmaları var. Lugol isimli bir solüsyon içerisinde %2'lik ve %5'lik iki farklı dozda iyot kullandırılıyor insanlara. Hayvanlarına ve bitkilerinde deneyenler de var, çok olumlu sonuçlar alıyorlar. Hekime bunu danışmak ve denemek ister misiniz diye düşündüm.

Umarım iyileşir...
0
muhayyer divan
(27.12.21)
malesef yapılacak şeyler bütçeniz ile alakalı. veterinere güveniyorsanız tedaviye devam edin. çok iyi hekimler-klinikler var ama fiyat zorlayıcı olabiliyor.

yoğun bakımdan çıkan kedi eğer genç bir kedi ve yaralanma vs sebebi ile yoğun bakımda olsa bu durumda uzun yaşama şansı çok yükseti. ancak kronik hastalıkları olan bir hayvanı eski haline getirme şansı az. bizim 14 yaşındaki kronik böbrek ve şeker hastası kedimizin bir iki yoğun bakım ve iyi beslenme ile ömrünü 1 sene kadar uzatabilmiştik. yani yoğun bakımdan çıkıp hayatına devam edebiliyor. sizinki daha genç şansı bir tık daha fazla diyebiliriz.

kedilerin insanlara kıyasla 5-6x daha az ömrü olduğunu ve hastalıklarının genelde çok geç tespit edildiğini de hesaba katın.
0
orpheus
(27.12.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, veteriner her zaman gittiğiniz yani kedinizin geçmişini bile bir veteriner mi? Siz gönül rahatlığıyla tedavisine güveniyor musunuz? Bizim veterinerimiz kedimizle ilgili olarak " Başka bir yere de gösterin isterseniz." demişti, yani tabi ki kendisine güveniyordu ama başka bir bilenden de fikir alabileceğimizi söylemişti ve biz de öyle yaptık hatta gittiğimiz ikinci veterinerle telefonda görüştürmüştük kendisini. Tabi burda kedinizin durumunu da gözönünde bulundurmanız gerekiyor, götürürken hırpalanır mı, yorulur mu onu da düşünmelisiniz.
Bu tür süreçler çok yıpratıcı evet, maalesef insan çok üzülüyor. Evde başka hayvanınız var mı? Biraz da olsa faydası oluyor çünkü evde başka hayvan yoksa acaip bir boşluğa düşüyor insan.
Biz yine de iyi düşünelim, inşallah sağlığına kavuşur ve beraber mutlu yaşamaya devam edersiniz.
Allah şifa versin.
0
kumandanim
(27.12.21)
merhaba, sizin önceki duyurunuzu da hatırlıyorum. çok üzüldüm, üzüntünüzü de çok iyi anlıyorum.

yoğun bakımdan çıkıp iyileşen kedi hikayesi çok var. misal benim çocukta bir sürü ek hastalığın yanı sıra kronik bir üst solunum yolu rahatsızlığı vardı, zaman zaman önce iştahı kesilir sonra nefes alamaz hale gelip olduğu yerde düşer kalırdı. fakülte de dahil olmak üzere bir sürü veterinere götürdük iki yıl içerisinde. yoğun bakımda yapacak bir şey yok bekleyeceğiz lafını çok duydum bu gittiğim yerlerden. ama yapacak çok şey var, gerçekten iyi bir veterinere danışabilirsiniz örneğin. burada kaç kere gözü kapalı tavsiye edilen -ağırlıklı istanbul'da olmak üzere- bir sürü veteriner hekim var. halihazırda yaptırdığınız tetkikler, uygulanan tedavi belli. birkaç hekimden daha görüş alsanız? şu an varsayımda bulunuyorum ama bana hiç güvenilir gelmiyor tetkik yapmadan ezbere serum vermek, ardından yaşanan komplikasyonlar sonucu başka rahatsızlıkların çıkması vs.

ben ilk kedimi kaybettiğimde bir hafta boyunca ailem beni uyutmuştu, çünkü uyandığım anda ağlıyordum. hala ara ara aklıma gelir burnumun direği sızlar. ameliyat ettirmesem kaç sene daha beraber uyurduk, bir başka veterinere gitsem belki ameliyat doğru karar değil derdi diye vicdan azabı çekerim. o zamanlar çocuk sayılırdım, güvendim başka görüş almak gelmedi aklıma, bilemedim doğrusunu. size tavsiyem, sorun soruşturun araştırın danışın. yapabileceğiniz her şeyi yaptığınıza, sorabileceğiniz herkese sorduğunuza emin olmadıkça bırakmayın mücadeleyi.

umarım bir mucize olur ve iyileşir, tüm kalbimle diliyorum. her zaman bir umut vardır.
0
evde liyakat kalmamis
(27.12.21)
Geçen yıl 2 ay yoğun bakımda yatan, her gün uzun uzun ziyaret ettiğim kedimi ölmek üzereyken eve getirmiştim. Veterinerle tartıştık, onu ölüme götürüyorsun dedi, şu anda burada kalmasını istemiyorum ne olcaksa evde olsun dedim, giderek kötüleşmişti.
Evde uzun süre inledi, ben de başında ağladım. Ama veterinerin ısrarlarına dayanamadım tedaviye devam ettik.
Günde 2 sefer 1’er saat süren tedavisi vardı, serum alıyordu yemek yemiyordu, sıvı mamayı ve antibiyotiği evde ağzına sıkıyorduk. Tüylerini yalamıyordu 2 aydır, tırnak fırçasıyla hafifçe tarıyordum. Öylece yatıyordu yaşamıyor gibiydi. Sonra yemek yemeye, sonra kendini yalamaya başladı. Burnu kapalı olduğu için yerken tabağa sürüyor yara yapıyordu, avcumla besledim. Gerisi kolayca oldu zaten.
İnancınızı kaybetmeyin, sevginizi eksik etmeyin. Elbette olacağına varır, nasıl sonuçlanacak bilemeyiz ama süreçte kendi iç sesinizi ve bilimi takip edin, o sizin dostunuz siz de onun dostusunuz.
0
megalomaniac
(27.12.21)
ben de merak etmiştim nasıl olduğunu.

ben önceki duyurudan hatırladığım kadarıyla veterinerinize pek güvenemedim.
biraz yetersiz geldi bana.
bütçeniz yeterliyse, en azından başka birkaç veterinere telefonda dahi olsa danışın derim.
söyledikleri sıvı ve kalpte şekil bozukluğu vb. dışında biyokimya sonuçları nasıl mesela?
içorganları ne durumda?
bunlar sonuç için önemli olan şeyler.

yoğun bakımdan çıkan kedi elbette oluyor, umudunuzu yitirmeyin.
henüz genç sayılır, yani hâlâ şansı var bence.
o yüzden ne yapılması gerekiyorsa yapın derim.

eşiniz için diyecek bir şeyim yok maalesef, çok zor şeyler bunlar.
sabırlı olmaya çalışacaksınız, yapılacak bir şey yok.
umarım bir an önce iyileşir.
0
blatta hiberna
(27.12.21)
Biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Bir süre farkettiğimiz koşarken yorulma vs. Durumları olmuştu kedimizde. Röntgen çekildi bakıldı malesef kansere yakalanmıştı kedimiz. Oksijen küvezinde nefes alamayacak durumdaydı ve acı içindeydi. Uyutma kararı almıştık. Tüm yolları denedik. Hayatımda daha büyük bir acı yaşamadım ve uyutma kararını nasıl verirler diye insanlara kızardım. Ben ilk defa bir canlının o kadar acı çektiğini gördüm.
Burada size tedaviyi bırakın ya da devam edin diyebilmek çok büyük sorumluluk kendi adıma. Umarım kimse acı çekmez.
Acınızı ve durumunuzu anlıyorum ve sizinle acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(27.12.21)
Benim de bir chinchillam vardı: İpekimu. 10 yaşında öldü maalesef. Benim veterinerler konusunda tecrübelerim çok da iyi değil. İpekimu'nun karnında kitleler çıktığında koşup veterinere götürdük. Kist dedi, tümör dedi, ameliyat dedi. Biz de yaptırdık apar topar. Ameliyattan sonra 3 ay ancak yaşadı. Halbuki Zorro'nun da 10 yaşında bu kistleri çıktığında İpekimu tecrübemizden hiç dokunmadık, dokundurmadık. 17 yaşında şimdi. Kistleri hala var, arttı da ama son 3 ay görme yetisini kaybedene kadar neşesi gayet yerindeydi. Daha dün yine veterinere götürdük gözüne bir damla olabilir mi diye, gayet sağlığı (yaşına göre) yerindeymiş. Ben kedimi yoğun bakıma bırakmak istemem şahsen. 3-5 gün yoğun bakım parası alacaklar, biraz da vak'a görecekler diye veterinerlerin oyuncağı olmayı reddediyorum. En azından evinde huzur içinde elimde verir son nefesini. Orada tanıdığı, seveni yok yanında. Bilemiyorum, ben eve getirirdim. Çok geçmiş olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.21)
Arkadaşlar, değerli mesajlarınız ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bugün ciğerlerindeki sıvıyı çekmişler ve endoskopi yapılmış, midesinde ve bağırsaklarındaki yaralar görüntülenmiş kesin olarak. 2-3 gün daha yoğun bakımda bırakmaya karar verdik, ciğeri tekrar su toplamazsa kurtulma ihtimali varmış inş. Bekleyeceğiz bakalım.
0
🌸roket adam
(27.12.21)
Cok geçmiş olsun, İstanbul'da Vetyonca var Anadolu yakasında. Cok ilgili kendi canı gibi hayvanları seven tedavi eden bir doktor, ne olur tek bir hekime bağlı kalmayın bir de ona gösterin, cok bilgili, elinden geleni yapacaktır umuyorum
0
Semi
(27.12.21)
Arkadaşlar güzel mesajlarınız için teşekkürler, durumu paylaşayım biraz daha.

Bugün tekrardan gittik baktık, ciğerlerinde tekrardan sıvı birikmesi yok ancak neden olduğu anlaşılamadı, bu kısım muammasını koruyor. Çok ufak bir ihtimal olarak acaba şırıngayla ilaç verirken biz mi akciğerine kaçırdık diye sorduk ama o zaman hayvan o anda öksürür, aradan 4-5 saat sonra öksürmeye başlamaz diye o ihtimali de eledik.

Mide ve bağırsaklarındaki endoskopi görüntülerine baktık, resmen hayvanın mide ve bağırsak tabakasında yer yer yaralar var. Yabancı cisim ortada olmadığına göre, veteriner hayvan ancak kimyasal bir şey yediği için böyle olabileceğini düşünüyor. Evde de açık duran, kedinin yiyebileceği içebileceği kimyasal hiç bir şey yok, yani bu senaryo da imkansız.

Şu anda hala yoğun bakımda tutuyoruz, en azından nefes alabiliyor, ancak hala çok bitkin ve veteriner eliyle sıvı mama ile besliyor şu an için. Aşırı kan kaybetmiş bu kanama durumunda. Birkaç gün daha bekleyip kendine gelip gelemeyeceğini görmeye karar verdik, yoğun bakımda bıraktık. Ama en azından nefes alıp vermesinin düzelmesi biraz umutlandırdı. Umuyorum bu yoğun bakım sürecinde iyicene kendine gelir ve eve alırız, çünkü şu anda eve alırsak onu hayatta tutmamız zor görünüyor diye düşünüyoruz.
0
🌸roket adam
(30.12.21)
anlattıklarınızdan durumu biraz daha iyi gibi geldi, dediğiniz gibi nefes almasının düzelmesi bile iyi.

bu durumda veterinerde kalmaya devam etmesi bence de daha doğru.
umarım daha da iyi olur.
0
blatta hiberna
(30.12.21)
Veterinerde bırakarak çok iyi yapmışsınız, eğer veteriner yakınsa ve siz de müsaitseniz tabi mümkün olduğu kadar sık görmeye gidebilirsiniz. Zor bir durum belki ama sizi görmek iyi gelebilir.
Allah bir an önce şifa versin, iyileşmesini çok istiyorum.
0
kumandanim
(31.12.21)
Arkadaşlar merhaba, maalesef dün üzücü haberini aldık. Zayıf bünyesi daha fazla dayanamamış ne yazık ki. Yeni yıla giremedi güzel kedimiz. Teşekkür ederiz tekrardan mesajlarınız için. Yılbaşında kötü haber vermemek için buraya yazmak istemedim.
0
🌸roket adam
(01.01.22)
çok üzüldüm, başınız sağolsun. Zor bir süreç ama geçecek yapacak bi' şey yok maalesef.
0
kumandanim
(03.01.22)
başınız sağ olsun, çok üzüldüm.
0
blatta hiberna
(03.01.22)
çok üzüldüm. başınız sağ olsun, sabırlar dilerim size ve eşinize.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.22)
Acınızı paylaşıyorum. Malesef kedilerimizin bünyeleri zayıf oluyor bir süre sonra iyi gözlemlemeli ve tetkikleri düzenli yaptırmalıyız. Emin olun siz elinizden geleni yaptınız ve sizi en iyi şekilde hatırlayacak. Biz kedimiz bizden ayrıldıktan sonra başka bir sokakta yaşayan, köpeklerden kurtardığımız bir kedi daha sahiplendik. (Köpekler de bizim baktığımız mahallemizde) dokunabildiğimiz her hayata dokunmak çok önemli.
Yeniden acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(06.01.22)
Abi başka kediniz var mı yok mu bilmiyorum ama yoksa eğer kendinizi hazır hissettiğinizde bi' tane sahiplenip beraber yaşamanızı tavsiye ederim, gidenin boşluğu büyük oluyor çünkü. Kendi hikayemi anlatarak vaktinizi almayayam ama bize çok iyi geldi.
0
kumandanim
(06.01.22)
(7)

hasta kedi nasıl bakılmalı

roket adam
7 yaşındaki çinçilla'mız birden kan kusmaya başladı, vete götürdük serum vs takıldı ama inanılmaz halsiz durumda. normalde evde full serbest her yerde geziyor ama şu an hep kapalı kuytu köşelere gitmeye çalışıyor, oralarda da izleyemiyoruz bayıldı mı kaldı mı takip etmek çok zor. salyası akıyor, alt
7 yaşındaki çinçilla'mız birden kan kusmaya başladı, vete götürdük serum vs takıldı ama inanılmaz halsiz durumda. normalde evde full serbest her yerde geziyor ama şu an hep kapalı kuytu köşelere gitmeye çalışıyor, oralarda da izleyemiyoruz bayıldı mı kaldı mı takip etmek çok zor. salyası akıyor, altına işiyor yani durumu fena ama vet de yapacak bir şey yok dedi yolladı.

hasta kediyi kutuda mı tutmak lazım acaba diye tereddüt ettim, ya da tuvalete ya da bir odaya mı kapatmak gerekir sizce? nasıl yapalım?
0
roket adam
(24.12.21)
sizin de yanında takılıp takip edebileceğiniz, kuytusu köşesi olmayan veya varsa da o kuytu köşeleri kapayabileceğiniz bir oda varsa o odada tutmak kontrol açısından daha iyi olabilir. geçmiş olsun bu arada, umarım iyileşir.
0
evde liyakat kalmamis
(24.12.21)
Kuytu arıyorsa ona kuytu verin. Mesela taşıma kabı eğer müsaitse battaniye ile yumuşatıp kontrollü kuytu verin ona. Kediler içgüdüsel olarak korunma arıyorlar böyle kendilerini kötü hissettiklerinde.
0
SiyamkedisiZorro
(24.12.21)
@SiyamkedisiZorro +1 taşıma kabının üstünü örtüp altına battaniye vs yumusak yer ayarlayın, kontrollü ve dikkatli şekilde sıcak su torbası da güzel olur.
0
kaptan maydanoz
(24.12.21)
vet nası yapacak bişey yok dedi çok enteresan, teşhis fln bişey yok mu?
mümkün olduğunca strese sokmamak lazım. Yumuşak bir şey koyabilirsiniz odanın köşesine bi' yere.
0
kumandanim
(24.12.21)
acilen başka bir veterinere götürün, "yapılacak bir şey yok" diye bir şey yok.
mümkün olduğunca strese sokmayın +1

bir taşıma kutusunun içine battaniye falan koyun, içine girip yatabilir ama kapısını kapatmayın.
hapis tutmayın yani, zaten hastaysa çok yer değiştirmeyecektir.

kesinlikle başka bir veteriner daha görsün.
anadolu yakasındaysanız maltepe petmosfer.
0
blatta hiberna
(24.12.21)
teşekkür ederim arkadaşlar. midesinde ülser olduğundan şüpheleniyorlardı, ona uygun tedavi verdiler, serum vs, bütün gün yattı ama şu an kuytudan çıkıp sağa sola gezmeye başladı tekrardan.

kedimiz cidden şekil olarak da perişan halde şu an (kan, idrar vs tüylerine yapıştı hep kurudu) ve kendini temizleyemiyor doğal olarak. vet biz yıkarız dedi ama ne yapmak lazımdır böyle bir durumda?
0
🌸roket adam
(24.12.21)
Su durumda yikatmayin + benim anladigim veteriner teshis koyamamis ve serum verip salmis durumu. Ben olsam kesinlikle baska veterinere giderim.
0
oscar
(25.12.21)
(19)

"Cocuk dusunmuyor musunuz?" Sorusunu bir ben mi tuhaf buluyorum?

fraise
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.

Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar herkesin dilinde bu soru; yıldım cidden.

Güzellikle cevap vermeye çalışıyorum ama cevap vermek zorunda da değilim esasında. Baktığınız zaman karşıdaki insanın sinirlarini ihlal etmek gibi geliyor bana bu tarz sorular ve çok garip karşılıyorum. Şimdiye kadar kimseye de böyle bir soru yoneltmemisimdir fakat bakıyorum insanlar gayet doğal bir şekilde soruyor bu soruyu, sahiden bir tek bana mı tuhaf geliyor? Hayır, bir de belki benim çocuğum olmuyor; nereden biliyorsunuz? empatik yaklaşmaya çalışıyorum ama yok, hala kavrayabildigim bir konu değil.

Uzunca bir süre hatta belki de hiçbir zaman çocuk dusunmeyecek benim için bu sorudan kurtulmanın bir yolu var mı sevgili tecrübeli arkadaşlar?
0
fraise
(20.12.21)
Ülkedeki hadsizliğin en yüksek çıtası belki de bu olay. Bu sorundan kurtulmak imkansız ya, en mürekkep yalamışı bile soruyor maalesef. Bence takmamayı öğrenin.
0
olaylar olaylar
(20.12.21)
6.5 yillik evliyiz, bu soru bitmedi. dusunmuyoruz desen de gelmeye devam eden bir soru. kisiriz dersen o zaman vazgecerler sormaktan ama bu sefer de acimaya baslarlar, kesin bunu da bir sekilde belli ederler, yine sinir ederler. kurtulus yok yani.
0
lemmiwinks
(20.12.21)
Bence çocuk düşünüyor musunuz sorusuyla çocuk düşünmüyor musunuz farklı anlamlara sahip. Samimiyet varsa çocuk düşünüyor musunuz bence çok anormal değil. Çocuk düşünmek deyince akla hemen cinsellik geliyor ama bu soru daha genel anlamda çocuk sahibi olmak anlamını taşıyor. Bu normal bir şey. İnsanlar fikir sorabilir. Çocuk düşünmüyor musunuz ise bence anormal. Evlendiniz, bu kadar zaman geçti, çocuk düşünmüyor musunuz anlamını taşıyor biraz. Ona sınırı geçmek diyebilirim duruma göre.
0
dissendium
(20.12.21)
Çevreyi değiştirin. Böyle özel konuları soran kırsal kafada insanlardan uzaklaşın. İnsanları tanımak için bir fırsat olmuş .
0
garylineker
(20.12.21)
Garly lineker, bu soruyu soranlarin büyük kısmı yüksek lisanslı, egitimli, entelektüel seviyesi görece yüksek kişiler. Diğer grup da iş yerlerinde denk geldiklerim. Velhasıl her kesimden biri bu soruyu illa ki soruyor; bir gruba has değil maalesef.
0
🌸fraise
(20.12.21)
Gülerek, nazikçe sana ne deyin.
0
boray eris
(20.12.21)
Kesinlikle çok tuhaf. En yakın arkadaşlarıma bile sormam, zaten paylaşmak isterlerse kendileri paylaşırlar. Bu soru o kadar özel alana giriyor ki. Çocuk olmuyor olabilir, tedavi görüyor olabilirler (ki duyduğuma göre hem madden hem manen çok yorucu bir süreç), bunun ötesinde maddi olarak kendilerine güvenemiyor olabilirler, ailelerinden de yeterli destek gelmiyor olabilir, evliliklerinde sıkıntı yaşadıkları için henüz emin olamamış olabilirler, çocukluk travmalarından dolayı düşünmüyor olabilirler. Daha da sayarım yani. Gerçekten hadsizliğin son noktası.

Benim kullandığım cevaplar:
"Henüz hazır değiliz, çift olarak deneyim biriktirmek istiyoruz." (Genel olarak makul olup yine de bu soruyu soranlara)
"Senin oğlanı bekliyoruz Fatma Teyze, o yapsın biz de yaparız."(Annemlerin hadsiz komşusuna)
"Kısmet bakalım inşallah." (Tecrübeme göre bu cevap konuyu kapatıyor.)
0
gmzo
(20.12.21)
bu sorudan kurtulamazsınız. herkes bu soruyu evirir çevirir gerekirse yüklemi başa özneyi sona getirir, bir başka dil öğrenir ama ille sorar. tavsiyem şu ki bu soruya bu kadar mana yüklemeyin. çünkü yakın aile dışında kimse mana yükleyerek sormuyor genelde muhabbet olsun diye soruluyor. düşünmüyoruz diyin geçin, anlayacaklarını düşünüyorsanız bu sorunun neden uygunsuz olabileceğiyle ilgili konuşun.

örneğin ben yakın aile dostlarımıza tatlı dille diyelim ki bir sorun var, deniyoruz ama olmuyor çok üzücü olmaz mı böyle sormanız, kimseye sormayın nolur dediğimden beri kimse ağzını açıp bir şey sormadı.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.21)
Bu tip soruların sonu gelmiyor, evlenmeyecek misiniz, neden evlenmiyorsunuz, çocuk düşünmüyor musunuz, ikinci çocuk ne zaman? Çok kafaya takmamak lazım, 9,5 yıl boyunca ne zaman evleneceksiniz sorusuna defalarca maruz kalmış olmalısınız. İnsanlar herkes aynı yaşamı, aynı sırayla yaşasın istiyor, kimse kendi haline bırakılmıyor, benim de hiç hoşuma gitmeyen bir durum açıkçası.
0
(20.12.21)
hayatımın hiç bir döneminde çocuk düşünmemiş bi insan olarak bu soruyu densizlik, hadsizlik olarak görüyorum. bir de evlenmeyi de hiç düşünmediğim için yıllardır boğuştuğum neden evlenmiyosun versiyonu var aynı etkiyi yaratıyor. insanları da kırmak istemediğim için geçiştiriyorum bir şekilde ama özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar bunları sormaktan asla yorulmuyor.

bugüne kadar bir şekilde gülerek geçiştirdiğim bu sorulara sanırım ülkenin de (maalesef) hali ortadayken , bundan sonra sorulsa, delirdiniz heralde ne çocuğu, ne evlenmesi? derim. soruyu sormalarını engelleyemezesiniz ama belki mevcut durumda bu sorular biraz azalır.
0
hypathia
(20.12.21)
Ne zaman evleneceksiniz
çocuk düşünmüyor musunuz
kardeş düşünmüyor musunuz


bunlar kacamayacagimiz hadsiz sorulardan bazıları

okul ne zaman bitiyor
is bulamadın mi vs
0
all girls dream
(20.12.21)
Ben tuhaf bulmuyorum, aksine bunu sorup cevaben şu anda düşünmüyoruz ya da çocuk istemiyoruz diyene "niye evlendiniz o zaman?" diye soruyorum. Çocuk yapmayacaksan evlenmek saçma geliyor çünkü bana.

Sana ne diyen olmadı ama diyen olursa da aynı şeyi derim, "evlendiniz ya, o yüzden sordum; çocuk yapmayacaksan evlenmek gereksiz bir şey" diye cümlemi tamamlayıp biramdan bir yudum alırım.

Soru tuhaf değil ama kime sorduğuna göre hadsizlik olabildiğine katılıyorum. Sadece, "some men just want to watch the world burn"
0
Bruce
(20.12.21)
Oha Bruce ağzın bal yesin karsim. Her şeyi de o kadar abartmaya gerek yok. Muhabbet ediyo işte insanlar. Her konuda bu denli hassas olmanin manası yok. Yok dusunmuom de geç. O zaman neden evlendin +9 çocuğa mantikli sebep bulamiyorsan evlilige hiç bulamazsin yani.

Çocuk sahibi olamamayi belki sizin kadar buyutmuyor ve utanilacak bir şey olarak gormuyorlardir ayrıca.

Kime/kimin sorduguna bagli olarak bir tık hadsizlik vsvsvs +4
0
abuzer
(20.12.21)
hadsizlik ve gelişmemişlik artı cahillik. eğitim seviyesi fark etmez. bu soruyu soran bir insanın nazik olma, “eğitimli” olma olasılığı yok.
0
deartheodosia
(20.12.21)
Çocuk yapmayacaksam bende evlenmeyi manasız bulanlardanım.

İnsanlar sohbet etmeye çalışıyor. Çok rahatsızsanız, "düşünmüyoruz" diyip geçilebilir. Tabi sürekli aynı kişilerse "havalar da çok soğudu" derdim anlardı.
0
baldan kaymak
(20.12.21)
Abuzer ve Bruce, buradaki kritik nokta bugün aynı soruya 6 kere maruz kalmam mesela; hem de 'yok şu an için dusunmuyoruz' dedikten sonra 'aa ama neden? Erkenden yapin sonra çok zorlanirsiniz' vs vs gibi ikna çabalarının devam etmesi aslinda. Bir de çok tanımadığım insanlarla hayatım ile ilgili konuları bu kadar derinlemesine konuşmak istemiyorum.

Ve çocuk sahibi olmamayi/ olamamayi utanılacak bir şey olarak görmüyorum tabii ki ama çok yakın iki arkadaşım çocuk sahibi olurken bayağı zorlu sureclerden geçtiler. O dönem onları en çok zorlayan şey de bu sorulardi, her sorulduğunda kendilerini çok kötü hissedip uzulurlerdi. Ben özellikle bu nedenden hiç kimseye sormamayi yeğlerim, karşımdaki kişiyi uzup üzmeyecegimi bilemiyorum çünkü. Mesleğim gereği de bazı insanların anlık olarak yaptığı/ sorduğu şeylerin karşıdaki insanlarda ne kadar uzun süre etki bıraktığını iyi bilen biriyim.

Çocuk yapilmayacaksa evliliğin gereksiz olduğunu düşünmek farklı bir mesele, herkesin bakış açısı farklı; ben bu soruyu soran çoğu kişinin bu sebeple sorduğunu da düşünmüyorum açıkçası.
0
🌸fraise
(20.12.21)
cevap: tuhaf bence de, ama Türkiye'de herkesin her şeyine karışılması çok normal karşılanıyor. Ben yakın olduğum biri sorsa "merak etme çatır çatır sevişiyoruz ama korunuyoruz istemiyoruz" derim mesela :D o utansın bana ne. Bana kalırsa bu sorudan kurtulmanın yolu kibar olmamak olabilir :D ama herkes yapamaz.

bu arada Bruce'un dediği normalde çok mantıklı ama ben şartlardan dolayı tam olarak onu yapıcam :D "Çocuk istemeden evlenmek"

Çünkü ailesiyle yaşayan (ekonomik şartlar ve üniversitede de o şehirde olmak vs.) kız ve erkek şu Türkiye'de birlikte yaşayamıyor. Aynı evde yaşamak için bile evlenmen gerekebiliyor. Üstüne biz yurtdışına gitmeyi planlıyoruz ve evlenmek orada da işe yarıyor. (diğer türlü birlikte yaşadığını kanıtlaman gerekiyor ama onu zaten yapamıyoruz işte)
0
nhk ni youkosu
(20.12.21)
Hocam insanlar günlük konuşmada söyleyecek bir şey bulamadığında bazen böyle kasik sorulara yöneliyor. Ben küçükken derslerin nasıl diyenlere hep sinirlenirdimi. Şimdi bir arkadaşımın, kuzenimin vs çocuğu ile konuşurken laf olsundan derslerin nasıl diyorum
0
bbb_1
(20.12.21)
Eski eşimle 10 sene evli kaldık. Sadece benim ofiste 17 memur vardı, kurumda tüm personel 5000 kişi. Aynı ofiste olmasak da aynı kurumda çalıştığımız için evli olduğumuzu bilen onlarca insan... Düşünün bu sadece işyeri sayısı. Bu soruya binlerce kere maruz kaldım. Tecrübeyle diyorum ki hafif heyecanlı bir tonda "ayyy inşallah" diyorsunuz. Ortalama 1 yılın sonunda hala çocuğunuz olmayınca utanıp bir daha soramıyorlar :D istemiyoruz, düşünmüyoruz, soru fazla mahrem gibi cevaplar verirseniz ömür boyu bitmiyor o konuşmalar.
0
balik kraker
(20.12.21)
(16)

3. Aşı?

westblack
Olacak mısınız? Olmak gerekli mi? Yurt dışında işler nasıl? Nasil yapalım?Kafam cok karışık.
Olacak mısınız? Olmak gerekli mi? Yurt dışında işler nasıl? Nasil yapalım?

Kafam cok karışık.
0
westblack
(20.12.21)
Yurtdışında da birçok ülkede 3. Doz asilama başladı; çoğu kişi de oluyor. Ben de oldum geçen hafta yurtdışında.
0
fraise
(20.12.21)
çarşamba olacağım. daha erkene bulamadım.
0
barankovan
(20.12.21)
Olmamak için bir sebep göremiyorum.
0
himmet dayi
(20.12.21)
gectiğimiz cuma oldum.
0
obscure
(20.12.21)
cumartesi oldum. gerekli. ikinci aşı biraz kötü yapmıştı, 2 günde kendime gelmiştim. bu sefer ertesi güne bir şey kalmadı. olmak gerekli. mis gibi pfizer de varken. inanılmaz ballıyız, böyle bir virüs çıkıyor ve tedaviyi bir türk buluyor. adam da vefalı çıkıp bize özel aşı getiriyor. böyle bir balımız olmasa herhalde turkovac peşinde rezil olmuştuk.
0
gabe h coud
(20.12.21)
ben oldum, ilk iki aşıyı yaptıran her türlü değil üçüncü beşinciyi bile yaptırır bence.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.21)
1) Yarın olacağım.
2) Gerekli.
3) Yurt dışında 3'üncü aşılama başladı.
4) MHRS'ye giriş yapıp randevu alın.
0
boray eris
(20.12.21)
Ben de cumartesi günü oldum. Pazar günü epey kötüydüm ama şimdi bir şeyim kalmadı. İlk iki doz pek bir yan etki oluşturmamıştı ama üçüncü doz çarptı bayağı.
0
pispinti
(20.12.21)
Oldum bile. Gerekli mi? Belki değil. Olabiliyorken, neden olmayayım?

İkinci doz epey güzel çarpmıştı, bu o kadar değil. Aşıdan 8 saat sonra hafifçe bir ateşim oldu, o da 8 saat kadar sürdü ve geçti.
0
kaptankedi
(20.12.21)
yurtdisindayim, dun 3. doz alman asisini oldum. 4 gelirse onu da olcaz napalim...

bi yan etkisi olmadi.
0
fakyoras
(20.12.21)
Yaptırdım. Bilim insanları gerekli diyor. Benim tanıdıklarım booster shot çoktan yaptırdı. Siz de yaptırın.
0
kobuzchu kiz
(20.12.21)
Böyle konularda detaya çok takılmam. Hastalık var aşısı var, vurulma hakkım görünüyor, vurulurum.
Yarın için randevu ayarladım, umarım diğer ikisinde olduğu gibi ağrısız sızısız geçer.
0
mutekebbir
(20.12.21)
Çarşamba olacağım 3.aşıyı. Kurumumuzda çalışan aşı karşıtı memur annesine covid bulaştırdı. Kadıncağız günlerce yoğun bakımda mücadele ettikten sonra vefat etti iki gün önce.
0
gmzo
(20.12.21)
Bugün oldum 3. doz. Şu an için aşırı aşırı gerekli değil belki ama omicron'un ne hızda yayılacağı meçhul. Yayılsa haberimiz olacak mı o da meçhul. Önlem almakta fayda var.
0
eatpraylaw
(20.12.21)
4 asi oldum 2 bio 2 sino, bana yeni doz cikmamis 5. Asi diye uzuldum. Neden olmayayim ki?
0
eja
(20.12.21)
Henüz 3. dozu olmayı düşünmüyorum. 2. doz üzerinden 3.5-4 ay geçti.

Herkese aynı tarihleri vermedikleri zamanlarda bile gittiğim hastanede sabah 8'de çok ciddi aşı kalabalığı vardı. Şimdi nasıldır hayal bile edemiyorum.

Aklımda 6. aydan sonra olmak var zaten. Yeni aşıyı beklerim. Yeni aşının gelişi ertelenirse gider olurum. Yine de bu ara gitmem. O kalabalığa girmek daha riskli bence.
0
ganbatte
(20.12.21)
(8)

kiram 900 den 1250 ye çıktı kabul etmeli miyim

aeroknight
merhaba iyi günler. martta kontrat yaptığım dairenin kirasını ev sahibiyle konuştum 900 den 1250'ye çıkartalım dedi. insaflı yaklaştı gibi geldi bana ev sahibi sizce tefe/tüfe açıklanmadı daha falan konuşmalı mıyım yoksa kabul mu edeyim? ne dersiniz? ev samsunda.
merhaba iyi günler. martta kontrat yaptığım dairenin kirasını ev sahibiyle konuştum 900 den 1250'ye çıkartalım dedi. insaflı yaklaştı gibi geldi bana ev sahibi sizce tefe/tüfe açıklanmadı daha falan konuşmalı mıyım yoksa kabul mu edeyim? ne dersiniz? ev samsunda.
0
aeroknight
(17.12.21)
Piyasa ne durumda? Yılı gelmeden zam biraz saçma olmuş, ben üfe/tüfe oranlı yapılmalı demiyorum ama biraz sizin avantajınıza biraz onun avantajına olmalı.
0
atom karincanin torunu
(17.12.21)
@atom karincanin torunu yani kontrat bitiminde mi zam yapabilir? konuşmalı mıyım sizce bunu?
0
🌸aeroknight
(17.12.21)
tabi ki kontrat bitiminde zam yapılır. ilk kirayı mart 2021de verdiysen zam dönemin mart 2022dir. kasım itibariyle zam oranı %17 olması lazım. marta kadar bekle, o ay resmi orandan yap zammını. yok piyasa yok bilmemne seni ilgilendirmez. vermeseydi 900 liradan.
0
elorelia
(17.12.21)
@atom karincanin torunu çok haklı. herkes devletin açıkladığı enflasyon oranının çok çok düşük olduğuna inanıyor (ben de böyle düşünüyorum en az %70 olması lazım) ama iş kira zammına gelince yine devletin açıkladığı diğer oran üfe/tüfe neyse o kadar yaparım diyor. empati kurarak hareket etmek lazım, orta yolu bulmak zor değil. piyasa bilmemne beni ilgilendirmez bencilce bir düşünce olur.
Benim de dükkanımın zam ayı bu arada, %25 zam teklif edeceğim, dükkan sahibim anlayışlı bir insan olduğu için itiraz edeceğini sanmıyorum.
0
captainimsi
(17.12.21)
bence kabul et.
çok insafsız davranmamış.
0
alt4y
(17.12.21)
@alt4y peki martı mı beklemeliyim zamlı yollamak için yoksa yılbaşında mı?
0
🌸aeroknight
(17.12.21)
mutlaka yazılı olarak konuşun ve kirayı bu ay itibariyle mi yükseltmek istiyor yoksa sözleşme yenileme döneminde resmi oranda yenileme talebi gelecek mi kayıt altına alın. Ben sizin yerinizde olsam kirayı ev sahibinin isteği üzerine X aydan başlayarak sözleşme yenileme döneminden önce arttıracağıma dair bilgilendirme yapar buna karşılık olarak 2022 sözleşme yenileme döneminde tekrar bir artış talep edilmeyeceğinin teyitini rica ederdim.
0
evde liyakat kalmamis
(17.12.21)
martta zam yapılacak kiraya, fazla yatırma şimdiden saf gibi.
0
adivar
(17.12.21)
(5)

çevrenizde cıvıl cıvıl insan var mı?

erenderk
ya da burada cıvıl cıvıl birileri var mı şu an? aşırı mutlu olan, hayatında süper şeyler yaşayan kişiler varsa bizimle de paylaşsa da azıcık nasiplensek :)
ya da burada cıvıl cıvıl birileri var mı şu an? aşırı mutlu olan, hayatında süper şeyler yaşayan kişiler varsa bizimle de paylaşsa da azıcık nasiplensek :)
0
erenderk
(16.12.21)
bende yok.
0
ayseee
(16.12.21)
Ben.. o/

Ne anlatim xd Bugün maasim asgari ücret civarında kalınca bir tık üzüldüm ama onun dışında çok mutlu, keyifli, enerjik, sabah "hayat ne güzel" diye uyanan biriyim. Mutluluk icimizde Tşk
0
abuzer
(16.12.21)
Şuan hayatımdaki en süper şey çoraplarım, onları giyiyorum çünkü ayağımdalar:) Pembe ve kırmızı çizgili, yumuşacık. Geçen sene almıştım, iyi ki almışım diyorum.

Çevremdeki herkes cıvıl cıvıl. Zaten özgürce zaman mekan tanımadan konserler, etkinlikler, spor aktiviteleri dolaşıp duruyorduk. Görüşecek arkadaş seçmece, ajanda hazırlamaca falan zor. Kalan zamanda da AVM/mekan seçmece, Dior Chanel YSL Itsumi Zuma hep hayat :) If u can dream it u can do it. Neşe doluyuz. Bulutlar kuşlar..
0
dreamnesiac
(16.12.21)
@E.R.W (bkz: ironi olmasa duramazsın )^^
0
denizmaniaherif
(24.12.21)
mümkün değil çevreden kendini izole ederek sadece elindekilerle ve kendinle mutlu olmak dolayısıyla yoktur bence. tam mutlu olcak oluyorum sonra bi elamet geldi vuuuuuuuıııyyyyy oluyor. olmuyor.
0
evde liyakat kalmamis
(24.12.21)
(5)

dudak kenarında kızarıklık

elorelia
https://3.bp.blogspot.com/-Hqx1L428xdE/T3XS1ZtbMzI/AAAAAAAAATc/f_1rzseNCuY/w1200-h630-p-k-no-nu/Photo0639.jpgfotoğraf benim değil, temsili. ama benimkiler de aynı yerde aynı şekilde. biraz daha kuru görünümlü, pul pul. bir haftadır bu şekilde. daha önce hiç olmamıştı. 10 haftalık hamileyim, onunla m
3.bp.blogspot.com

fotoğraf benim değil, temsili. ama benimkiler de aynı yerde aynı şekilde. biraz daha kuru görünümlü, pul pul.

bir haftadır bu şekilde. daha önce hiç olmamıştı. 10 haftalık hamileyim, onunla mı alakalı bilmiyorum.

ne kullanabilirim sizce? doktora gidemiyoruz malum, seneler sonrasına randevu veriyor.

@kan verdim yakın zamanda 3 kere. sadece sonuncuda b12 referans aralığında olmasına rağmen doktorum düşük çıkmış dedi. tsh ilk ikisinde normal çıkmasına rağrmen sonuncuda düşük çıkmıştı. onun dışında tüm değerlerim normaldi.

daha önce uçuk çıkmadı hiç.
0
elorelia
(16.12.21)
egzama gibi görünüyor, gebelikte kullanıma uygun bir krem önerisi gelir birazdan. güle güle büyütün :)
0
evde liyakat kalmamis
(16.12.21)
uçuk ya da egzama değilse o tip şeyler genelde vitamin, mineral eksiğinden veya yorgunluktan oluşuyor.
doktoruna telefonla dahi olsa ulaşabilsen iyi olur tabii.
hamile olduğun için sürebileceğin bir şey öneremem ama bu süreçte sürebildiğin bir merhemi sür.
bana da egzama gibi geldi.
havalar da soğuduğu için normal aslında.

bir de egzama olsun olmasın, içeriden takviye yapmak da önemli.
aldığın vitamin yoksa almaya başlayabilirsin mesela.
ya da belki dozunu yükseltmek gerekir.
0
blatta hiberna
(16.12.21)
Daha önce uçuk geçirdiniz mi? Bana bu görüntü uçuk gibi geldi.
0
boray eris
(16.12.21)
Benzeri bende de olmuştu. Kuruluk ve döküntüye ek olarak minik kesik çizgi olmuştu her iki dudak kenarında. Doktor mevsim geçişlerinde normal olduğunu vitamin eksikliğinden olabileceğini söylemişti. Bana içeriğinde 3 farklı B vitaminin olduğu hap ve hamazinc adlı bir krem yazmıştı diye anımsıyorum. Beslenmeme dikkat edince geçmişti.

Geçmiş olsun.
0
Amaranta ursula
(16.12.21)
tsh gebelikte normale gore dusuyor bebegin saglikli olma sartlarindan biri bu. daha bile dusebilir 3. aydan sonra hatta. ucuga pek benzetemedim ben. kadin dogumcuya sordun mu o da yorum yapabilir ve tavsiye verebilir bence.

ben hamileligimde baska doktora gitmedim her seyi kadin dogumcumla hallettik :)
0
in vino veritas
(16.12.21)
(4)

Familia Plus Tuvalet Kağıdı

hair freak
Bu nasıl bir tuvalet kağıdı, 3 katlı diyor, Selpak ya da Papia ayarında mı, zımpara kağıdı gibi mi yoksa? :)
Bu nasıl bir tuvalet kağıdı, 3 katlı diyor, Selpak ya da Papia ayarında mı, zımpara kağıdı gibi mi yoksa? :)
0
hair freak
(16.12.21)
familia güzel bence, kese kağıdı değil. uygunsa alın.
0
evde liyakat kalmamis
(16.12.21)
Papa'nın 2-3 tık altı selpakla hemen hemen aynı kalitede.
0
giovanne
(16.12.21)
Ben selpak daha kaliteli diye düşünüyordum?
0
🌸hair freak
(16.12.21)
iyiydi. artık tek kesimlik kullanacağız :-)
0
ankarakecisi
(16.12.21)
(5)

bitki bakım-sahiplendirme

erenderk
1. https://ibb.co/Y8sFYC6 bunu nasıl cıvıl cıvıl bir bitkiye dönüştürebilirim?2. https://ibb.co/n7P1j8K bunu sahiplenmek isteyen var mıdır? (konum: Mecidiyeköy)
1. ibb.co bunu nasıl cıvıl cıvıl bir bitkiye dönüştürebilirim?
2. ibb.co bunu sahiplenmek isteyen var mıdır? (konum: Mecidiyeköy)
0
erenderk
(14.12.21)
Yumurta kabuğunu fırınla, sonra havanla ez. Muz kabuğuyla karıştır. Blenderdan geçir, altına dök. Bir de çift saksı olunca bir gün kazara fazla su verirsen dreyn edemez, çürütürsün.
Benjamin'mi o garibim?
0
Mirket
(14.12.21)
Merhaba sahiplendirmek istediğiniz bitkinin adı nedir? iç mekana uygun mu?
0
1903 24
(14.12.21)
valla isimleri ne bilmiyorum. benjamin lafları dolanıyordu bi ara, benjamin'dir heralde. iç mekan bitkisiymiş. ofis ortamı olduğu için belirli zamanlarda güneş alıp sabit kalabilecekleri bir yerde değiller. ikincisini benim kurtarmam imkansız. ilki daha çetin olduğundan kendim halledeceğim ama sir benjamin bitkison'u almak isteyene vereceğim. başka şansı yok.
0
🌸erenderk
(14.12.21)
1 için konuşuyorum, o yukayı unutun ve su vermeyin. sulama yapacağınız zaman da (ayda 1 yeter) saksının dibinden az miktarda su vermeniz yeterli. sıcak sever, hava akımı sevmez, toprağı kuru ister, her şeyi düzgün yapsan da ne uzar ne kısalır lanet ama güzel bir bitkidir :)
0
evde liyakat kalmamis
(15.12.21)
Hasta benjamine talibim.
0
clia
(16.12.21)
(13)

İstanbulda araba kullanmak

pudra
Yaklaşık 1,5 aydır araba kullanmaya çalışıyorum ve bazen kendimi savaştaymış gibi hissediyorum. Dün akşam kadıköyde de yine aynı şeyi hissettim ve kendi kendime ne oluyo yahu diye şaşkın şaşkın bakarken buldum. Sağ, sol, yayalar bilmem neler. Düzen yok her yerden birileri atlıyor resmen ki yavaş yav
Yaklaşık 1,5 aydır araba kullanmaya çalışıyorum ve bazen kendimi savaştaymış gibi hissediyorum. Dün akşam kadıköyde de yine aynı şeyi hissettim ve kendi kendime ne oluyo yahu diye şaşkın şaşkın bakarken buldum. Sağ, sol, yayalar bilmem neler. Düzen yok her yerden birileri atlıyor resmen ki yavaş yavaş ya da düzensiz sürmüyorum. Yanımda kaç yıllık kullanıcı var şimdi ne yapsam durumu saniyelik salaklıklar falan olmuyor. İstanbula yeni gelmedim ama daha önce böyle hissetmemiştim. Sürekli bir sinir, stres, oradan geçer miyim bu önüme atlar mı(genelde atlıyorlar) korkusu beni çok yordu. İstiyorlar ki uçayım. Gerçekten uçmamı isteyen bir grup var. Önüme geçince önündekinin de uçmasını istiyor ama olmuyor tabii. Sonra tin tin devam ediyoruz. Yanımda araba sürmeyi bilen biri yokken trafiğe çıkmıyorum. Özel ders de aldım ama ne olacak bu durum. Araba kullanma zorunluluğum olmasa arabanın parasıyla taksiden inmezdim zaten ama gerçekten kullanmak zorundayım. Zorunluluk durumu var ortada.
Gerçekten feci mutsuzum. Biriyle şehir falan değiştiriyorum ama birisi yokken yan sokağa çıkamıyorum. Ne yapayım ben?
0
pudra
(10.12.21)
İstanbul trafiği yaklaşım olarak bir akış trafiği. Evet pek aktığı söylenemez ama ayak uydurabilmek ve nispeten daha az stresli hale getirmek için "gitmeye" çalışmak lazım. Yani aman yaya geldi, aman araba çıktı, hop sola kırdı, dur fren yaptı demeden ilerlemeyi bilmek lazım. Bakınca magandalık gibi duruyor ki öyle ama başka türlü ilerleyemezsin, kızdığınla kalırsın.

Alışmak lazım, biraz takmamak lazım. Dikkat lazım ama bi yandan da kılı kırk yararsan gereksiz stres olursun. Orman kanunları geçerli, uyum sağlayan hayatta kalıyor.
0
Bruce
(10.12.21)
İstanbul trafiği tam bir orman maalesef, zamanla alışacaksınız korkmayın. Kornaya bassınlar umursamayın, selektör yapsınlar boş verin.

Siz kurallara riayet ederek dikkatli kullanın, arkanızda yanınızda ne olursa olsun.

En fazla gideceğiniz yere 5-10 dk geç gidersiniz, önünüze atlayanlar yüzünden, onlar gibi kullanmadığınız için.

Zamanla siz de alışacak ve takip mesafesini biraz yoğun trafikte biraz düşüreceksiniz.

Maalesef şoförlerimiz ne hesap biliyor ne fizik ne matematik, önünüzde yarım araba boşluk olsa basıyorlar kornaya.

Terke edemeyeceği kavşağa giren mi dersin, ada içindeki araca yol vermeyen mi dersin.

Halbuki yol verse 10 saniye sonra yol verdiği için kendi yolu da açılacak, ama yok sokacak o arabayı o araya illa ki.

Ülkemizdeki en önemli trafik kuralı ihlali bu aslında, sadece bunu öğretsek trafik ciddi rahatlar.

1 - Terk edemeyeceğin kavşağa girme!
2 - Dönel ada içindeki araca yol ver!
0
John Bloor
(10.12.21)
dün akşam kadıköy'de maç vardı, maç günleri kadıköy ve çevresinde trafiğe çıkmamanı önerebilirim öncelikli olarak. trafikte ekstra bir gerginlik ve her yerden insan çıkma durumu oluyor gerçekten de. yaya yoğunluğu olan yerde gaza basıp adam mı ezeceksin? yol vermeyip kırmızı ışıkta mı geçeceksin? trafikte insanların beklentileri ne makul ne de doğru olma eğiliminde genelde, sen dikkat ediyorsun diye en fazla kornaya basıp el kol yaparlar, o da kendi problemleri. sen düzgün ilerlediğinden eminsen kimseyi kafana takma, müziğini aç önüne bak.
0
evde liyakat kalmamis
(10.12.21)
Ben de uzun yıllar sonra araba kullanmaya başlayınca çok zorlanmış ve çok zor alışmıştım. Alıştıktan sonra İtalya'ya iş seyahatleri için gittim bir süre. Hem İtalya hem İstanbul'da araba kullanıyordum aynı ay içerisinde. Aradaki farkı görmek acayip rahatsız etmişti. Şimdi evden çalıştığım için çok nadir araba kullanıyorum ama deliriyorum her çıktığımda. Allah hepimize kolaylık versin:(
0
perferil
(10.12.21)
sürekli kullanarak alışkanlık kazanacaksın. ilk trafiğe çıktığımda ne işim var burada diyordum. sonra alışılıyor. sen de düzensizliğe alışacaksın.
0
sutlu nescafe
(10.12.21)
dün çağlayan'dan mecidiyeköy'e doğru e-5'ten gidiyorum, daha doğrusu gidemiyorum. berbat trafik var. en sağ şeritteyim, önümdeki araba hareketlendi, ben de hareketlendim, ama solumdaki yarım otobüs zart diye şeridime dalmaya yeltendi, ne sinyal var ne bir şey. silme geçtim, neredeyse kaza olacak, az ilerledim, el frenini çektim, indim arabadan, söför kazağındaki amblemi gösteriyor, polismiş, araba da polis servisi ama ne çakar var, ne bir şey, normal yarım otobüs. 1 ton polisin olduğu, kurallara en uyması gereken gruptaki adamlara laf anlatmaya çalıştım.

demem o ki, istanbul trafiği efendi adama göre değil, efendi adamı da bir süre sonra değiştiriyor zaten.
0
altinci nesil caylak
(10.12.21)
sürekli sinir ve stres olmanıza gerek yok. sakin ve yavaşça sağ şeritten adım adım gideceksiniz. yaya geçecek gibiyse de yol vereceksiniz, kesinlikle aceleniz olmayacak ve gideceğiniz yere 1-2 saat önce çıkacaksınız strese girmeden gideceksiniz bu bir.

ikincisi de kadıköy, karaköy ve benzeri aşırı kalabalık yerlere özellikle akşam, haftasonu gibi saatlerde araba ile zaten gitmeyin. metroya bir iki durak kala aracı bırakın, metroya binin gidin. benim de aracım var, gerçekten öyle yapıyorum çünkü o saatlerde o hengameye girmek gerçekten çok manasız.

üçüncüsü, trafikte sizi sinir eden davranışlar gerçekleştiren 1 hanzoya karşılık 10000 tane sizin gibi normal kendi yolunda şöför var. o hanzoya odaklanıp sürekli delirme tribine girerseniz büyük şehirlerde yaşayamazsınız.
0
roket adam
(10.12.21)
Yanında birine niye ihtiyaç duyuyorsun o kısmı anlamadım? O kişinin sana faydası oluyor mu? Şoförlük tek kişinin yapması gereken bir şey bence, ben yanımda biri olunca daha çok geriliyorum hele ki karışıyorsa falan iyice geriliyorum.

Senin gibi zorunluluğum olmadığı için ben arabayı haftada bir ancak çıkarıyorum ama senin yerinde olsam daha az takmaya, canını sıkan şeyleri daha az görmeye ve maalesef diğer arkadaşların söylediği gibi ayak uydurmaya çalışırdım. Ben de ışıklarda dönüş için beklerken bir anda sıranın en önüne girmeye çalışan taksiye minibüse yol vermiyorum, şerit değiştirecekken önüme kırana korna çalıyorum bağırıp çağırıyorum ama bu şekilde ben yıpranıyorum o yüzden bazen gülümseyerek küfrediyorum yoluma devam ediyorum. Aşağı inip birbirimize girsek ne olacağı belli değil o yüzden ilerlemek en iyisi.
0
chicha_v2
(10.12.21)
@chicha kesinlikle oluyor. Şöyle ki bazen şerit değiştirmeye cesaret edemiyorum, şerit kontrolü konusunda ilk hafta kötüydüm, otobüs vb. gibi büyük araçlar beni inanılmaz geriyordu, arada suv ve sağ taraf konusunda sıkıntı yaşıyorum. Bir sürü konu var bunun gibi ve dışarıdan bakan biri en fazla değişik araba kullanıyor falan der. Acemi gibi görünmüyorum çünkü yanımda sürekli eksiklerimi kapatan biri var.
Tek başıma olduğumda sağ ve sol tarafta araçlar park edilmişse ve yol neredeyse tek arabalık olacak kadar daralmışsa oturup ağlayacağım o durumdayım. Çözemediğim tek konu bu. Arkamda elli araba, önümde geçmeme izin vermeyip o geçti ben de arkasından geçeyim diyen elli araba ve ben. Arkadaki adam beklemek istemiyor. Ben beklemek istemiyorum. Karşıdan gelen beklemek istemiyor. Sonuç kornalar kornalar ve panik.
Önüme kırmalar, makaslar, ışıklardaki anlamsız etkileşimler. Bunlara alışığım zaten. Hiçbirinde problem yok. Problem yukarıdaki sıkışık durumlar ve bazen gerçekten de anlamsız bir hareketlilik. Kimin ne yaptığı belli değil. E-5de belli mesela. Ama kalabalık caddeler bağlantılar vs. yoruyor.
Teşekkür ederim herkese. Bir süre daha tek başıma çıkmayacağım sanırım.
0
🌸pudra
(10.12.21)
İstanbul trafiği bu şekilde evet stresli. Ama yanında biri ile araç sürmek ne olursa olsun stres seviyesini 1 tık arttırıyor. Yanınızdaki kişi istersen dünyanın en sakim ve iyi insanı olsun yine de arabada birinin sizi izlemesi, stres kaynağı.
0
zimbirik
(10.12.21)
1.5 ay istanbul keşmekeşine alışmak için az. yaşadıklarınız normal. daha çok kilometre yapacaksınız gördükleriniz size tecrübe olacak pişeceksiniz yavaş yavaş.
0
argent dawn
(10.12.21)
10 yıldır falan ehliyetim var. Kendi aracım yoktu, aile arabasını kullanıyordum ara sıra. Ama yılda birkaç kez öyle diyeyim. Asla tek başıma çıkamıyordum, yanımda kardeşim oluyordu hep. Dediğin gibi şerit değiştiremiyordum mesela. Geçeyim mi diye kardeşime soruyordum hep, park konusunda sıkıntılıydım (bu hala düzeldi denemez). Sonra evlendim ve bir araç aldık. İlk başlarda birkaç kez eşimle kullandım. Sonra baktım ki bu böyle olmayacak, her zaman yanıma birini bulamam. Acil bir şey olabilir, eşimi doktora götürmem gerekebilir örneğin, bana yol gösteremeyecek durumda olabilir. Bir kez cesaret ettim ve 25 km’lik bir yolu gittim tek başıma. Gerçekten bir kere çıkmaya bakıyormuş. Yanımda biri olmayınca mecbur aynaları daha dikkatli kontrol ettim. Özgüvenim geldi resmen. Sıkışık trafikte dakikalarca da kaldım, 100 km hızla gittiğim de oldu. Park konusunu da çok dar olmayan bir yer de olsa halledebildim, 3 manevra değil 10 manevrayla yaptım belki ama olsun.

Kendinize güvenin ve yalnız başınıza çıkmayı deneyin. Gerçekten zor bir şey olmadığını göreceksiniz.
0
hrvl
(10.12.21)
Size komik gelecek ama anadoluda çok daha kötü araç kullanıyorlar

istanbulun sorunu sıkışıklık alışmak imkansıza yakın boşa trafikte geçen bir hayat

merhaba diyen birisi bile size küfür ediyor gibi geliyor tahamülsüzlük yapıyor trafik
0
basond
(11.12.21)
(3)

Mikrodalgada unutulup asiri kuflenmis yemek

kuehles blondes
Merhaba, Mikrodalgada muhtemelen haftalar boyunca bi yemek unutmusum, bi actim aboov simsiyah kuf, kat cikmis tabakta. Hemen maskemi takip attim ama ben bu mikrodalgayi nasil temizleyecegim acaba?? Sadece tabaktaydi kuf ama yine de yani. Kuf parcacigi kalmistir kesin. Tesekkurler
Merhaba,
Mikrodalgada muhtemelen haftalar boyunca bi yemek unutmusum, bi actim aboov simsiyah kuf, kat cikmis tabakta.
Hemen maskemi takip attim ama ben bu mikrodalgayi nasil temizleyecegim acaba?? Sadece tabaktaydi kuf ama yine de yani.
Kuf parcacigi kalmistir kesin.

Tesekkurler
0
kuehles blondes
(10.12.21)
offf çok kötü. ben bi kere sadece bir gün sıcak bir şey unutmuşum içinde, resmen tam bir küf partisiydi sonuç. acınızı paylaşıyorum.

mikrodalganın içindeki çıkarılabilir tüm aksamları çıkarmadan önce içine birkaç damla sirkeyle beraber limon sıktığınız ve kabuklarını da içine attığınız suyu 4-5 dakika döndürün, sonra her şeyi çıkarın. bu suyla mikrodalganın iç kısmını ve çıkardığınız tüm parçaları silin. sonra da kapağı açık bırakın fırın havalansın ve kurusun. bu kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(10.12.21)
sirke ve karbonat ikilisi işini görür. o kadar kötü bir durum değil ya, kapak da açık kalsın, havalansın yeter. neticede organik bir yapı :)
0
giovanne
(10.12.21)
Mikrodalganın içinde sirke su karışımı (1/1 oranda) ısıtın, güzelce buhar yapsın içeriyi.

Derken @evde liyakat kalmamis'ın da aynı yöntemi limon ilavesiyle anlattığını gördüm. Öyle yapın :)
0
kobuzchu kiz
(10.12.21)
(4)

türkiye'de cider var mı?

bebekbebesi
yana yakıla şunlardan arıyorumcumartesi'nin var gibi ama bence içilecek gibi değil.
yana yakıla şunlardan arıyorum

cumartesi'nin var gibi ama bence içilecek gibi değil.
0
bebekbebesi
(06.12.21)
Metro supermarketlerde var. Bu markayi spesifik olarak bilmiyorum ama alkol bolumune bakarsaniz farkli ulkelerden farkli markalar hem elma hem armut vs var
0
sopiro
(06.12.21)
Metro’ya sık giderm bu markayı hiç görmedim ama gelen markalar ara ara değişiyo belki bana denk gelmedi. Strongbow hep olur ama.
0
kulaktan dolma biber
(06.12.21)
güzel mi peki onları tüketmedim henüz.

bir de alkol olduğu için sanırım kargo yoktur değil mi?
0
🌸bebekbebesi
(06.12.21)
türkiye'de metro supermarketlerde bir tek strongbow var, diğer markalardan görmeyeli yüz yıl falan oldu herhalde. belki bir ihtimal tekneyle mal getiren butik tekellerde bulabilirsiniz alternatif, ben birkaç sene önce aramaya inandığımda bulabiliyordum.

strongbow fena değil, cumartesi hiç içmedim ama sevilen cider var, o bayağı gereksiz lezzet olarak yoklukta gider. eskiden magners satılıyodu o çok iyiydi. magners'ı bulursan kaçırma.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
(24)

gardırobun kapağı açıkken uyur musunuz?

Bruce
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
0
Bruce
(05.12.21)
Umrumda olmaz, dewamke.. ama normalde de dağınık bir insanim
0
abuzer
(05.12.21)
Hiç dikkate almam. Hatta hep açık bırakıyorum kıyafetler hava alsın, dolap kokusu olmasın diye.
0
zimbirik
(05.12.21)
Kapatıp uyurum.
0
Amaranta ursula
(05.12.21)
hayır. hatta bir şeyleri açıp kapatamama hastalığım olduğu için evde bir çok dolabın kapakları hep açıktır..:D
0
theseachange
(05.12.21)
aşırı iyi soru. geçen açık kalmış bu ne lan diye bi uyuz oldum kalkıp kapatma refleksi oluştu ama sonra düşündüm "niye ki?" diye ve yattım uyudum. ama o kadar kolay olmadı kısa bi kafaya taktım. batıl inançlı biri bence daha fazla takardı.
0
floydian
(05.12.21)
kapağı açıkken ışığı yanıyor, zifiri karanlıkta uyuduğum için kapatırım.
0
gabe h coud
(05.12.21)
@gabe h coud, benimki de cereyan yapıyor Narnia'dan, o yüzden ben de mecbur kapatıyorum; bizim durumlar sayılmıyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
aldığımdan beri kapaklardan birisini hiç kapatmadım daha.
0
reactionic
(05.12.21)
Yıllar önce bir şirketin çözmemi istediği, içinde bu sorunun da olduğu 50 tane yine bunun gibi sorular olan online test yapmıştım.

Eğer gece takılma ihtimalim varsa kapatırım yoksa kapatmam şeklinde düşünmüştüm. Ama o zamanlar kedim yoktu şimdi kedim olduğu için içine girmesin diye kapatırım.

Peki, bu bir soruya verilen cevap neyi gösterirmiş, bir bilgi var mı? Sempatik, sevimli olup olmadığımızı mı gösteriyor acaba?
0
sevilen progressive türkücü
(05.12.21)
Başak burcu olarak kapatırdım.
0
olaylar olaylar
(05.12.21)
@sevilen progressive türkücü aynen öyle, mülakatlarda adaylara uygulanan kişilik envanter testi sorularından bir tanesi bu.
cevap kendi başına pek bir anlam ifade etmez ama benzer soruların cevaplarına beraber bakınca genel bir fikir veriyor.
bu soru özelinde, bence asıl fikir verici cevap kapatıp kapatmamak değil neden kapatıp kapatmadığını temellendirme şekli. gördüğün gibi kimi bunu burcuyla ilişkilendiriyor, kimi anlam veremiyor, kimi de takıntısından dem vuruyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
Valla birak isigi, gardirobu ciddi ciddi dis kapinin acik oldugunu gormeme ragmen kapatmaya usenip yatttigim oldu. O yuzden gardirobun acik olmasina hic aldirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Hiç açıkken uyumadım sanırım.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Kapatmadan önce içinde canavar olup olmadığını kontrol eder, sonra kapatır, sonra uyurum. Açık olması huzursuz edici.
0
dissendium
(05.12.21)
Önceden hiç açık bırakmaz, hep kapalı tutardım. Ama artık kapalıysa kedi gidip tırmalıyor, bazen içinde uyumak istiyor uyumasa bile açık görmek istiyor (:)) bundan sebeple bir kapak açık, bir kapak kapalı takılıyoruz :D
0
kucukne
(05.12.21)
tabi ki uyumam. ama zaten açık hatta aralık ya da tam kapanmamış (araya bişey sıkışmış mesela) bir kapak gördüğüm zaman kapatmadan rahat edemediğim için yatmadan evvel mutlaka açık olduğunu fark eder ve kapatırdım. ha ola ki fark etmedim ve yatınca gördüm belki kalkıp kapatmam ama kafaya taktığım için de sabaha kadar uyumam.

ayrıca elim ve ayağım yatak dışına taşarsa da uyuyamam.
0
halanne
(05.12.21)
yatmadan once kapatmis olurum muhtemelen o yuzden uyku moduna girerken fark etme durumum olmaz pek. ha ben yattiktan sonra biri gelip acti sonra da birakip gitti diyelim, kalkip kapatmam, isim olmaz. uyurum :)
0
in vino veritas
(05.12.21)
umrumda olmaz farketmem bile, ama esim uyuyamaz oyle.
0
robokot
(05.12.21)
Kapatırım hatta sürgülü kapak, bazen azıcık açık kalıyor kalkıp kapatıyorum. Eşim de ne gerek var sal diyor ama novv
Sadece, bebek yanımda yatarken deprem olur da gardrop üstümüze devrilirse diye kafamda kurar, rafların hizasını hesaplar, devrilirse de tam raf arasına gelsin diye bebeği oraya yerleştirirdim bir dönem :( öf nerden geldi aklıma
0
somethinginthewayshemoves
(06.12.21)
herhangi bir gardrobtan bahsediyorsak kalkıp kaparım, fark ettiğim anomalileri düzeltmeden rahat edemiyorum. bu eve ilk taşındığımızda zemindeki bir problem sebebiyle on santim kadar aralanıyordu gardrop kapısı, uykumun arasında kalkıp kapıyordum. bir süre öyle devam etti. sonra bizim gardrobun normali o oldu, artık kalkıp kapamıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
Kapatırım. Çünkü evde iki kedi var ve gardırop kapağı açık ise kesin olarak içine giriyorlar. Kıyafetler tüy oluyor. Onlar olmasa umurumda olmaz.
0
himmet dayi
(06.12.21)
Zannedersem ben aslında himmet dayı'yım. Evde iki kedi var, hem de biri özellikle yün giysileri kemirmeye bayılıyor, kapak açıkken bırakıp tuvalete bile gidemiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(07.12.21)
kapatırım. açık kapak fobim var, açık olan her kapağı kapatırım.
0
erenderk
(10.12.21)
kedi girip her şeyi tüylüyor mecbur kapanacak o
0
argent dawn
(10.12.21)
(4)

hamile arkadaşımın ilk kez evine gideceğim, hediye ne alayım?

la lykia
Eski sevdiğim bir arkadaşım.Pandemiden tam önce evlenmişti, düğüne gidip altınımı da takmıştım :)Pandemide yani düğünden sonra hiç görüşmedik.İlk kez evine oturmaya gideceğim.5 aylık hamile.Cumartesi 16.00 gibi gideceğim, 5 çayı yaparız dedik. Onun için sevdiği birkaç atıştırmalık zaten alacağım da,
Eski sevdiğim bir arkadaşım.
Pandemiden tam önce evlenmişti, düğüne gidip altınımı da takmıştım :)

Pandemide yani düğünden sonra hiç görüşmedik.
İlk kez evine oturmaya gideceğim.
5 aylık hamile.

Cumartesi 16.00 gibi gideceğim, 5 çayı yaparız dedik. Onun için sevdiği birkaç atıştırmalık zaten alacağım da, asıl hediye olarak ne alabilirim?

Eve mi hediye almalıyım, bebeğe mi? :)

Tüm fikirler için şimdiden çok teşekkürler.
0
la lykia
(03.12.21)
bana ev hediyesi çok gereksiz bir şeymiş gibi geliyor, ille bir şey alınacaksa sevdikleriyle fotoğraflarını koyabileceği güzel bir çerçeve ya da günlük kullanabileceği kupa vs alınabilir sembolik olarak, en azından bir işe yarar. ev hediyesine karşıyım :)

bebek için de müslin örtüler oluyor, onlar hem çok işe yarar, hem de hatıra kalır.
0
evde liyakat kalmamis
(03.12.21)
Ebebek'ten hediye çeki alın derim, senelerdir hediye ederim tavsiye ederim
0
Kronikkötümser
(03.12.21)
@cosmicstring

evet çok haklısınız risk konusunda.
evden çalışıyorum, zayıf bir bünyem olduğu için pandemi başından beri hiç ama hiç kimseyle görüşmedim, akraba, arkadaş dahil, evden neredeyse çıkmıyorum :) kendisi tüm arkadaşları ile görüşüyor, o davet etti, hayır diyemedim, benim ilk olacak mart 2020'den beri, ne konuşuyorduk onu bile unuttum :)

@kronikkötümser harika fikirmiş :)
0
🌸la lykia
(03.12.21)
Tatlı + bebeğe elbise/oyuncak kafi
0
photo85
(03.12.21)
(12)

annem yoğun bakımda - korkuyorum

the thrill of the chase
ishal ve iştahsızlık vardı, birkaç gün hastanede genel bakım yapıldı, serum verildi. hatta daha iyi bir özel hastaneye nakledecektik bugün, daha iyi bakılsın toparlansın diye.her şey normalken sabah kalbi durmuş, masajla geri gelmiş. şu an yoğun bakımda hayati tehlikesi var, solunum yetmezliği, böb
ishal ve iştahsızlık vardı, birkaç gün hastanede genel bakım yapıldı, serum verildi. hatta daha iyi bir özel hastaneye nakledecektik bugün, daha iyi bakılsın toparlansın diye.

her şey normalken sabah kalbi durmuş, masajla geri gelmiş.
şu an yoğun bakımda hayati tehlikesi var, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği.
yaşı 70. annem.

kaskatıyım. bizi eve yolladılar, haber bekleyin dediler. böyle bir tabloda yaşama dönme ihtimali var mı? ne olur dua edin, bir de böyle bir tabloda durumu düzelen örnekler varsa ne olur söyleyin.
0
the thrill of the chase
(29.11.21)
öncelikle gecmis olsun. umarim annenizin kendi toparlar ve taburcu olur.

3 sene once babam agir akciger enfeksiyonu yasarken pihti atti ve kalbi durdu. yaklasik 7 dakika falan kalp masaji ile geri dondurdum. sonra ambulans, hastane falan derken 2 ay tedavi oldu. normal hayatina devam ediyor.

yas: 80 +
0
helenart
(29.11.21)
Çok geçmiş olsun. Elbette var böyle bir ihtimal. Şu anda elinizden gelecek bir şey yok ve yapılması gerekenleri yapmışsınız. Acil şifalar diliyorum.
0
kisa
(29.11.21)
umudunuzu yitirmeyin ve doktorlara- hemşirelere güvenelim.toparlayacaktır.
dua mızı eksik etmeyelim teyzemize.
turp gibi çıkacaktır eski toprak.
0
jamswety
(29.11.21)
Şans annenize ve size gülmüş ki hastanede bu olay gerçekleşmiş, hemen müdahalede bulunulmuş. Bakın şu anda da tedavi altında.

Size tek düşen moralinizi yüksek tutmak. Bunun ilk kez annenizin başına gelmediğini ve etrafında ne yaptığını bilen insanların olduğunu aklınızdan çıkarmayın, bakın olumlu sonuçlanmış bir örnek burada size anlatmış kendi hikayesini. Bunlar somut olan elle tutulur olumlu örnekler.
0
akhenaten
(29.11.21)
çok geçmiş olsun.
umudunuzu yitirmeyin.
umarım bir an önce iyileşip sağlığına kavuşur.
0
blatta hiberna
(29.11.21)
çok geçmiş olsun.

tabii ki güzel ihtimaller de var.

acil şifalar diliyorum, umarım siz de en yakın zamanda güzel haberler alırsınız.
0
elma
(29.11.21)
çok geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda rahatlatıcı haberlerini alırsınız anneciğinizin.

benzer tabloda yaşama dönme ihtimali tabi ki var. anneniz şu an zaten alabileceği en doğru tedaviyi alıyor ve yoğun bakımda yakından takip ediliyor. bir an önce iyileşerek yoğun bakımdan çıkmasını, sağlıklı günlere kavuşmasını dilerim.
0
evde liyakat kalmamis
(29.11.21)
Geçmiş olsun dualarımız sizlerle.
0
komando kani var bende
(29.11.21)
önce sakin ve sağlam kalın. geçmiş olsun.

annem bir kalp krizi, bir beyin kanaması, bir beyin ameliyatı atlattı. hepsinde de küçücük ihtimaller vardı ama düzeldi.

iyi olacağını düşünün. dualarımız sizinle.
0
la traviata
(29.11.21)
yüreğim yanıyor, böbrek yetmezliğinden dönüş var mı bilmiyorum. herkese teşekkür ederim
0
🌸the thrill of the chase
(29.11.21)
çok geçmiş olsun. endişenizi ve korkunuzu anlıyorum ama içinizi ferah tutun, doktorlara güvenin. inşallah en kısa zamanda anneciğinize sağ salim kavuşursunuz. dualarımız sizinle.
0
miranda
(29.11.21)
öncelikle geçmiş olsun. inşallah olumsuz ilerlemez.
her şey normal iken demişsiniz ama hastanede yoğun bakıma giren hast için kesinlikle normal olmayan şeyler vardır ve solunum durması kalp durması ihtimaline karşı hasta yoğun bakıma alınır. maalesef annenizde de kalp durması olmuş ve üzerine solunum yetmezliği ve böbrek yetymezliği gelişmiş. tahminim multiple organ yetmezliğine ilerleyebilir ve geri dönülmez yola girer. inşallah toparlar emin olun herke elinden geleni yapıyor yoğun bakımlarda. kendimizi her şeye hazırlamakta fayda var.
0
andlee
(29.11.21)
(3)

sanırım gıda alerjisi testi diye kazılandım

iwillsee
ileri derecede migren hastasıyım, gitmediğim doktor yapmadığım tedavi kalmadı. denize düşen yılana sarılır misali gıda intolerans testlerini söyledi doktorum ve bir şans vermek istedim. üstelik ücreti çok pahalıydı (2250) yemedim içmedim yaptırdım bu testi hem de almanya menşeli bir çok yerde şubesi
ileri derecede migren hastasıyım, gitmediğim doktor yapmadığım tedavi kalmadı. denize düşen yılana sarılır misali gıda intolerans testlerini söyledi doktorum ve bir şans vermek istedim. üstelik ücreti çok pahalıydı (2250) yemedim içmedim yaptırdım bu testi hem de almanya menşeli bir çok yerde şubesi bulunan bilindik bir laboratuvara yaptırdım. gelen sonuçlara göre hiç bir şeye alerjim yokmuş? bu külliyen yalan zira kendimden %100 eminim yediğim besinler ve baş ağrım arasında bir korelasyon var ama bunu somut olarak ortaya koyamıyorum ve bu testler de bilimseldir diye güvendim ve yaptırmak istedim ve sonuç koskocaman bir hiç. ve 2250 tlem çöp oldu çok fena canım sıkılıyor. çoluğumun çocuğumun rızkından kesip verdim resmen. kendimi keriz gibi hissediyorum. insanları keriz yerine koyup sirkelemek bu kadar kolay olmamalı :( böyle bir durum yaşayan oldu mu.

Not: bu testlerin güvenilirliğinin kanıtlanması ile ilgili şüpheler olduğunu biliyorum ancak dediğim gibi çok zor ve çaresiz durumdayım ağrılardan ötürü. yediklerimle de ilgisini olduğuna emin olduğum için denemek isteniştim sadece.Emin olmak derken o kadar çok tetikleniyor ki üç beş gıdadan ibaret olsa tamam yemeyeyim diyeceğim ama herrr şeyden tetikleniyor gibi hissediyorum.ç hayatn normal akışına ters olacağı için bir test yaptırayım dedim.
0
iwillsee
(12.11.21)
benim bildiğim kadarıyla intolerans testiyle alerji testi farklı testler ama siz herhalde araştırmışsınızdır.

yediklerinizle ilgili olduğuna eminseniz migren tetikleyen gıdaları az tüketin, siz niye bir kanıt aradınız ki ille o kısmı anlayamadım :)
0
evde liyakat kalmamis
(12.11.21)
Aklin, bilimin ve supheciligin neferlerinden biri olarak en buyuk pismanliklarimdandir bu testi yaptirmaya ikna edilmem. Surada anlattim olayi:

eksisozluk.com

Gecmis olsun.

Bu arada evet, intolerans ve allerji farkli seyler. Allerji gercekten olan bir sey, intolerans tam olarak kaniti olmayan mabaddan uretilmis bir olay.
0
cleric
(12.11.21)
Gunun saatine ya da yedikleriize gore degisebiliyor diye biliyorum
0
gunes123
(15.11.21)
(19)

İnsanlara borç veriyor musunuz?

meraklitursucu
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
0
meraklitursucu
(11.11.21)
Önce imkan varsa borç isteyen kişiyi tanıyanlara sorarım.

Ama bir kaç kişi borcunu ödemedi diye tümüyle de vazgeçmem borç vermekten.
Veren kişi açısından ödenmediği zaman çok can yakmayacak derecede olmalı bu borç.
0
Erva
(11.11.21)
Yakınlarıma güvenilir iseler veririm. Yani parayı saçma sapan yerlere harcamadıklarını bildiğim, belki daha önce borç verdiğim ve geri aldığım, gerçekten ihtiyaçları olduğunu bildiğim aile üyeleri ve yakın arkadaşlarıma elimde var ise seve seve borç veririm. Ama mesela harcamalarından ve gerçekten ihtiyacı olup olmadığına emin olamadıklarıma, hele hele yüksek meblalar vermem.
0
gmzo
(11.11.21)
Hibe etmeyecegim kisiye borc vermem. Gerci cok nadir, genel olarak kimse borc istemiyor etrafimda.
0
hot potato
(11.11.21)
Sadece en yakınlarım borç isterse veriyorum. Bir kere borcunu ödemeyene bir daha borç vermem tabii. Şimdiye kadar geri vermeyen olmadı çok şükür.
0
alaimisema
(11.11.21)
kenarda naktim varsa ufak miktarlarda duzenli geliri olan ve gercekten odeyecegini bildigim insanlara veriyorum sadece onlar da max 2-3 kisi zaten onun disinda asla vermem.
0
bay b
(11.11.21)
o konu ile ilgili bir kere canım yandı. hani derler ya "bir musibet bin nasihattan iyidir" diye. ne alıyorum, ne veriyorum. isteyenlere de prensip olarak kimseye vermiyorum, kardeşime bile diyorum. yine de siz borç verecekseniz canınızın yanmayacağı gibi ve o para dönmeyecek gibi hesabınızı yapın.
0
delidir yakalayin
(11.11.21)
maalsef borçluı olan insna çok var bana . 3 kişi. ve almam zorlaşıyor her geçen gün.
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
Benden borç almak durumuna düşen biri oldukça yıkıktır, sırf bu yüzden vermem.
0
Bruce
(11.11.21)
yakınlarım dışında borç vermem. gerçi yakınlarıma da borç vermem. dışardan borç gibi görünerek verdiğim parayı gözden çıkarmışımdır, geri gelmesini beklemem, verdiğim an unuturum.
0
erenderk
(11.11.21)
istendiğinde genellikle veririm. vermediklerim de oluyor ama.

adamına göre bazen geri de isterim bazen istemem.

istemediklerimden kimisinin geri ödememesini sorun etmiyorum, kimisi ile de iletişimimi kesiyorum.

bi kaç sene evvel borcunu geçiştiren, hatırlamazdan gelen, iletişimden kaçan arkadaş için ortak arkadaşımızın bol olduğu bi sosyal medya platformunda isim vermeden durumu açıkladım. "x tarihinde x meblağında geri ödeme taahhütüyle benden borç alan arkadaşım. şu tarihte aradım, şunları şunları yaptım. beni görmezden geldin. 2 gün içinde konuyla ilgili bana ulaşmazsan buradan ismini afişe edeceğim" gibi bir yöntem denemiştim. aradı, 1 hafta süre istedi, 1 hafta içinde de geri ödedi.
0
barankovan
(11.11.21)
borç vermem
0
dafuq
(11.11.21)
hayır.

sanırım 2 sene önce benzer bir soruya duyuruda "hayatta sadece 2 kişiye borç veririm." demiştim. 2 kişiden biri de kazık attı. kimseye borç yok. sadece ana baba kardeş...
0
ya ben lan neyse
(11.11.21)
hayır vermiyorum. isteyen olursa kibarca reddediyorum. bizde niyeyse verilen borcu istemek ayıp görülüyor, borç alan da para istenince tripten tribe girip nalet olsun sana moduna geçiyor. bu durum çok canımı sıktığı için kendimi o duruma düşürmek istemiyorum. anneme veya kardeşlerime verdiklerimi de borç saymıyorum.
0
ozgur bir kusun hatirati
(11.11.21)
Hayır. Geçmişte kazık yedim. O gün bugündür vermem. Belki benden borç isteyecek adam çok iyi bir insandır, borcuna sadıktır ama insanlara güvenimi kaybettim.
0
komando kani var bende
(11.11.21)
anama kardeşime lazım olduğunda verdiklerimi saymıyorum, onlar hibe görür geri zaten isteyemem. bunların dışında 1-2 kişi haricinde kimseye asla borç vermem, verilen borcu geri istemek zorunda kalmak her iki taraf için de çok alçaltıcı bir şey çünkü bence. herkes borç aldığı parayı mümkün olan en kısa zamanda geri vermeyi önceliklendirmeli diye düşünürüm.
0
evde liyakat kalmamis
(11.11.21)
veriyorum.
ben sormadan geri veriyorlar, sorun yaşamıyorum.
0
blatta hiberna
(11.11.21)
aile hariç birkaç çok ama çok samimi olduğum insan dışında vermiyorum. istenildiğinde kredim var, borcum var, kenarda param yok diyip geçiştiriyorum.
0
ilgeru
(11.11.21)
Valla dusundum de uzun zamandir borc da almamisim borc da vermemisim. Daha onceden de sadece yakin arkadaslara falan borc vermistim, pek olumsuz tecrubem de olmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(11.11.21)
çok verdim ve büyük oranda sıkıntısız geri aldım ama şerefsizin biri var ki 3 yılımı zehir etti haysiyetsiz herif. bu soru bahanesiyle kendisine tekrar nefretlerimi iletiyorum. hesap günü görüşmek üzere !

vereceğiniz kişiyi iyi seçmek lazım maalesef :/
0
kuul
(13.11.21)
(6)

Kuru fasulye tarifi

prole
Merhaba,Pastırmalı kuru fasulye yapacağım. Merak ettiğim şey, ben kuru fasulye yaparken işte soğani salça, su falan katıyorum ama fasulyenin suyu kırmız renkte ve parlak oluyor. Halbuki esnaf lokantasına gittiğimde gelen fasulyenin suyunun rengi böyle koyu turuncu ve suyu daha koyu kıvamlı. Benimkin
Merhaba,

Pastırmalı kuru fasulye yapacağım. Merak ettiğim şey, ben kuru fasulye yaparken işte soğani salça, su falan katıyorum ama fasulyenin suyu kırmız renkte ve parlak oluyor. Halbuki esnaf lokantasına gittiğimde gelen fasulyenin suyunun rengi böyle koyu turuncu ve suyu daha koyu kıvamlı. Benimkinin suyu kırmızı yağlı gibi, akışkan ve böyle çok kıvamlı değilken dışarıda yediklerim koyu kıvamlı, mercimek çorbası gibi. anlatabildim mi bilemiyorum ama işte o koyu kıvamlı fasulye nasıl yapılır?
0
prole
(10.11.21)
Ağır ateşte uzun pişirince de o kıvamı alıyor
0
kisa
(10.11.21)
"kuru fasulye mayalama" diye youtube'da aratın, lokanta usulü fasülye tarifini görebilirsiniz :)
0
BuddyGuy
(10.11.21)
meyane yapıyorlar. un, yağ, salça v.s ile. sonra kıvam almış oluyor
0
xrated
(10.11.21)
koyu kıvamlı fasulye için soğanı küp küp doğrayın ve bol koyun. domates yerine biber salçası kullanıyorsunuz sanırım, o daha kırmızı olmaya meyilli oluyor. onun miktarını azaltıp domates püresi kullanabilirsiniz. fasulyenin suyunu da üstüne gelecek kadar koyup on beş dakka düdüklüde pişirseniz yeter hatta dağılır bile. of canım çekti ya.
0
evde liyakat kalmamis
(10.11.21)
Düdüklü veya normal tencerede fasulye piştikten sonra kapağı açık şekilde bir 5 dakika orta ateşte pişirmeye devam edin.fazla su buharlaşacak ve her şey hemhal olacak. Yıllardır böyle yaparım ve herkes bayılır, meşhurdur çevremde. Üstelik ben kavurmam bile soğanı, salçayı falan. Çiğden her şeyi düdüklüye koyar 20 dk pişiririm.
0
Phoebe
(10.11.21)
koyu kıvam için kuru fasulyeyi ayriyeten fırına sürüyorlar. pastırmayı da salçada kavurma. şu video güzel. www.youtube.com
0
elitoangelito
(10.11.21)
(8)

merhamet mi doğruculuk mu?

proverb haste makes waste
Geçenlerde evime armut'tan bir temizlikçi abla geldi. Normalde mahalleye gelen ablalardan aldığım fiyatın yarısına. Tabi benim içime sinmedi hem taksiyle gelmesini istedim (karşılayacağım elbette) hem de niyetim üstüne fazla para vermekti. Evimde yapılan işlem şu: çarşaflar takılmış. koltuğun & tv'n
Geçenlerde evime armut'tan bir temizlikçi abla geldi.
Normalde mahalleye gelen ablalardan aldığım fiyatın yarısına.
Tabi benim içime sinmedi hem taksiyle gelmesini istedim (karşılayacağım elbette)
hem de niyetim üstüne fazla para vermekti.

Evimde yapılan işlem şu:
çarşaflar takılmış.
koltuğun & tv'nin yeri değişmiş.
yerler silinmiş (bunu kafasına göre yapmış süpürge halleder uğraşma demiştim)

yapılmayanlar:
buzdolabındaki ıvır zıvırı atmasını istemiştim
Banyoyu ciflemesini
tezgahı temizlememiş - ocak kirli
asla toz falan almamış.

Şimdi bi yandan büyük bir merhamet duyuyorum (gerçekten az bir paraya geldi)

bi yandan cinim tepeme çıktı çünkü kabul etti bu parayı.
Verim mi düşük puan? (derdimi şeyyapmayın)
0
proverb haste makes waste
(10.11.21)
bazı şeylerin az paraya olmayacağını da sanki tahmin etmek gerekir, 10 liraya iskender + içecek yazan dükkana girmeyiz mesela sadece ucuz diye
0
freebird5406_2
(10.11.21)
Garibin kalbini kırmayın. Görmezden gelin. Bu sizin için daha büyük bir davranış olur.
0
psmstc
(10.11.21)
Ya birine parayla iş yaptırırken fazladan para/bahşiş vereceksem işin sonunda veriyorum hep. "Güzel iş yapmışsın, eline sağlık" anlamında. Eğer güzel iş yapmamışsa vermiyorum.

Siz teklif ediyorsanız karşı taraf her türlü kabul eder, bunda ilginç bir şey yok. Ama abla belli ki az para alıp az iş yapıyormuş. İlla fazla para vermek istiyorsanız işi kontrol ettikten sonra yapmanız gerekiyordu.

Dolayısıyla sırf fazla para verdim düşük puan vermeyin. Çünkü karşı tarafın suçu yok. Ama az para verdiğiniz senaryoda da işten memnun olmayacaktıysanız verin.
0
plutongezegendegilmi
(10.11.21)
ablalardan aldığın fiyatın yarısına geldiyse armut'tan şu yapılacak bu yapılacak diye işaretleyerek mi aldınız, saat bazında ücretlendirme mi yaptınız, hizmeti nasıl aldınız? bence değerlendirmeyi buna göre yapmanız gerekir.

temizliğe yardıma gelen kişi buzdolabındaki ıvır zıvırı atmak zorunda değil ve hatta atmaz ama banyo ve mutfak temizlenir ya, o kadar da değil.

"artıları: gerçekten uygun bir fiyata anlaştık
nevresimleri değiştirip yerleri süpürüp silmiş
eksileri: banyoyu ve mutfak tezgahını temizlemeyi ve toz almayı unutmuş"

ortalama bir puan verip yukarıdaki gibi bir yorum yapabilirsiniz bence.
0
evde liyakat kalmamis
(10.11.21)
Görmezden gelin.
Temizlikçi kadınların ailesel vs. bir çok dertleri olur.
0
Erva
(10.11.21)
Armut'tan çağırdığım kadında benzer bir durum yaşadım. Bir de kendini övdü durdu, "ben çok iyiyimdir" diye. anlamsız..

Düşük puan vermelisin, sonuçta 100 demişler de zorla 50 vermemişsin. Bile isteye geldiği işi yapmıyorsa başkasına da gidip hakkını yemesin.


Ben düşük puan verme diyenleri anlamıyorum. 3 gün sonra size de gelip bu şekilde hizmet verecek eğer bir şekilde düzenleme olmazsa. parayı sokaktan mı topluyorsunuz? kimse kimseyi zorla bir iş yapmaya ikna etmiyor ama sonuçta 1 günlük temizlik alındıysa ve gelen kişi de bunu bilerek geldiyse kaç paraya geldiğinin vs anlamı yok. Ucuza geliyor diye neden parayı sokağa atalım ki? Ben şahsen anlaşma koşullarına uyulmadığında yazarım. Talep de belli, sonuç da. Burada "vicdan" yapılacak bir konu yok. profesyonel bir işbirliği olarak değerlendirilmeli.
0
lcha
(10.11.21)
Eğer mümkünse düşük puan verme ama yorumlarını yaz.
Ama en yüksek puanı da vermen bence 100 puansa mesela 80 ver, yorumda da şunları yapmayı unutmuş diye belirt.
0
michael_knight
(10.11.21)
Evimde değerli bir şey yoktu. Baştan da söyledim rahat ol diye.
Sadece çok konuşup ve kendini çok övüp evi böyle perişan bırakmış.
Ek para falan da vermedim tabi. İçimden geçirmiştim sadece.
Dün oturup kendim temizledim bi daha. (keriz hissediyor)
0
🌸proverb haste makes waste
(11.11.21)
(8)

Akıcı İngilizce- Speaking

dreamnesiac
Şimdi önce buraya ilkokuldan sonraki hayatı İngilizce ile geçmiş birini çizelim.İngilizceyle ilgili sınavlardan da iyi skorlar alıyor, TOEFL Speaking 27 hatta, bu da ok.Amma velakin akıcı konuşamıyorum!! :)Yani mesela teknik bir sunum yapmam gerekiyor rakamlarla falan, farklı dosyalar açıp. Düşüne d
Şimdi önce buraya ilkokuldan sonraki hayatı İngilizce ile geçmiş birini çizelim.
İngilizceyle ilgili sınavlardan da iyi skorlar alıyor, TOEFL Speaking 27 hatta, bu da ok.
Amma velakin akıcı konuşamıyorum!! :)
Yani mesela teknik bir sunum yapmam gerekiyor rakamlarla falan, farklı dosyalar açıp. Düşüne düşüne konuşuyorum.
Dün bir toplantı kaydı dinledim, öyle kelimeler kullanmışım ki "proceed" "initiate" falan. Günlük konuşmayı geçtim şirkette kimse kullanmıyor bunları, hatta belki aksanları daha kötü ama takılmadan çok hızlı konuşuyorlar.
Ben bazen uygun kelimeyi ya da en düzgün ifadeyi falan kullayaım derken "es" veriyorum. Üniversiteden kalma arkaik akademik kelimeler de aklıma ilk gelenler olunca sonuç bu oluyor :)

Netlfix izle falan demeyin onlarla ilgili bir sorunum yok :)
Erasmusçu komşum falan da yok, o da ihtimal dahilinde değil gibi:)
Discord vb işe yarar mı bu konuda?
Daha önceki duyurulara baktım, Cambly'e Italki demişler ama haftada 4 saatle olacak iş değil yahu.
Ne ediim ben? :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(05.11.21)
sesli kitap oku,

çenenin kelimelere alışması lazım bisiklet kullanmak gibi.
0
duyurukullanıcısı
(05.11.21)
Bence ozguven ya. Benim gozlemim.
0
floydian
(05.11.21)
Konuşma grupları oluyor, onlara katılabilirsiniz. Pandemiden dolayı bazıları sanal ortamda bazıları da yerinde oluyor. www.meetup.com sitesinden ya da facebook'tan bulabilirsiniz. Pratik yaptıkça İngilizce'niz daha akıcı hale gelir.

Kitap konusunda duyurukullanıcısı'na katılıyorum. Ben olayı eğlenceli hale getirmek için radyo tiyatrosu seslendiriyormuş gibi okuyorum :)
0
schopenhauerin kedisi
(05.11.21)
Cambly önermeye geldim ben de, haftada 4 saat olmasına gerek yok daha uzun ya da kısa seanslar seçebilirsiniz. siz kendinizi burada anlattığınız gibi doğru ifade edip şu yüzden akıcı konuşamadığımı düşünüyorum dediğinizde native biri sizi daha iyi yönlendirebilir. Belki siz kendinizi hiç akıcı konuşuyor gibi göremiyorsunuz ama objektif bir göz farklı değerlendirip daha doğru yönlendirebilir.

Yine sunuma hazırlanırken topluluk önünde nasıl anlatacağınızla ilgili bir ön hazırlık yaparsanız bence farkını görürsünüz. Sonuçta sunumun kendisini hazırlamak farklı, onu bir topluluğa sunmak farklı bir olay.

Ayrıca uzmanlık alanınız nedir bilmiyorum ama proceed, initiate falan bizim yabancı firmalara sunum yaparken kullandığımız sözcükler şimdi nesi yanlış ki bunların anlamadım :')
0
evde liyakat kalmamis
(05.11.21)
Merhaba,
Anlattığınız profile bakınca sorunun dil bilgisiyle ilgili olmaktan ziyade psikolojik olduğunu düşünüyorum. Sosyal kaygı ve özgüven eksikliği yaşadığınız duruma sebep oluyor olabilir. Konuyu anlattığınız kitlenin profili de üzerinizde performans kaygısı oluşturmuş olabilir. Bence olayın bu tarafına odaklanırsanız daha hızlı çözüm alabilirsiniz.
0
but that was just a dream
(05.11.21)
benim yardımcı olacak bir önerim değil ama yardımcı olabilecek bir sorum olacak. türkçe konuşurken akıcı mısınız? bir şeyi anlatırken es vererek mi konuşursunuz düşünürerek? demek istediğim, belki ingilizceyle sorununuz yoktur da konuşma şekliniz, tarzınız vs öyledir zaten. bence anadilinde de düşünerek ve dolayısıyla zaman zaman eslerle konuşan biri yabancı dilde de aynıdır. sonuçta yabancı dilde konuşurken farklı bir insan olmuyoruz. eğer türkçe akıcı yabancı dil yavaş ise bunu aşmanın tek yolu da pratik zaten, ona değinmişler.
0
erenderk
(05.11.21)
Akıcı konuşabilmek için konuşmak lazım. Cambly ile haftada 3 4 saat konuşsanız çözülür diye düşünüyorum.
0
bana kedicik derdi
(05.11.21)
haftada 4 saatle de olmayacaksa neyle olacak pardon? :D
cambly falan genelde 30'ar dakikadan 1-2 saat sürüyor haftada, siz biraz daha yoğun alır 2 ay sonra şakırsınız.
yukarıdaki yorumlara da katılıyorum; konuşurken yabancılaşma yaşamak,türkçede de akıcı olmamak falan ayrıca etki ediyordur.
çok okuyun, harry potter falan ne bileyim, dili akıcı ve daha önce türkçesini okuduğunuz romanları bir de ingilizce okuyun.
ama konuşma dersi satın almak şart.
0
rewlack
(05.11.21)
(4)

bitki kurtarma timi

erenderk
hangi akla hizmet böyle bi şey yaptık bilmiyorum ama ofisi ilk açtığımızda birkaç tane bitki aldık ofise ve şu sıralar hepsi can çekişiyor. bakımı kolay şeyleri alalım dedik, hiç de kolay değilmiş ve biz bu konuda berbat bi ekipmişiz. şimdi bu bitkileri çöpe atmak istemiyoruz ki henüz o kadar ölmüş
hangi akla hizmet böyle bi şey yaptık bilmiyorum ama ofisi ilk açtığımızda birkaç tane bitki aldık ofise ve şu sıralar hepsi can çekişiyor. bakımı kolay şeyleri alalım dedik, hiç de kolay değilmiş ve biz bu konuda berbat bi ekipmişiz. şimdi bu bitkileri çöpe atmak istemiyoruz ki henüz o kadar ölmüş değiller. bizde kalırsa kurtarabileceğimizi de sanmıyorum. bitki bağışı ya da ne bileyim böyle bitkileri toplayıp adam eden onlara huzurlu bir yuva sunan kurum, kuruluş, kişi, organizasyon artık her neyse var mı öyle bi şeyler?
0
erenderk
(26.10.21)
bitkilerin fotoğraflarını çekip paylaşsanız, kim olduklarını anlasak belki birkaç tüyo versek ve yerinde kurtarsak çocukları?

benim bildiğim nomadplants var instagramda, arada bitki bakımına gittiğini görüyorum ama sanıyorum ki istanbuldalar. siz neredesiniz?
0
evde liyakat kalmamis
(26.10.21)
Ben burayı duymuştum.

cembotanic.com.tr

Bence de kendi ortamlarında alışık oldukları yerde iyi bakılmak daha iyi olabilir, çevrenizde bu işlerden anlayan birileri varsa onlar kısa sürede hayata döndürebilir. Türlerini bilirseniz biraz araştırmayla neye ihtiyacı olduğunu, neyi yanlış yaptığınızı bilip siz de kurtarabilirsiniz. Her bitkinin su ışık toprak ihtiyacı farklı olabiliyor.
0
hair freak
(26.10.21)
var ve aratabilirsiniz lokasyonunuza göre.
0
janderzel zartanyan
(26.10.21)
Ne yaptınız bilmiyoru, başka b0ri soruya cevap verince aklıma geldi, türlerini öğrendiyseniz ve kendiniz bakacaksanız bu sayfayı faydalı buluyorum.

azbitki.com
0
hair freak
(29.10.21)
(14)

Sizin de evli arkadaşlarınız böyle mi? Her şeye eşini katan arkadaş sorunu.

ms brownstone
En yakın arkadaşlarımın 2’si evlendi. Ben evli değilim ve erkek arkadaşım işi sebebiyle yılın yarısını falan yurt dışında geçiriyor. O burdayken de değilken de asla arkadaşlarımı eşleri olmadan göremiyorum. Bu arkadaşlardan biri 2 senedir evli ve sevgilisiyle 8-9 senedir birliktelerdi zaten öncesind
En yakın arkadaşlarımın 2’si evlendi. Ben evli değilim ve erkek arkadaşım işi sebebiyle yılın yarısını falan yurt dışında geçiriyor. O burdayken de değilken de asla arkadaşlarımı eşleri olmadan göremiyorum.

Bu arkadaşlardan biri 2 senedir evli ve sevgilisiyle 8-9 senedir birliktelerdi zaten öncesinde de. O zamanlar da sürekli sevgilisine göre planlarını ayarlardı. Mesela kız kıza tatile giderdik o 2-3 gün sonra bizden ayrılırdı ve sevgilisi gelirdi birlikte kalmaları için. O zamanlar da biraz bıktığım olurdu her şeye dahil etmesinden ama aynı şehirdeydik ve baş başa vakit geçirebiliyorduk yine de. Şimdi farklı şehirlerdeyiz ve kocası olmadan görmedim 2 senedir.

Diğeri de haftanın 3-4 günü benimle aynı şehirde oluyor ve diğer günler başka bir şehre gidiyor. Bu yüzden çok sık görüşemiyoruz ama ne zaman görüşecek olsak 3 kişiyiz. Kendisi, kocası ve ben. Çocuğu seviyorum bu arada ben de ama bazen de kız kıza oturmak istiyorum yani arkadaşlarımla. Düşündüm de en son kız kıza vakit geçirebilmemiz bundan 4 sene önce falanmış.

Yani ikisinin de eşlerini seviyorum aslında ama sürekli geçireceğimiz vakti kocalarına göre ayarlamalarından ve asla tek başlarına buluşmaya gelmemelerinden sıkıldım artık. Bugün 2. bahsettiğim arkadaşımla buluşacaktık ve yine kocasına uymayacaktı. Ben de en son dayanamayıp “bir kere de sen tek gel, onunla sonra da görüşürüz” dedim. Önce olabilir falan dedi ama dün gece iptal etti yine.

Sizin de evlenen arkadaşlarınız böyle mi? Eşlerinden ayrı vakit geçiremeyen tipler mi oluyor yani insanlar evlenince? Yani biz evli değiliz ama erkek arkadaşım burdayken de o ve diğer erkekler olmadan kız arkadaşlarımla vakit geçirmek isterim bazen. Sonuçta yakın arkadaşım ve daha özel şeylerimi de paylaşabileceğim kişiler onlar. Ama onlar için böyle bir şey ihtimal dahilinde değil ve bu yüzden sinir oluyorum biraz. Haksız mıyım sizce?
0
ms brownstone
(25.10.21)
ben evli değilim, sevgilim de yok ama benim çevremde durum tam tersi diyebilirim. özellikle eşlerle birlikte olacak şekilde bir plan yapılmamışsa kimse eşini getirmez, eski zamanlardaki gibi sohbet edilir, eğlenilir herkes evlere dağılır. eşlerle birlikte bişeyler yapalım planı da çok olmaz açıkçası.

ablam da eşiyle birlikte çok fazla plan yapmaz mesela, eşinin haftada bir gün üniversite arkadaşları ile düzenli buluşmaları olur, onun dışında da çıkar arkadaşlarıyla görüşür, tatillere gider gelir, aynı şekilde ablam da öyle yapar. sizin arkadaşlarınızın davranışları bana pek normal gelmedi açıkçası. ben bozulurdum ve görüşmek istemezdim sanırım.
0
hypathia
(25.10.21)
Öyle çiftler var maalesef. Yapışık ikiz gibiler. Haklısınız. Bunu bence erkeğin düşünmesi lazım "benim ne işim var?" diye. Ben evli olsam, eşim kız arkadaşıyla buluşacak olsa, "iyi ben de evde PS oynarım" falan derdim. Ama en büyük hata kızda. Dünyada sanki sadece kendisinin eşi varmış gibi davranıyorsa bence hayatınızdan çıkarın gitsin.
0
dissendium
(25.10.21)
Böyle. Eşlere uymadan plan bile yapılamıyor, hatta evlendikten sonra tamamen yokolan arkadaşım var. (Bekarım)
0
dreamnesiac
(25.10.21)
evleneli 6 yıl, ilişki başlangıcı ise 14 yıl olan ben için anlattıklarınız çok ilginç geldi.

bir erkek olarak bana göre eşimin hemcins arkadaşlarıyla olan ortamına girmek aşırı sıkıcı. Hani eşlerle katıldığımız bir ortam olsa ve kafa dengi olsa yine neyse ki o bile çok kafa açıyor.

Evet, birlikte vakit geçiririz, genelde beraber hareket eder, planlama yaparız ancak ben arkadaşım / arkadaş grubumla takılırken, o da kendi arkadaşlarıyla takılırken kimse kimseye "sen gelme" demez ama bir zincir varmış gibi de sürüklemez.
0
foolrules
(25.10.21)
evliyim, etrafımdaki de 1 arkadaşım hariç herkes evlendi neredeyse.
buluşma öncesinde eşli ya da eşsiz olacaksa bu konuşulur, herkes ona göre hazırlık yapar.
erkek erkeğe de buluşuyoruz, eşim de arkadaşlarıyla kız kıza buluşur, bazen de toplu olarak buluşuruz. sürekli eşli buluşmak aşırı saçma.
senin arkadaşlardaki sıkıntı bence kocaları ile alakalı. kıskanıyorlardır, izin vermiyorlardır vs vs. saçma ama böyle, gerici kafalarda herkes maalesef.
0
roket adam
(25.10.21)
benim eşim çağırdığında kız arkadaşlarıyla olan planlarına genelde "ne işim var benim gelmiyorum" derim :)
0
xrated
(25.10.21)
arkadaşının yaptığı tamamen saçmalık

(evliyim ve evli arkadaşlarım var)
0
xdenizx
(25.10.21)
Hocam valla açık açık talep etmekte fayda var. Bazen don sütyen muhabbeti yapmak istiyorum yapamıyorum, tamam eşli de olsun ama birbirimizi tek görmeyeli 4 sene olmuş düşününce de. Bence bi bilsin, eğer yok "ben eşimsiz görüşemem" diyorsa, sen de ona göre beklentiye girmezsin.

bende eşli-eşsiz görüşmeler baştan konuşulur. Kızkıza olmanın keyfi başka.
0
lcha
(25.10.21)
Evli değilim, bende de tam tersi.

Sık görüştüğüm arkadaşlarımın da buluşmalara eşleriyle geldiği oluyor. Ama daha sık eşleri olmadan geliyorlar. Ben de bu arkadaşlardan biriyle 3-4 yıl eşi olmadan görüşemeyecek olsam soğurdum biraz.
0
himmet dayi
(25.10.21)
evliyim. dışarıda çok plan yapmıyoruz zaten ama diyelim ki yaptık, diğerimiz davet edilmediyse o plana dahil olmaz ve bundan rahatsızlık da duymaz. bence de her yere kuyruk gibi eşli gidilmez ama herkes için bu böyle olmalı diyemeyiz. belki sizin arkadaşınıza dümdüz senle tek konuşmaya ihtiyacım var bana vakit ayırır mısın demeniz gerekiyordur. bunu bu düzlükte ifade etmedikçe arkadaşlarınızın tutum değiştireceklerini düşünmüyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(25.10.21)
xdenizx +1
ama aynı zamanda
lcha +1

Evliyim, en yakın arkadaşım evli ve çocuklu, farklı şehirlerde yaşıyoruz. Kısıtlı zamanlarda görüşebiliyoruz artık çoğunlukla. Bir araya gelebildiğimizde önce çocukları babaanneye bırakıyorlar, sonra buluşuyoruz. Arada "ne zamandır baş başa kalamadık ya yeter" deyip eşlerimizi bırakıyoruz, kısa süreli olsa bile en azından bir kahve içiyoruz ikimiz.

Bulunduğumuz yerdeki arkadaşlarımızla da bazen çiftler halinde, bazen kendimiz program yapıyoruz, genellikle önceden belli oluyor zaten plan yaparken. Bu arkadaşların da çoğu evli, bazıları çocuklu.

Yani bütün evli çiftler böyle değil ve sinir olmakta haklısınız. Ama kendi kendinize sinir olacağınıza "bu sefer kız kıza buluşalım, ne zamandır yapamıyoruz özledim," deyin. Yine de olmuyorsa artık zorlamazsınız siz de.
0
kobuzchu kiz
(25.10.21)
Eşiyle kararlaştırmadan plan yapmak benim zihniyetime ters açıkcası. Ben pazar kankilerimle program yaparım ama eşimin benimle yapmayı planladığı bir aktivite vardı mesela benle henüz paylaşmadığı olmaz benim gözümde. Çevrem de bu kafada.
Ama kadın kadına veya erkek erkeğe olan plana siyam ikizleri gibi eşini getirmek bana çok abes geldi. Benim maç muhabbetinde ne işim var ne halt yerlerse yesinler erkek erkeğe.
0
cilekli pasta
(25.10.21)
Evliyim, evli-bekar-boşanmış arkadaşlarım var ve onlarla (eşlerden ayrı) buluşabiliyoruz. Tatil deseniz hadi bir nebze ama yemeğe / çay içmeye de eşinle beraber gitme adam/kadın!

Tatili ayrı tutma sebebim eşler çalıştığı zaman birbirlerine ayıracak vakitleri kalmıyor, e tatil de sayılı gün, o sebeple şeettim.
0
SiyamkedisiZorro
(25.10.21)
2 çocuk babası, 6 yıldır biri olarak, zırp pırt ota boka karısını getiren adam ya maldır yada sünepenin tekidir...
Her yere eşle gitme, eşe saygı göstermek anlamına gelmez.
0
maksat muhabbet
(26.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.